"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve borca itirazlarının yanı sıra müvekkiline, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve buna bağlı olarak icra işlemlerinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti hakkında bir hüküm kurmadan, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığı, ancak öğrenme tarihine göre, itirazların 5 günlük süre içinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nın 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraza ilişkindir. Manisa 3. İcra Müdürlüğünün 2018/1286 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine 800.000,00 TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili talebi ile ilamsız takip yapıldığı, 7 örnek ödeme emrinin şikayetçi-borçlu şirketin "Uncubozköy Mh., Mimar Sinan Blv., No:183/A, Yunusemre/MANİSA" adresine gönderildiği, muhatabın gösterilen adresten taşındığının yan işlerinden sorularak tespit edildiği ve tebligatın bila tebliğ iade edildiği, bunun üzerine davacı şirketin ticaret sicil adresinin de aynı adres olduğu tespit edilerek bu adreste TK'nın 35. Maddesine göre ödeme emrinin 11/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirket vekilince 03/02/2021 tarihinde takibe itiraz edildiği, bildirilen öğrenme tarihine göre davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, alacaklıya borcu olmadığını, işletilen yıllık % 27 ticari faizin hatalı ve fahiş olduğunu, bonoda çift vade bulunduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi, takibin ve ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ancak beyan edilen öğrenme tarihine göre süresinde yapılan borca itirazın ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği...
İcra Dairesi’nin 2011/599 E. sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emri tebliğ belgesinin PTT üzerinden yapılan sorgulamasında "Barkod Hatalı" mesajını aldıklarını, müvekkiline yapılmış herhangi bir tebligat bulunmadığını, tebligat yapılmış olsa dahi bu tebliğ işleminin tebligat çıkarılan adresin müvekkiline ait olmadığından usulsüz olduğunu, alacaklı vekilinin talebi üzerine takibin yenilenerek İstanbul 22. İcra Müdürlüğü'nün 2013/14721 esasına kaydedildiğini, yenileme emrinin borçluya tebliğinin zorunlu olduğunu, aksi takdirde dosya kapsamında haciz talebinde bulunulamayacağını, ancak yenileme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini öne sürerek takip işlemleri ve ödeme emrinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ödeme emrinin tebliği işleminin usulüne uygun olduğunu, davacının dava dilekçesi ve sunduğu ihtarnamelerde dahi TK'nın 35. maddesi uyarınca tebligat yapılan adresi kullandığını, takipten 10/01/2020 tarihinde haberdar olunması nedeniyle gecikmiş itirazın 3 günlük hak düşürücü süreden sonra yapıldığını, dar yetkili icra mahkemesinde tanık dinlenilemeyeceğini beyanla, davanın öncelikle süresinde olmadığından usulden , aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, ödeme emrinin usulsüzlüğünün tespitine, usulsüz tebliğin 13/01/2020 tarihinde öğrenildiğinin kabulüne, sair itirazların reddine karar verilmiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, faize itirazın süresinde olmadığını, ödeme emri icra dairesi tarafından düzenlendiğinden, şikayetin hasımsız olarak yapılması gerekirken, taraflarının davalı olarak gösterilmesinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti yasal süresinde olmadığı gibi, hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinin tespit edildiğini ve bu adrese TK'nın 35. maddesine göre tebligat yapıldığını, tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....
İth..... aleyhinde ilamsız takip yoluyla 30/10/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını, tebligat davetiyesinde ve ödeme emrinde mercinin mührü veya imzası bulunmadığından tebligatın yok sayılacağını, tebliğ işleminin yokluğu halinde tebliğ işleminin hukuki sonuçlarını doğurmasının mümkün olmadığını, tebliğ yokluğu kabul edilmese dahi usulsüz tebligat mevcut olduğunu, 27/12/2021 tarihinde usulsüz tebligat yapıldığını öğrendiklerini, ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediğini, ödeme emrinde takip sonrası faiz oranının hatalı ve sabit tutulduğunu, ödeme emrinde kanuna aykırı ibareler bulunduğunu ileri sürerek, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra dosyasının incelenmesinde borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 12.06.2014 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, 12.06.2014 tarihinde borçlu, 16.10.2014 tarihinde ise vekilinin icra dosyasından fotokopi talebinde bulunduğu, kıymet takdiri raporunun 14.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır....
YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dosyasında ödeme emrinin, davacı borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresine tebliğe çıkarıldığını ve komşusu tarafından açık bir şekilde davacının yurtdışında olduğu beyanı üzerine ödeme emrinin bu adreste muhtara teslim edilmek suretiyle Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapıldığını, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12....
olarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin icra takibinden işbu dava tarihinde haberdar olduğunu, bu nedenlerle itirazların kabulü ile tedbiren satış işlemlerinin durdurulmasına, dava konusu icra dosyasında ödeme emrinin ve ilgili tebligatların usulsüz olarak gönderildiği tebligatların iptali ile ödeme emrinin ve diğer tebligatların müvekkile tebliğ tarihinin işbu davayı ikame ettiği tarih olduğunun belirlenmesine, usulsüz tebligatların iptali ile ödeme emrinin ve diğer tebligatların tebliğ tarihinin işbu davanın açıldığı tarih olduğunun tebpitine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....