Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Usulsüz tebliğe göre yapılan kesinleştirme kararı da usulsüz olup, davacının talebi kabul edilerek kararın 08.09.2016 tarihli ikinci tebligat tarihi dikkate alınarak kesinleştirilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tavzih talebinin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: 21.09.2016 tarihli ek kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun takip talebinde bildirilen bilinen adresine ödeme emri tebligatının çıkartıldığı, muhatabın çarşıda olması nedeniyle davetiyenin 24/02/2020 tarihinde usulüne uygun olarak muhtara tebliğ edildiği, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmuş ise de şikayetin yerinde olmadığı yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu anlaşılmakla usulsüz tebligat şikayetinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

    ye yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı gibi Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunlu olduğundan ve şikayete konu 04.05.206 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakında bu kaydın da bulunmadığı anlaşıldığından tebliğ işlemi usulsüz olup, başvuru bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Şikayetçi tarafından gecikmiş itirazda bulunulduğu belirtilmişse de; olayda, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu husus Bölge Adliye Mahkemesinin kabulünde olsa da kararın gerekçesinde, usulsüz tebliğe ilişkin olarak kurulacak hükmün, istinaf talebinde bulunan alacaklının aleyhine durum yaratacağı belirtilmiştir....

      na yapılan gerekçeli karar tebligatlarının Tebligat Kanununun 21/1. maddesi uyarınca yapıldıkları ancak muhatapların çarşıda olduklarına ilişkin bilgileri alınan komşularının isim vermedikleri usulsüz oldukları, 3) Davalılar ..., ..., ... ve ...'ya yapılan gerekçeli karar tebligatlarının aynı konutta oturan yakınlarına tebliğ edildikleri ancak muhatapla tebligatı alan kişilerin yakınlık dereceleri tebligat parçalarından anlaşılamadığından usulsüz oldukları, 4) Davalı Nurettin Ünlü'ye gerekçeli kararın tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçasına da dosyada rastlanılamadığından varsa dosyaya eklenmesi, yoksa; adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararların tebliği ile kanun yoluna başvuru süresi beklenildikten sonra, temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 17.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        İcra Müdürlüğü’nün 2019/9073 esas sayılı takip dosyasında borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığını, müvekkilinin tüzel kişi olduğunu ve e- tebligat adresinin bulunduğunu, ayrıca merkez adrese değil şubeye tebligat çıkarıldığını, bu nedenle muhtara yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek, öğrenme tarihinin düzeltilmesine ve şikayetin kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayet eden şirketin ticaret sicildeki adresine tebligat çıkartıldığını, yapılan tebligatın usule uygun olduğunu belirterek, şikâyetin reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Dosya içeriğine göre; İstanbul 29....

        Özal Cad No: 43/1 Beylikdüzü/İstanbul adresine gönderilmesi ve burada D: 2 de ki bayandan sorulduğunda tanınmadığından bahisle iade gelmesi üzerine ticaret sicil adresine 27/08/2020 tarihinde TK 35.maddesi gereği tebligat yapılmış ise de aynı alacaklının bu sefer takip talebinde ki adres olan Zafer Mah Doğan Araslı Bulvarı City Center Outlet Avm no: 181 Esenyurt/ İstanbul adresine gidip haciz yapması haciz mahallinde yetkili olmamamı nedeni ile yediemin olarak İbrahim Koğuş'a bırakılması işleminde TK. 10 maddesine açıkca aykırı hareket edildiği yani davalı borçlunun bilinen adresine tebligat gönderilmeden ve haczin bilinen adrese tebligat yapılması nedeni ile bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olup bu nedenle şikayetçinin usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile TK 32....

        Yine, usulsüz tebligat şikayetinin süresi, İİK'nun 16 maddesi gereğince, usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Borçlunun meskeniyete dayanan haczedilmezlik şikayetinde bulunması, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğinin öğrenildiği anlamına gelmez. Zira, haczedilmezlik şikayetinde bulunmak için 103 davetiyesinin tebliğ edilmiş olması şart değildir. Fakat, 103 davetiyesi usulünce tebliğ edilmiş ise, en geç tebligat tarihinde haciz öğrenilmiş kabul edilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak şirket yetkilisine tebliğ edilmediğini ve tebligattan 13/11/2015 tarihinde haberdar olunduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, istemin kabulüyle usulsüz tebliğle yapılan takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar...

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten mahkeme kararında davaya konu tebligatın yapıldığı tarihlerin doğru olarak yazılmadığını, bu durumun mahkemece mazbatalar incelenmeden karar verildiğini gösterdiğini, ayrıca tebligat üzerinde TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılması talebini içerir şerh bulunmamasına rağmen mahkemece bu şerhin bulunduğunun kabul edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve takibin usulsüz tebligat ile kesinleştiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ve borca itiraza ilişkindir. Muğla 2....

          Hukuk Dairesi'nin 09.06.2021 tarih ve 2021/4679- 6216 E-K sayılı kararında özetle muhatap şirketin adresine tebliğe çıkarılan ilk tebligatın "tanınmama" kaydı ile iade edilmesi halinde aynı adrese Tebligat Kanunu 35/4. maddesine göre yapılacak tebligatın usulsüz olacağına hükmettiği, TK'nın 35. maddesine göre borçlu şirketin ticaret sicili adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, borçlu şirketin adresten taşınması veya adresin kapalı olması nedeni ile tebligatın yapılamamış olması gerektiği, somut olayda ise, bila tebliğ edilen tebligatın tanınmama kaydı ile iade edildiğinden, bilahare TK'nun 35/4. maddesine göre çıkarılan tebligatın usulsüz olduğu, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince; "tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, somut olayda davacı (şikayet eden borçlu) tarafça usulsüz tebligattan 02.02.2021 tarihinde...

          UYAP Entegrasyonu