WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ... icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti ile beraber mükerrer takip yapıldığını ve sair itirazlarını ileri sürdüğü, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün yanısıra takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...

      Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. O halde mahkemece, alacaklının yerinde olmadığını ileri sürdüğü ve mahkemece irdelenmeyen diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazda haczi olan ancak ihalenin feshi istemine dair şikayeti bulunmayan ...... ......'e satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılır" hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm tüzel kişiler için de geçerlidir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti ile beraber İİK'nın 58. maddesine dayalı şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16., 58., Tebligat Kanunu md. 21/1., 21/2., 3....

            DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrendikleri tarih olan 28.06.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini ve usulsüz olarak gönderildiği iddia olunan tebligatın gönderilmemiş sayılmasına, usulsüz yapılan tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden, icra dairesinde yapılan hacizlerin tensiben kaldırılmasına ve takibin tedbiren durdurulmasına, kambiyo senedi vasfını yitirdiği iddia olunan belgelere dayanak yapılarak başlatılan takibin yasal koşulları bulunmadığından zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline, takibe konu evrakların dolandırıcılık suretiyle elde edildiğini, yetkili icra müdürlüğünün ... İcra Daireleri olmadığı, borçlunun ikamet adresinin bulunduğu ... Mahkemesinin ve icra dairelerinin olduğunu, yetki yönünden ve esas yönünden takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

              Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, imza, borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ... 3. İcra Müdürlüğünün 2020/8179 Esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, öğrenme tarihi olan 10.12.2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, davacının imzaya itirazının, tahrifata ilişkin itirazının ve borca itirazının reddine, takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğinden ... 3. İcra Dairesinin 2020/8179 Esas sayılı dosyasında asıl alacağın %20 oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı borçlunun asıl alacağın %10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kararın davacı/borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

                Sözkonusu tebligatta, muhatabın adresten taşındığını beyan eden komşunun ismi belirtilmemiş olup tebligat bu haliyle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olmadığı gibi TK.nun 10. maddesi uyarınca önce bilinen adrese tebligat yapılmadan doğrudan doğruya TK.nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi de usulsüzdür. O halde mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verildikten sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedilerek işin esasının incelenmiş olması doğru değil ise de mahkemece dayanak bononun teminat olarak verildiği iddiasının da incelenerek yazılı olarak ispat edilemediğine dair verilen karar yerinde olduğundan yanılgılı değerlendirme bozma nedeni yapılmayarak mahkeme kararının onanması cihetine gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddiyle mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...

                  ın cezaevinde olması nedeniyle vasisi olduğundan şikayeti ile soruşturmaya başlandığı, ancak ...'ın daha sonra tahliye olarak duruşmalara katıldığı, katılanın yokluğunda verilip usulüne uygun olarak 28.06.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kararı temyiz etmediği, bu tarihte ...'ın cezaevinde olan katılanın vasisi de olmadığı anlaşıldığından, yüklenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve 5809 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından doğrudan zarar görmeyen şikayetçi ...'ın kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı; usulsüz olarak verilen katılma kararı hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 23.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    Söz konusu maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin aksi ise, ancak resmi veya borçlu tarafından ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir. Mahkemece, borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca, tebliğ tarihinin, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek tebligatın iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu