Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2020/17563 E. sayısı ile başlatılan icra takibi ile alacaklısı Sıdıka Baran olarak görünen dosyadan müvekkiline Örnek 10 ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin 06.10.2020 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre muhtara tebliğ edildiğini, ödeme emrinin müvekkilinin iş yeri adresi olan adreste tebliğ almaya muktedir kimse olmaması nedeniyle muhtara tebliğ edilmiş gibi gösterildiğini, ancak muhtara da bırakılmadığını, iş yeri adresine herhangi bir haber kağıdı bırakılmadığını, usulsüz tebligat nedeniyle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 22.10.2020 tarihi olarak düzeltilmesine, borca itirazlarının kabulü ile takip dayanağı bonoda düzenleme yeri olmadığı için senet kambiyo vasfında olmadığından, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; dayanak ilamı vekil sıfatı ile temyiz etmesine rağmen icra emri tebliğinin vekil yerine asile tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz olduğu iddiası ile birlikte işlemiş faize de itiraz ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, dayanak ilamın 25.08.2015 tarihli belgeye göre borçlu vekili tarafından temyiz edildiğinin bildirildiği, takip başlatılmadan önce borçlunun vekille temsil edildiği, buna göre icra emrinin vekile tebliğ edilmesi gerektiği gerekçesi ile borçluya gönderilen icra...

    Özlem Karaçam Güven'e tebliğ edildiğini, bu kişinin ilamsız takibe itiraz etmeyerek, Kooperatif başkanını da yanıltarak takibin kesinleşmesine sebebiyet verdiğini, avukat hakkında şikayette bulunulması üzerine adı geçen avukatın görevi kötüye kullanma suçundan ceza aldığını, Av....

    Borçlu vekilinin Mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HUMK'nun 76. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasanın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir(Hukuk Genel Kurulu'nun 05,06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). 7201 sayılı Yasanın 32. maddesi gereğince muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren takibin şekline göre icra dairesine itiraz etmemiş olması, tebligatın usulsüzlüğünün tespiti halinde mal beyanında bulunma tarihi ve takip kesinleşmeden haciz konulamayacağı cihetle uygulanan hacizlerin kaldırılacağı sonucunu doğuracağından borçlunun şikâyette hukuki yararının bulunması nedeniyle, mercii nezdinde yapılan tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikâyetin incelenmesine engel teşkil etmez(Hukuk Genel Kurulu'nun 27.06.2001 tarih ve 2001/12-543 esas 2001/560 karar sayılı kararı)....

      Dosyadaki bilgilere göre, 10.06.2014 tarihli eylem nedeniyle verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığın soruşturma aşamasında kollukça alınan ifadesinde belirttiği adresine tebliğe çıkarılması yerine adres kayıt sisteminde bulunan adresine tebliğ imkansızlığı nedeniyle Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşıldığından; tebligatın usulsüz olması yanında tebliğ edilen kararda, sanığa bu erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüzdür. Bu durumda karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile kesinleştiğinden söz edilemez....

        Davalı üçüncü kişiler istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının verilmesinden sonra dosyaya davalı olarak eklenmelerinin usulsüz olduğunu, İcra Mahkemesine yaptıkları usulsüz tebliğ şikayetinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, 2. haciz ihbarnamesine itirazlarının süresinde olduğunu, taraflarına 3. haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini, bu nedenle şikayete konu İcra Müdürlüğü kararının isabetli olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....

          İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda usulsüz tebligat şikayetinin reddine, borca itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir....

          “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar "Durma" kararı niteliğinde olup itiraz yasa yoluna tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na İADESİNE, 04.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            verilmediği, bu yönüyle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın da usulsüz olarak kesinleştirildiği anlaşıldığından; kesinleşmeyen karara ilişkin verilen sonraki karar ve işlemlerin hukuken geçersiz olduğu; sanığın 30.11.2015 tarihli temyiz isteminin, İzmir 2....

              No:191/20 Merkez Zonguldak adresine çıkarıldığı ve bu tebligatın 04/12/2020 tarihinde iade gelmesi neticesinde davacı borçlunun aynı adresinin mernis adresi olması nedeniyle mernis şerhli tebligatın çıkarıldığı, UYAP incelemesinde davacı borçlunun mernis şerhli davetiyenin tebliğ edildiği 04/01/2021 tarihindeki mernis adresinin tebligatın çıktığı adres olduğu, daha sonrasında da 01/04/2021 tarihine kadar mernis adresinin değişmediği, mernis adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, gecikmiş itiraz talebinin ise; ödeme emrinin davacı borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu ve itiraz süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu