Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı tarafından şikayet eden aleyhine ilamsız icra takibi yapılmış, borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebligatı 09.04.2021 tarihinde "Adreste kimse bulunamadığından yakın komşusu Sinan Batur'a soruldu. İstanbul'a gittiğini beyan ettiğinden tebliğ evrakı 21. maddeye göre ilgili Mahalle Muhtarı Yunis Şahin'e teslim edilip 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı. Yakın komşusu Sinan Batur haber verildi." şerhi ile tebliğ edilmiş, 07.06.2021 tarihinde açılan dava ile gecikmiş itiraz nedeni ile takibin durdurulmasına karar verilmesi ve hacizlerin kaldırılması; 09.06.2021 tarihinde açılan dava ile usulsüz tebligat ve aşkın hacizlerin kaldırılması istenmiş, mahkemece asıl dava yönünden şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin düzeltilmesine, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına, birleşen dava yönünden derdestlik ve itirazların icra dairesine yapılması gerekirken mahkemeye itirazın yerinde olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir....

nun, diğer fesih nedenleri yanında, satış ilanının, ortaklığın giderilmesi davasının davacıları olan ... ile ...'nun vekiline usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek dört adet taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemiyle sulh hukuk mahkemesine başvurduğu, mahkemece, hissedarlar ... ile ...'nun vekiline çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu ve taşınmazların eski ada - parsel numaraları ile satışa çıkarıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne ve 09.5.2014 tarihli taşınmazların ihalelerinin feshine karar verildiği görülmektedir. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen davacı hissedar ..., kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının tebliğ edilmediği ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Bu nedenle mahkemenin bu yöne ilişkin fesih gerekçesi yerinde değildir....

    nun, diğer fesih nedenleri yanında, satış ilanının, ortaklığın giderilmesi davasının davacıları olan ... ile ...'nun vekiline usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek üç adet taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemiyle sulh hukuk mahkemesine başvurduğu, mahkemece, hissedarlar ... ile ...'nun vekiline çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu ve taşınmazların eski ada - parsel numaraları ile satışa çıkarıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne ve 14.4.2014 tarihli taşınmazların ihalelerinin feshine karar verildiği görülmektedir. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen davacı hissedar ..., kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının tebliğ edilmediği ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Bu nedenle mahkemenin bu yöne ilişkin fesih gerekçesi yerinde değildir....

      da aynı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, yapılan işlemlerden yeni haberi olduğunu, PTT görevlisi hakkında görevi kötüye kullanma suçundan şikayette bulunulduğunu belirterek, gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını istemiştir....

      bahisle aynı konutta birlikte yaşadığı belirtilen ...’a tebliğ edildiği ancak tebligatı alan kişinin ehil ve reşit olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığı gibi nüfus kayıt sorgulamasında ... isimli yakınına rastlanmaması nedeni ile tebliğ yapılan kişinin ehil ve reşit olduğunun tespit edilemediği bu hali ile yapılan tebligatın usulsüz olduğu, Anlaşıldığından, sanık ... ve mağdur ... vekilinin temyiz istemleri hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, belirtilen eksikliklerin giderilmesi ve gerekçeli kararın tebliğ işlemleri gerçekleştirildikten sonra temyiz dilekçesi verilmesi halinde ek tebliğname düzenlenlenerek Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, ....tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dosya yönünden verilen karar ve gerekçesinin yerinde olduğu, ancak birleşen 2019/805 E. sayılı dosyada 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin derdestlik nedeniyle (2019/792 E. sayılı dava daha önce açıldığı için) reddine, 3. haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edildiğinden diğer şikayetlerin esastan reddine karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince söz konusu ayrımın yapılmamasının isabetsiz olduğu, İlk Derece Mahkemesince derdestlik hususunun gözönünde tutulmaması suretiyle gerekçede kısmi hata yapıldığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, birleşen davada (2019/805 E.) 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin derdestlik nedeniyle reddine, diğer şikayetlerin esastan reddine, asıl davada, (2019/792 E.) 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süre yönünden...

          şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, usulsüz yapılan tebliğ işleminin veya ödeme emrinin iptaline değil, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiğinden, mahkemece de ödeme emri tebliğ tarihi öğrenme tarihine göre düzeltildiğinden, davacının ödeme emrinin iptaline de karar verilmesi gerektiği yönündeki katılma yoluyla ileri sürdüğü istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının ve davalının istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          Şikayetçi borçlu vekili ilk tebligatın usulüne uygun olmadığını yanlış adreste tebliğ edilmeye çalışıldığını iddia etmiş ise de, TK 21/2'ye göre tebligat yapılan adresin mernis adresi olduğu, mernis şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ iade gelen tebligat ile tebliğ gerçekleştirilmediğinden ilk tebligatın usulsüz olduğu iddiasına itibar edilmeyerek ,yapılan tebligat usulüne uygun olduğundan usulsüz tebligat ilişkin şikayetin reddine, davacının ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği şikayeti yönünden ise bu şikayetin 7 günlük şikayet süresine tabi olup, süresinde başvuru yapılmadığına ilişkin gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Satış ilanının anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükmü uyarınca muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta oturan eşine tebliğ edilmesi nedeni ile usulsüz olduğu anlaşılmıştır. b- Hissedar ...'a çıkarılan satış ilanı tebligatı yönünden incelemede; Somut olayda hissedar ...'a çıkarılan satış ilanı tebligatının mernis adresi şerhi ile aynen" muhatabın geçici olarak ...'ye gittiğini beyan eden komşusu ... tarafından belirtilip aza ...'e teslim olup, 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılarak komşusuna haber verildi, komşusu imzadan imtina etmiştir" açıklaması ile 27.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, ancak haber bırakılan komşunun isminin, kim olduğunun, beyanına başvurulan komşu ile aynı şahıs olup olmadığı hususunun belirtilmediği, bu haliyle tebliğ işleminin 7201 sayılı Kanun'un 21/1.maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine göre usulsüz olduğu anlaşılmıştır. c- Hissedar ......

            Sayısı ile müvekkiline takip başlatıldığını, gönderilen tebligatın iade döndüğünü ve muhtara verildiğini bu nedenle takibin kesinleştiğini, ancak gönderlen tebligatın usulsüz olduğunu, alacaklı görünen tarafa karşı müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığını, tebligatın müvekkilinin eski iş yerine tebliğ ettiklerini, her halükarın geçerli olması durumunda bile tebligatın usulsüz olduğunu, bu nedenlerle takibin tedbiren durdurulmasına ve müvekkilinin banka hesaplarına hukuka aykırı olarak konulan hacizlerin fekkine, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihleri olan 25.02.2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazlarının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazlarının reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş; yargılama sonucunda borçlunun, mazereti hacizleri öğrendiği yani takipten haberdar olduğu 25/02/2022 tarihinde son bulmuş olup, 04/03...

            UYAP Entegrasyonu