İcra Müdürlüğünün 2021/6573 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin müvekkiline tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, bu ihbarnameleri öğrenme tarihinin 20/09/2021 olarak kabulü gerektiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin şirket yetkilisinin adreste olup olmadığı, nereye gittiği tevsik edilmeden ve tebliğ almaya yetkili kişiler bakımından sıraya uyulmadan tebliğ edildiğini, bu tebliğ işleminin T.K'nun 12 ve 13. maddelerine uygun olmadığını, bu usulsüz tebligat nedeni ile yok hükmünde olan ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ işleminde ise haber verilen komşunun isminin belirtilmediğini, bilgi sahibinin isim ve imzadan imtina etmesi nedeni ile gerekli araştırmanın yapılmadığını bildirerek, 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihlerinin öğrenme tarihi olan 20/09/2021 tarihi olarak tespitine karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda borçlunun, şikayet dilekçesinde kendisine yapılan satış ilânı tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde bir iddiasının mevcut olmadığı görülmektedir. Bu durumda muhatabı tarafından şikayet konusu yapılmadığı halde borçluya satış ilanının tebliğ edilmediği hususu re'sen gözönüne alınarak ihale feshedilemez. Mahkemece, borçlunun ileri sürdüğü diğer fesih sebeplerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı ve ihale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; usulsüz tebliğ ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet davası olup, verilen kararda kamu düzenine aykırılık da görülmemiştir. Bu nedenle, başvurunun HMK''nın 355. maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ise haberdar olmadığını, müvekkilinin haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinde Tokat ilinde ikamet etmediğini, kendisine yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunu beyanla müvekkiline yapılan tebligatların tamamının ve öncelikle 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, devamında gönderilen 89/2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı kiracıya mahkemenin gerekçeli kararı usulüne uygun tebliğ edildiğine göre, icra takibindeki ödeme emrinden en geç bu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerekir. Ödeme emrinin tebliği usulsüz olsa dahi, davalı ödeme emrinin usulsüz olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesinde dava açarak şikayet yolu ile ödeme emrinin tebliğ tarihini düzelttirmediği takdirde, tebliğ usulsüz yapılmış olsa da bu tebliğin geçerli olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davalı kiracı borçlu icra mahkemesinde şikayet davası açmadığından örnek 13 ödeme emri tebliğ tarihi kesinleşmiştir. Dava dilekçesi tebligatı davalı kiracının mernis adresine yapıldığından bir usulsüzlük yoktur....
İİK'nun 134/2. maddesinde; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler" hükmüne yer verilmiştir. İİK'nun 114. maddesi uyarınca da, menkul ihalelerinde satış ilanının taraflara tebliği zorunlu değil ise de, icra müdürlüğünce tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliği, Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir....
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2021 NUMARASI : 2021/98 ESAS - 2021/262 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2020/1292 Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine başlatılan takibi müvekkilinin e-devlet üzerinden öğrendiğini, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emrinin ve tebligatın iptali ile takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''...Ankara 28....
Usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet İİK 16/1 uyarınca tebligat usulsüzlüğünün öğrenilmesinden itibaren 7 gün olup, şikayet süresinde yapılmamış sayılacağından mahkeme kararının onanmasına ilişkin karar kaldırılarak, alacaklının karar düzeltme istemi kabul edilmiş olup şikayet sürede yapılmadığı nedeniyle reddi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Oysa örnek 7 ödeme emri tebligatının "... Elektirik İdaresi" hitaben .../... adresine çıkarıldığı, tebligatın muhatabı gerçek veya tüzel kişi olmadığı, çıkardığı Elektrik Dağıtım A.Ş bağlı birinin olduğu anlaşılmakta olup, yapılan tebliğ işlemi yok hükmündedir. Bu halde usulsüz de olsa yapılmış bir tebligattan bahsedilemeyeceğinden tebligat öğrenilmesinden ve öğrenme tarihine göre sürenin geçmesinden de söz edilemez. Bu halde mahkemece yapılacak iş tebliğ tarihinin düzeltilmesi değil, tebliğ işleminin iptali olmalıdır....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan 23.7.2015 tarihli şikayet dilekçesinde, takipten haberdar olma tarihi olarak 15.07.2015 tarihinin bildirilmiş olduğu gözetildiğinde, 23.07.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....