WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, borçlulara yapılan tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağına ve 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olmakla usulsüz olduğu, takibe konu icra dosyasından borçlu veya vekilinin haberdar olduğuna ilişkin bir belgenin bulunmadığı, alacaklının alacağını temlik ettiğine ilişkin noterlik belgesinin yine borçlunun oğluna tebliğ edildiği, ilgili tebliğin usulsüz olması nedeniyle borçlunun takip dosyasından haberdar olduğunun kabul edilemeyeceği, taraflar arasındaki başka bir takip dosyasına yazılan müzekkere ile ilgili takip dosyasının öğrenildiğinin kabul edilemeyeceği usulsüz tebligat şikayetinin kabulü nedeni ile yetki itirazının süresinde ileri sürüldüğü ve haklı olduğu HMK 7.madde kapsamında icra dairesinin yetkisinin diğer borçlular nedeni ile de kesinleşmediği anlaşıldığından, dosya kapsamı, delil durumu, gerekçe değerlendirildiğinde mahkeme kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline yapıldığı ileri sürülen tebligattan müvekkilinin bilgisi olmadığını, bu nedenle müvekkilin takibi öğrendiği tarih göz önüne alınarak başta senet üzerinde değişiklik yapıldığı, dolayısıyla zamanaşımı oluştuğu ve diğer tüm itirazlarının incelenmediğini, usulsüz tebliğ nedeniyle memuru şikayet iddiamızı araştırıp gerekçelendirmeden eksik gerekçe ile hüküm kurulduğunu tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, icra takibinde borca, yetkiye, zamanaşımına ve usulsüz tebligata itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir....

Nun 21/2 maddesine göre ödeme emri tebliğ ettirildiğini, iş bu tebligat usul ve yasaya aykırı olduğunu, şöyle ki; Müvekkili usulsüz olarak yapılan işlemler neticesinde takipten haberdar olamadığını, 24/08/2022 tarihinde e devlet uygulaması üzerinden öğrendiğini, kaldı ki 7201 sayılı tebligat kanunun 21/2 maddesinde mernis adresine yapılan tebligatlar da adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir denilmekte ise de komşusuna haber verilmediği ve bu konu ile tebligat üzerinde herhangi bir şerh ve imzada olmadığını, müvekkili 24/08/2022 tarihinde dosya detayı ve borç hakkında bilgi aldıktan sonra alacaklının elektrik dağıtım şirketi olması nedeni ile takipte belirtilen abonelikten bahis ile böyle bir borcunun olmaması nedeni ile 24/08/2022 tarihinde Şanlıurfa 2....

Mahkeme; borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin "Muhatap şirket adına tebliğ evrakını almaya yetkili Sinan Gökçe imzasına tebliğ edilmiştir." şerhi ile tebliğ edildiği, tebliğ işlemi sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştınlmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin çalışana tebliğ yapıldığı, bu hali ile tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddeleri hükümlerine aykırı olup, usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulü ile ödeme emrinin davacı borçluya tebliğ tarihinin 06.02.2020 tarihi olarak düzeltilmesine, takip dayanağı çekte keşide yerinin, muhatap bankanın ve borçlu şirket adresinin Bursa olduğu, davacı borçlu vekilinin süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, itirazında yetkili icra dairesi olarak gösterdiği Bursa İcra Dairelerinin yetkili olduğu, söz konusu takip de İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olmadığı gerekçesiyle yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının karar kesinleştiğinde...

İlk derece mahkemesi tarafından ''...Uyuşmazlık; usulsüz tebliğ ile icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferileri, zamanaşımına yönelik şikayet niteliğindedir. İcra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklılar vekili tarafından davacı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçlunun "Esat Caddesi No:73/4 Küçükesat/Ankara" adresine 02/04/2019 tarihinde " ...iş yeri yetkilisi çarşıda olduğundan daimi çalışan Kemal Ateş'e" tebliğ edildiği, dosyanın 06/10/2021 tarihinde yenilendiği, borçlu tarafından 14/11/2022 tarihli talep dilekçesinde "...icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği" müdürlüğün 14/11/2022 tarihli karar tensip tutanağı ile "...Dosya borçlusu T1 dosya borcuna 14/11/2022 tarihinde itiraz etmiştir. Dosya incelendiğinde ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ ediliğinden itiraz süresinde olmadığından talebin reddine takibin devamına karar verildiği" görüldü....

Bu yöndeki şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. İcra müdürlüğüne yapılan şikayet sonuç doğurmaz. Somut olayda, borçluya, ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 10.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığı iddiası ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğünün, icra müdürlüğünce incelenemeyeceği gerekçesiyle süresinden sonra yapılan itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işlemine yönelik şikayetin icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmayacağından, memurluk kararı yasaya uygundur....

    İcra Müdürlüğünün 2015/165 Esas sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine takip yapıldığını, takip dosyasından ödeme emrinin müvekkilleri Susan ve Timothy'nin bilinen son adresi olduğundan bahisle 30/05/2016, müvekkili T2 ise 10/06/2016 tarihinde TK. 35. maddeye göre aynı adreste tebliğ edildiğini, müvekkillerine yapılan tebligatın TK'nın 35. ve yönetmeliğin 57. maddeleri gereğince usulsüz bulunduğunu, TK. 35. maddeye göre tebligat yapılabilmesi için daha önce aynı adreste usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olması, muhatabın adresini değiştirmiş ise bu değişikliği bildirmemiş olması, adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması gerektiğini, müvekkillerinin Türk vatandaşı olmayıp Türkiye'de ikamet etmediklerini, bu nedenle de tebliğin usulsüz olduğunu, yabancı ülkede yaşayanlara tebligatın nasıl yapılacağının TK'nın 35. maddesi ile Tebligat Yönetmeliğinin 38 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini belirterek, davanın kabulü ile davacılara ödeme emirlerinin usulsüz tebliği nedeni ile...

    Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

    Satış ilanının davacılar vekiline 29/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların satış ilanı tebliği işlemine ilişkin usulsüzlük iddiasının bulunmadığı, tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede yukarıda belirtilen iddialarla şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla artık bu hususlar ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemez. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediğini ileri süremez. Bu nedenle davacıların kendileri dışındaki ilgililere satış ilanının hiç tebliğ edilmemesi ya da tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin fesini istemesine de olanak bulunmamaktadır....

    İcra Dairesi 2021/5877 Esas sayılı dosya ile kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, davacının beyanlarının gerçeğe açıkça aykırı olduğunu, ödeme emrinin yasaya uygun şekilde tebliğ edildiğini, tüm itirazlar süresinde yapılmadığından geçersiz olduğunu beyanla davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; davacının, ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 11/03/2021 tarihinde tebliğ adresinde Şevhat Sezerözün isimli şahsın bulunmadığından bahisle usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmuş ise de, Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğünün 21.09.2021 tarihli cevabı yazısından tebliğ tarihinde Şevhat ile birlikte yaşadığını kabul ettiği, tebliğ evrakında muhattabın bulunmadığının tespit edildiği, evrakın birlikte oturana tebliğ edilmekle usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....

    UYAP Entegrasyonu