İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçluların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti mahkemece reddedilerek karar kesinleştiğinden, süresinde olmayan borca ve imzaya itirazın incelenemeyeceği gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım borçlular vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçeli kararın tebliği ile gerekçeli istinaf dilekçesi sunacaklarını bildirerek kararın kaldırılmasını istemiştir. C....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/36927 esas sayılı dosyasında davacı aleyhine 27/07/2012 tanzim tarihli 30/03/2017 vade tarihli bir adet bonodan dolayı 10/11/2017 tarihinde ihtiyati haciz kararına dayanılarak kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafa henüz ödeme emri tebliğ edilmeden davacı vekilinin müvekkilinin malvarlığı üzerine tedbir konulmasına karar verildiği ve müvekkili ile ilgili kayyum atanmasına karar verildiğinden, yapılan takip ve tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğundan bahisle takibin, yapılan tebligatların ve haciz işleminin iptali için dava açmış ise de; takibe konu bononun tanzim tarihinin davacı ile ilgili TMSF'nin kayyum atanmasına ilişkin karardan önce olduğu, davacının malvarlıklarının idaresi yönünden TMSF'nin yetkili kılınarak kayyum atanması davacı aleyhine takip başlatılmasına engel teşkil etmediği gibi davacı tarafın takibe konu senetteki imzaya itiraz etmediği, İİK 169/a maddesi kapsamında ibraz edilmiş herhangi bir belge bulunmadığı, takibe konu senedin...
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve takibin dayanağı olan senedin sahte olarak tanzim edildiğini ileri sürerek takibin durdurulmasını istediği, İlk Derece Mahkemesince, itirazın süresinde olduğunun kabulü ile borçlunun başvurusu imzaya itiraz olarak nitelendirilerek imzaya itirazın reddine, borçlu aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun borca...
Dava İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz ve İİK'nun 169/a. maddesi uyarınca açılmış borca itiraz davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, İİK'nun 168/-5 maddesine göre imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerektiğine, borçlu muris Yunus Babacan'a ödeme emri 16/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, süresinde herhangi bir itirazda bulunulmamış olmasına, kesinleşen takip sırasında ölen borçlunun mirasçılarının yeniden imzaya ve borca itiraz haklarının bulunmamasına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 8....
DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; takibe dayanak çekteki imzaya, borca, çekin vasfına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davacılardan Anıl Turizm A.Ş yönünden çekteki keşideci imzasının müvekkil şirket yetkilisi Veli Çilsal'a ait olmadığını, T1 yönünden şirket yetkilisine ait olmadığını, takibe konu çekte ibraz eden gerçek kişinin adı soyadı belirli olmadığı gibi tüzel kişi adına ibraz işlemi yapıldığının ibraz kaşesinde yer almadığını, ibraz işleminin kanunda belirtildiği şekilde yapılmadığı için çekin bu hali ile kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, ödeme emrinin ve takip talebinde bulunması gereken hususların kanunda düzenlendiğini, bunlardan birinin bulunmaması halinde iptali gerektiğini, davalının çek tazminatı ve komisyonunun müvekkil şirket T1'den talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, Hayat Turizm yönünden çek tazminatı ve çek komisyonu miktarı üzerinden %20'den az olmamak...
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, takibin iptali talebinin reddine, davalının tazminat isteminin reddine dair karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Somut olayda, başvuru usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez....
Noterliği'nin 07/11/2022 tarih ve 51109 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kiranın uzatılmayacağı ve 01/01/2023 tarihinde taşınmazı tahliye etmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, iş bu ihtarnamenin davalıya şahsen tebliğ edildiğini, tahliye süresinin 01/01/2023 tarihinde dolmasından dolayı davalı T3 aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2023/703 Esas sayılı takip dosyası ile başlatılmış olan icra takip dosyasından davalıya tahliye emri gönderildiğini ve davalının süresi içinde icra emrine itiraz ettiğini ve bu itiraz sonucu takibin durduğunu, davalının itiraz dilekçesinde müvekkiline ödeme yaptığını bildirdiğini ve imzaya itiraz ettiğini belirttiğini, davalı tarafın imzaya itirazının mesnetsiz olduğunu, taahhütnamenin noter huzurunda alındığını, davalı tarafın kira ilişkisinin sözleşme ile aynı şartlarla tekrar uzatıldığından bahsetmiş olsa da kiracının ileri sürmüş olduğu itirazlarının yerinde olmadığını, zira kiracıyla kira sözleşmesinin uzatılmasına yönelik herhangi bir sözleşme yapılmadığı...
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ödeme emrinin 18/06/2021 tarihinde bizzat davacı borçlunun imzasına tebliğ edilmiş olmasına, dava dilekçesinde ödeme emri tebligatındaki imzaya açıkça itiraz da edilmemiş olmasına, tebligatın usulüne uygun olmasına, davanın ise ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle yasal 5 günlük sürede açılmamış olmasına, eski hale iade için bir sebep gösterilmemiş olmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Manisa 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına, iade Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Gıyabi kararın mahkeme tarafından sanık ...'in savunmasında bildirdiği adresinde 03/12/2014 tarihinde muhatap tarlada olduğundan aynı konutta imzaya ehil babası ... imzasına tebliğ edildiği, ancak UYAP ortamında sanığın nüfus aile kayıt tablosu indirildiğinde, sanığın babasının ... olduğu ve 22/12/1987 tarihinde vefat ettiği, yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla; gerekçeli kararın hükmü temyiz etmemiş bulunan sanık ...'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2021 NUMARASI : 2021/218 ESAS 2021/693 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine İstanbul Anadolu 6....