Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, şikayetçi borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda ödeme emri tebliatının usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunduğu görülmektedir.Mahkemenin öncelikle ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayetini incelemesi, tebligatın usulsüz olduğu ve öğrenme tarihine göre İİK'nun 16. maddesinin birinci fıkrasına göre süresinde şikayet yapıldığını tespit etmesi halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 19.09.2014 tarihi olarak düzeltilmesini istediği ve ayrıca imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptali talebinde bulunduğu; mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu karar gerekçesinde belirtildikten sonra, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.İİK.nun 168/4-5.maddesi hükmü gereği borçlunun, borca ve imzaya itirazını ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde icra...

      Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 31.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 14.08.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürüp, imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece; öncelikle, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti hakkında HMK'nun 297. maddesine göre bir karar verilmesi, tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve itirazın süresinde olduğunun anlaşılması halinde, işin esasının incelenmesi, aksi halde istemin süreden reddi gerekirken, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayet hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden ve dolayısıyla İİK'nun 168. maddesi uyarınca itirazın süresinde olup olmadığı saptanmadan imzaya itirazın esasının incelenmesi isabetsizdir....

        Kendisine ödeme emri usulsüz tebliğ edilen borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini şikayet yoluyla tek başına icra mahkemesine getirebileceği gibi imzaya itiraz ile birlikte ileri sürebileceği, bu kapsamda hem imzaya itiraz ile birlikte hem de ayrı bir dava ile ileri sürülmesinin derdestlik durumu oluşturacağı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince 2019/470 Esasına kayden öne sürülen usulsüz tebliğe yönelik iddia ve taleplerin işbu dava ile derdestlik oluşturduğu gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği görülmektedir. Diğer bir deyişle davacının istinafa konu dava dosyasında usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin var olduğu açıktır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece borçluya örnek 10 ödeme emri ve senet sureti içerir tebligatın senet üzerinde yazan ve borçlunun 19/08/2020 tarihinde kayıtlı adresine tebliğe çıkartıldığı, bu tebligatın iade dönmesi üzerine borçlunun bu kez kayıtlı mernis adresine Tebligat Kanunu 21/2 .maddesi gereğince "mernis adresidir. 7201 Sayılı TK'nun 21/2 maddesi gereğince tebliği rica olunur " şerhini içerir tebligatın tebliğ imkansızlığı nedeni ile mahalle muhtarına tebliğ edildiği bu haliyle tebligatların usulüne uygun olduğu, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü usulsüz tebligat şikayetinin reddine kararı verilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 27/08/2020 olarak kabul edildiği dolayısıyla İİK.168/4 maddesi gereğince takip dayanağı senetteki imzaya itirazın 5 (beş) günlük süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacını imzaya itirazlarının süresinde yapılmadığından reddine, davalının tazminat istemlerinin ve davacı aleyhine para cezasına...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 09.06.2015 tarih, 2015/11976 E-16082 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından keşideci borçlunun ölümü üzerine mirasçıları aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu mirasçıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek İcra Mahkemesine başvurularında usulsüz tebligat şikayeti ile beraber imzaya da itiraz ettikleri anlaşılmaktadır....

          DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİYLE ŞİKAYET-İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14....

          Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, takip dosyasına sunulan ve Uyap sistemine 19.02.2016 tarihinde tarandığı anlaşılan, 04.02.2016 havale tarihli dilekçe ile, ödeme emri tebliğ edilen Şehmus Turan isminde bir çalışanın bulunmadığı ileri sürülerek, ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2015/216934 Esas sayılı takip dosyasındaki borca ve senetteki imzaya itiraz edildiği görülmüştür....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine 31/12/2018 ve 30/11/2018 keşide tarihli 2 adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 07/03/2019 tarihinde ödeme emrinin davacı tarafa tebliğ edildiği, davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği takipten 17/05/2019 tarihinde haberdar olduklarından bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile birlikte takibe konu çeklerdeki keşideci imzasına itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulüne, tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği, imzaya yönelik davanın reddedildiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

            Temyiz Sebepleri Alacaklı; istinaf dilekçesindeki beyanlarının tekrarı ile ayrıca, mahkemece açılan davada menfi tespit davası gibi geniş anlamda yargılamaya devam edilmesinin usule ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, davacı tarafın imzaya itiraz talebinden vazgeçtiği, açılan davanın esasının ise imzaya itiraz olduğu, dolayısı ile mahkemenin davanın reddine karar vermesi gerekirken icra tetkik mercilerinin dar anlamda yargılama yetkisine sahip olduğu gözetilmeden geniş anlamda yargılamaya devam edilmesi ve hüküm tesis edilmiş olmasının hatalı olduğu, davacı tarafın imzaya itiraz iddiasını davalı taraf olarak muvafakatları olmamasına rağmen değiştirip ve genişlettiği, mahkemece bu hususun dikkate alınmadığı ve davacının yeni iddiası üzerinden yargılamaya devam edilerek hukuka ve usule aykırı bir hüküm tesis edildiği, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu yönündeki kararın kabul edilebilir olmadığı, bu yönüyle verilen kararın kaldırılması gerektiği, davacı tarafın usulsüz tebliğ yönündeki...

              UYAP Entegrasyonu