Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tensip zaptının tebliğinin yapıldığını, dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddinin gerektiğini, davacı tarafın iddiasının aksine, davacı-borçluya yapılan tebligat usulüne uygun ve tebliğ edilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takip kesinleşmediğini, Bursa 5. İcra müdürlüğünün 2019/4346 esas sayılı dosyasında yer alan 16/06/2022 tebliğ tarihli mazbatanın bulunduğunu, haksız ve hukuk dayanaktan yoksun ihtiyati tedbir talepleri ile davanın reddine, kötüniyetli davacı aleyhine takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak koşuluyla kötüniyet tazminatına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının kambiyo vasfına yönelik şikayetin süre yönünden reddine, dair karar verilmiştir....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/112-258 Esas-1991/1344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak (7) günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK.nun 16/l.maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. İcra müdürünün, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini tespit yönünde bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Somut olayda, borçlu usulsüz tebligattan 08.11.2012 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiğine göre, usulsüz tebligatı bu tarih itibariyle öğrendiğinin kabulü gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin davacı borçluya 14/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına, İtirazların reddine karar verilmiştir....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlular vekili takip dosyasına sunduğu 22.03.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligattan 15.03.2016 tarihinde haberdar olduklarını ifade ettiğine ve mahkemece, borçlulara yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 15.03.2016 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile... 2....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2019/30987 E sayılı dosyası ile müvekkili şirket hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını bu durumdan 30/10/2019 tarihinden haberdar olduklarını, yaptıkları incelemede örnek 7 ödeme emrinin şirketin kayıtlı adresinden başka bir adrese tebliğ edildiğini ve örnek 7 ödeme emrinin şirketin yetkilisine tebliğ edilmediğini gördüklerini, bu nedenle tebliğin usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayetini, ödeme emrinde borcun sebebi ve dayanak teşkil eden belgelerin gösterilmediğini, icra dairesinin yetkili olmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 26.03.2021 olarak düzeltilmesini ve yetki itirazının kabulünü, ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın alacaklı ...’un alacaklı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. ...’un yetkili hamil olup olmadığı dolayısıyla kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususu İcra Mahkemelerince ancak İİK’nın 170/a maddesine göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerde usuli dairesince kendisine intikal eden işlerde re'sen dikkate alınır. 05.12.2019 tebliğ tarihli ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti incelenip ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilerek şikayet ve itirazın beş günlük sürede...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda, sair şikayet nedenleri ile birlikte, kıymet takdiri ve satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz yapıldığını, kıymet takdirine itiraz edemediğini ileri sürerek 22.10.2014 tarihinde satışı yapılan taşınmaz ihalesinin feshini istemiş, mahkemece kıymet takdiri raporu ile satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ihalenin feshine karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı -takip alacaklısı vekilinin talebi üzerine davacı -3.kişi şirkete İİK 89/1,2 ve 3.haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacı-3.kişinin 19/01/2021 tarihinde gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz ettiği, 89/1 haciz ihbarnamesinin 19/11/2020 , 89/2 haciz ihbarnamesinin 11/12/2020 ve 3.haciz ihbarnamesinin de 15/01/2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu iddia eden 3.kişinin en geç itiraz tarihi olan 19/01/2021 tarihinde haciz ihbarnamelerinden haberdar olduğunun kabulü gerektiği, İİK 89/1 ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden 3.kişinin icra dosyasına yaptığı itirazla birlikte öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra hukuk mahkemesine usulsüz tebligata yönelik şikayette bulunması gerektiği, şikayetin ise 15/06/2021 tarihinde ileri sürüldüğü, haciz ihbarnamelerinin...
İlk derece mahkemesince; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin ve ödeme emrine itirazının reddine karar verilmişse de; davacı tarafın dava dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde, ödeme emrinin 11.11.2019 tarihinde 150 Evler Muhtarlığına tebliğ edildiğini, o tarihte tarafına ait işyerinin kapalı olduğunu, ev adresinin ise Şirinkent Mahalle Muhtarlığına kayıtlı olması nedeniyle yapılan tebligatın usulsüz olduğunu beyan ettiği ancak mahkemece davacının iddialarının araştırılmadığı görülmektedir....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Gecikmiş İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Gümüşhane İcra Müdürlüğünün 2021/637 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi uyarınca gönderilen ödeme emrinin usule aykırı şekilde tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebliğ işleminden 18.05.2021 tarihinde haberdar olduğunu, öte yandan usulsüz tebligat şikayetinin reddi halinde gecikmiş itiraz talebinde bulunduklarını ileri sürerek öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine aksi halde gecikmiş itiraz talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....