Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 19.10.2015 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 22.10.2015 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçiye gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinde "...ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/2 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçi taraf 26.08.2015 tarihinde tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 22.10.2015 tarihinde 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesine yönelik istemin süre aşımından reddi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2020/4615 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibi uyarınca müvekkillerine İİK'nun 89. maddesine istinaden gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkillerinin tüm haciz ihbarnamelerinden 13.08.2021 tarihinde haberdar olduklarını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usule uygun olduğunu, davanın süresinde açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
İlk derece mahkemesince, haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdir işlemine yönelik şikayetler hakkında hüküm kurulmuş ise de; şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve şikayetçilerden T2 gönderilen 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetler hakkında inceleme yapılmadığı ve olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesi, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden de önem taşımaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Şikayet eden vekilince icra emrinin asile yapıldığı vekile tebliğ edilmediği yönündeki şikayeti dikkate alındığında takip dayanağı ilamda borçlunun vekilinin adının dosya içerisinde yer aldığı anlaşılmış ancak bu durumda icra emirlerinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp vekile de icra emrinin sonradan tebliği ile eksik tebliğ işleminin tamamlanması ile yetinmek gerekeceğinden davacının davasının usulsüz tebligat şikayeti yönünden reddine, icra emrinin vekile tebliği suretiyle takibin devamına" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
soruşturması başlatıldığını, usulsüz tebliğ nedeniyle maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2021 NUMARASI : 2021/401 ESAS- 2021/634 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2015/23625 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında müvekkillerine gönderilen İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, T.K'nun 21. Maddesine göre tebligatlarda komşuya haber verilmediğini, muhtara teslim edilen tebligatlarda müvekkillerinin adreste neden bulunmadıkları, bu hususun kimden soruşturularak tespit edildiği ve bu kişinin açık kimliğinin yer almadığını, usulsüz bu tebliğ işleminden 10/07/2021 tarihinde haberdar olunduğunu bildirerek, İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin 10/07/2021 olarak düzeltilmesine, takibin iptaline, % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile takibin iptali talebi yanında icra emrinde asıl alacağın nelerden ibaret olduğu, aylık nafakanın kimler adına ve ne nafakası olarak talep edildiği icra emrinde yazmadığından ayrıca müşterek çocuk Batuhan 07/06/2020 tarihinde 18 yaşını doldurduğundan ve müşterek çocuk davacı annesi ile birlikte yaşadığından icra emrinin iptali talebinde de bulunulmuşsa da ilk derece mahkemesince, davacının usulsüz tebliğ şikayeti, icranın ve takibin iptali taleplerine dair hüküm kurulmasına rağmen hükmün gerekçe kısmında davacının dava dilekçesindeki gerekçeleri değerlendirilerek icra emrinin iptali talebi hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda, şikayetçi 3. kişi Fatma Boyraz’a 06.02.2017 tarihinde 103 davet kağıdı tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....
Fakat sorulan kişinin soyadı ile gelen cevaptaki kişinin soyadı uyuşmadığı görülmekte olup, tebliğ mazbatası üzerinde adı geçen komşunun kim olduğu anlaşılamadığından, tebliğ işlemi bu yönüyle de usule aykırıdır. O halde mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayeti kabul ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi, düzeltilen tebliğ tarihine göre süresinde olan meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin REDDİNE, usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden takibe konu borca faize ve ferilerine ve yetkiye itiraz davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ ve borca itiraza ilişkindir....