Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz nedeniyle takibin iptali taleplidir. Dava dilekçesinde açıkça ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve öğrenme tarihinin 06/03/2019 olduğu ileri sürüldüğünden ve hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan şikayetin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti olduğu, ilk derece mahkemesince bu yönde bir hukuki nitelendirme yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, davalı tarafça istinaf dilekçesinde, tebligatın usule uygun olduğu ve tebliğ tarihi olarak, aksini gösterir delil olmadığı gerekçesiyle davacının bildirdiği tarih kabul edilmiş ise de bu hususta taraflarına delil sunma hakkı verilmediği ileri sürülmüştür. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği; tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Öncelikle belirmek gerekir ki; davacı tarafça dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yanında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemi de yer almakta ise de davacı vekilinin yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında davalarının yalnızca usulsüz tebligat şikayetine yönelik olduğunu beyan etmesi karşısında artık davaya usulsüz tebligat şikayeti olarak devam edilmesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafın menfi tespit istemi hakkında hüküm kurulması yerinde değildir. Öte yandan taraf teşkili dava şartı olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

İcra Müdürlüğünün 2018/13202 E. sayılı takip dosyasından ödeme emrinin 16/11/2018 tarihinde daimi çalışan sıfatıyla Süleyman Akkurt'a tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin işyerinde Süleyman Akkurt isimli bir çalışanının bulunmadığını, SGK kayıtlarından bu durumun ortaya çıkacağını, müvekkilinin bu tebliğden 17/05/2019 tarihinde tesadüfen haberdar olduğunu belirterek, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptaline, şikayet tarihini kadar anılı icra dosyasında yapılmış olan tüm işlemlerin ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT :Davalı vekiline dava dilekçesinin ve duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır....

Hukuk Dairesi 2018/3109 Esas sayılı ilamı ile davacı yanın usulsüz tebliğ yapılmadığına ilişkin istinaf talebinin reddine karar verdiği anlaşılmış olmakla,"Davacı vekili tarafından 27/03/2018 havale tarihli dilekçe ile takibe, borca, faize ve fer'ilerine itirazda bulunulduğu"nun yazılı olduğu ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 29/05/2018 tarih ve ... E, ... K, sayılı gerekçeli kararının, ... AŞ vekiline 05/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davacı tarafından İcra mahkemesi kararına karşı 07/06/2018 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu ve İşbu itirazın iptali davasının ise 02/09/2020 tarihinde açılmış olduğu görülmektedir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2021/204 ESAS- 2021/273 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket adına yapılan ödeme emri tebligatının önce şirket yetkililerine, şirket yetkilileri bulunmadığı taktirde de bu hususun tebliğe şerh edilerek ikinci sırada olan görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işte görevlendirilmiş kimseye yapılması gerektiğini, takipten 19/02/2021 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkil aleyhine Bakırköy 5. İcra Mahkemesinde tahliye davası açıldığını, tebliğin usulsüz olması sebebiyle tahliye davası açılmasının mümkün olmadığını, Bakırköy 5. İcra Mahkemesi kararının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 19/02/2021 tarihi olarak belirlenmesine, Bakırköy 5....

    Muhatabın yeni adresi belirlenememiş olup tebligat 26.10.2020 tarihinde iade edilmiştir." şerhi ile bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin 06.01.2021 tarihli dilekçesi ile borçlu şirkete TK'nın 35. maddesi gereğince tebligat çıkarılmasının talep edildiği, talebin 13.01.2021 tarihli icra müdürlük kararı ile kabulü üzerine aynı adrese TK'nın 35. maddesi uyarınca ödeme emrinin 18.01.2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davacının tebliğ anında müvekkili şirketin ticaret sicilde kayıtlı adreste faaliyet gösterdiği iddiası bulunmamakta olup, ilk gönderilen ve bila tebliğ iade edilen tebligatta posta memurunca adresin boş büro olduğu ve borçlunun taşındığı mahalde yeterli araştırma yapılarak bu hususta bilgi alınan kişinin adı da yazılarak tespit ve tevsik edilmiş olduğundan bila tebliğ işlemi usulüne uygundur. Tebliğ evrakının bila tebliğ iadesi üzerine TK'nın 35. maddesine göre tebligat çıkarılması koşulları oluşmuştur....

    İcra Müdürlüğü'nün 2014/13697 esas sayılı dosyasında borçlu sıfatı ile kendileri haklarında genel haciz yolu ile takip yapıldığını, takipten önceki temlik nedeniyle borçlu sıfatları bulunmadıklarını ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinde bulunduğu, mahkemece usulsüz tebliğ işlemi şikayeti hakkında değerlendirme yapılmadığı, takip tarihi itibariyle alacağın temlik edilmiş olması nedeniyle Türk Ekonomi Bankası AŞ.'nin borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.Borçlunun yukarıda detaylı olarak açıklanan bu itirazı, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir....

      Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 31.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 07.06.2017 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, 06.10.2017 tarihinde cevaba cevap dilekçesi ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. İİK'nın 18. maddesi uyarınca icra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır....

        İnce Apt.No:18 Kocasinan /Kayseri adresine gönderildiği ve hiçbir araştırma yapılmaksızın, tebligatın, henüz ilk çıkartılan tebligat olmasına rağmen, direk olarak T.K. 21/2.maddesi uyarınca komşu isim ve soyisimi yazılmadan,mahalle muhtarına yasa ve usule aykırı olarak tebliğ yapıldığının, tespit edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz ve yasaya aykırı olduğunu, taleplerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, beyan ederek davanın kabulüne, usulsüz tebligatın iptali ile öğrenme tarihi olan 29/09/2022 tarihinin kabul edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu