Bölge Adliye Mahkemesi kararında özetle; somut olayda, şikayetçi adına tebligatı alan kişinin şikayetçinin oğlu olduğu, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtildiği üzere; şikayetçi ile oğlunun aynı adreste ikamet ettiklerinin kolluk tarafından tutulan tutunak ve mernis kayıtları ile sabit olduğu, davacı tarafından aksinin ispat edilemediği ifade olunmuştur. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava ve istinaf talep dilekçelerini tekrarla, davacı ile tebliğ olunan kişinin aynı konutta oturmadığı, tebliğin usulsüz olduğu iddiasını beyan etti. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emri tebliğinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. 2....
Somut olayda borçluya çıkarılan ödeme emri davetiyesine ''adreste muhatabın kendisine tebliğ edildi'' şerhi verilerek 09.08.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve tebligat tarihinin altına imza atıldığı, davetiyenin üzerine kaşe ile dağıtıcının isim ve sicilinin basıldığı, tebligatın bizzat yapıldığı belirtilen borçlunun isminin yazılarak imzasının alındığı, şikayetçinin sadece tebligatta kendisine ait olduğu belirtilen imzayı kabul etmediği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/9. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/ğ maddesinde dağıtıcın imzasını isim ve sicilinin bulunduğu bölüme atacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Dağıtıcının imzasını isim ve sicilinin bulunduğu haneye atması bir teamül olsa da, tebliğ şerhi bulunan hanedeki imzanın sadece dağıtıcı tarafından atılmasının da bir teamül olduğu ve şikayete konu tebligatta yasanın aradığı koşul yerine gelmiş olduğu için farklı yorum aşırı şekilcilik olur ve hak kaybına neden olur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, genel haciz yolu ile başlatılan (örnek 7 nolu) takipte İİK'nın 16. maddesine dayalı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2021/800 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 7 örnek ilamsız icra takibi başlatıldığı ,ödeme emrinin davacı borçluya 18/01/2021 tarihinde TK 21/2 maddesine göre tebliğ edildiği, iş bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi 28/01/2021 tarihi olarak belirtilmiştir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ ve BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu 14/04/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, ıttıla tarihinin 12/04/2017 tarihi olduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 12/04/2017 tarihi olarak belirlenmesine, davalı-alacaklı ile arasında her hangi bir temel ilişki bulunmadığını, davalının kendi adına düzenlettirdiğini, TKHK madde 4/5 gereğince taksitler halinde ve nama düzenlenmediği için kambiyo senedinin geçersiz olduğunu, buna ilişkin olarak takipten önce İstanbul 6. Tüketici Mah'nin 2017/185 E.sayılı dosyasında davalı T3 ve Livcona karşı menfi tespit davası açtıklarını, davalının tüketiciyi yanıltmaya yönelik eylemlerini diğer ortağı olan Livcon'dan bir harf ile ayrılan Livkon Eğitim Danışmanı Org. Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ... icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti ile beraber mükerrer takip yapıldığını ve sair itirazlarını ileri sürdüğü, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün yanısıra takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya/borca itiraza ilişkindir. Körfez İcra Müdürlüğünün 2019/2072 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular ve dava dışı borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçlu T6 26/11/2018 tarihinde, davacı borçlu şirkete ise 02/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz olarak 07/02/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılamada; davalı alacaklının takipten 05/02/2021 tarihinde feragat etmesi nedeniyle, icra dosyası feragat ile kapatıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2021 NUMARASI : 2018/987 ESAS- 2021/1618 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ-TAKİBİN İPTALİ KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili 13/03/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle ;İstanbul 7.İcra Müdürlüğünün 2011/22663 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, 10/03/2015 tarihinde öğrendiklerini, dosyayı incelediklerinde takip alacaklısının cirosunun bulunmadığını,dolayısı ile takip yapma yetkisine sahip olmadığını, çekte ki imzanın da müvekkili Ahmet Baş'a ait olmadığını, takibin T.K'nu 35. Maddeye göre usulsüz kesinleştirildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece; ''Usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin 10/03/2015 tarihi olarak düzeltilmesine ayrıca takibin İİK'nun 170/a-2 maddesi gereğince de iptaline'' karar verilmiştir....
T.K'nun 21/1 ve yönetmeliğin 30 ve 35.maddeleri gözetildiğinde muhatabın işte olduğunu beyan eden komşunun isim ve imzasının alınmadığı, haber verilen güvenlik görevlisinin kimlik bilgilerinin de tam olarak belirtilmediği, bu hali ile yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, mahkemece davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne yönelik vermiş olduğu karar usul ve yasaya uygun olduğundan esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 6....
İİK mad. 16 uyarınca meskeniyet itirazının 7 günlük süreye tabii olduğu, davacı borçluya İİK 103 davet kağıdının 28/06/2017 ve 14/07/2017 tarihlerinde bizzat tebliğ edildiği, davacının taşınmazına konan hacizleri her 3 icra dosyası yönünden de İİK 103 davet kağıdını bizzat tebliğ aldığı, tebliğ tarihlerinde öğrendiği, tebligatların usulüne uygun bizzat borçlunun kendine yapıldığı dikkate alındığından usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülmemiş, mahkememize meskeniyet şikayeti davası da öğrenme tarihinden itibaren, 7 günden çok sonra 24/01/2018 tarihinde açıldığı, meskeniyet şikayeti davasının süresinde açılmadığı ..'' şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, tebligatın davacının ev adresine gönderilerek eşi imzasına tebliğ edildiği, tebliğ tarihi itibarıyla davacının cezaevinde olduğunun sabit olduğu, davacının cezaevinde olduğu esnada ev adresine yapılan tebligattan haberdar olduğuna dair herhangi bir delil ve yazılı belgenin mevcut olmadığı belirtilerek, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Mersin 5. İcra Müdürlüğünün 2018/8205 esas sayılı dosyasında davacı borçlu T1'in takip ve ödeme emrinden tebliğ - ıttıla tarihinin 18/12/2018 günü olarak tayin ve tespitine karar verilmiştir....