Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti, borca itiraz ve meskeniyet şikayetine ilişkin olduğu görülmüş olup, davacı vekilinin istinaf taleplerinin meskeniyet şikayeti kapsamında olduğu, hükümdeki diğer kısımlar yönünden istinaf taleplerinin ileri sürülmediği anlaşılmış, bu nedenle istinaf incelemesi bu kapsamda yapılmıştır. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı T3 vekili tarafından borçlular Mehmet Taş, T1, Arif Taş, Nursel Eryılmaz ve Ertuğrul Eryılmaz aleyhine örnek 1 ödeme emri ile icra takibinde bulunulduğu, davacı T1 adına kayıtlı Eskişehir ili Odunpazarı İlçesi Ihlamurkent Mahallesi 16723 ada 3 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 22/06/2020 tarihinde haciz konulduğu, 103 davetiyesinin 26/06/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, davanın 29/06/2020 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmıştır....
Davacı şirket yetkilisinden sonra tebligatı almaya yetkili araştırılmaksızın doğrudan çalışana tebligat yapılması usulsüz ise de bu ihtarname sonrasında borçlu şirket hakkında İstanbul 10.icra müdürlüğünün 2016/2328 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde bulunulduğu ve borçlunun şikayeti üzerine icra emrinin iptaline karar verilmiş olduğundan bu icra dosyasında icra emrinin tebliği ve şikayet üzerine yargılama süreci içerisinde ihtarname içeriğinden borçlu tarafça haberdar olunduğundan ihtarnamenin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti yerinde bulunmamıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2022 NUMARASI : 2022/877 ESAS - 2022/985 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 18.İcra Müdürlüğünün 2022/17714 esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü takipte, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayetinin süresiz şikayet hallerinden olduğunu, protesto çekilmediğinden davalının müvekkiline müracaat hakkı bulunmadığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kira alacağına ilişkin olarak başlatılan takipte, örnek 13 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti yanında borca itirazını da bildirerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebliğin usulsüzlüğü şikayetinin incelenmediği, borca itiraz yönünden ise yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın görev nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 269/2. maddesi uyarınca; borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine yedi gün içerisinde tüm itirazlarını 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur....
na kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden adı geçen eski yöneticinin imzaladığı bu bonolardan dolayı site yönetiminin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği; mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usule ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, ancak tebliğin müvekkiline yapılmadığını, müvekkilinin hiçbir tanışıklığı olmayan Yasin Yücel isimli kişiye tebliğ edildiğini, taraflarınca tanınmayan ve aynı konutta bulunmayan birine usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğunu, borca taraflarınca 29/01/2021 tarihinde itiraz edildiğini, buna rağmen usulsüz tebligata göre itiraz günü sayıldığından süre geçirilmiş kabul edildiğini, bu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığı bir dosyayı icra tehdidi altında ödeme durumu ile karşı karşıya kaldığını ve telafisi imkansız zararların doğacağını, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, yapılan tebliğin geçersiz sayılarak tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 29/01/2021 olarak kabul edilmesini ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
maddesi hükümlerine aykırılık oluşturduğu ve usulsüz olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti, gecikmiş itiraz, ödeme emri ekinde dayanak belgenin gönderilmediği ve ödeme emrinin imzasız ve mühürsüz olduğu iddialarına dayalı ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve ödeme emri iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/36188 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı-borçlu şirkete 05/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 26/01/2021 tarihinde açıldığı görülmüştür. Davacı-borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile gecikmiş itiraza ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde; HMK. 'nun 114/1- ı maddesinde de açıkça belirtildiği üzere; aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması dava şartı niteliğinde olup, HMK.'...
itirazın süresinde olduğunun tespitine, yetki itirazının ve borca ve ferilerine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....