doğru olmadığını, takibe işletilen faiz türü, faiz hesabı ve oranının da fahiş olduğunu, işlemiş faize KDV ve ÖTV istenmesinin haksız olduğunu, ayrıca gecikme faizi, temerrüt faizi, kat öncesi işlemiş faiz türlerine ve faiz başlangıçları ve faiz oranlarına da ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, icra takibinde işletilen faizi kabul etmediklerini, icra takibi açılmadan müvekkilini temerrüde düşürecek hiçbir hukuki işlem olmadığını beyanla, davanın kabulüne, borca ve faize itiraz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde borçlu icra mahkemesine başvurusunda; örnek (6) numaralı icra emrinin bizzat icra müdürü tarafından doldurulmadığını, kendisine borcun muaccel kılındığına dair ihbar yapılmadığını, hesap kat ihtarı tebligatının usulsüz olduğunu, icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, ayrıca borca, faiz miktarına ve faiz oranına itiraz ettiğini belirterek icra emrinin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilerek muacceliyet koşulunun gerçekleştiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği, istinaf yoluna başvurulması...
İcra Müdürlüğünün 2019/2831 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlular adına yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, TK 32 maddesi uyarınca öğrenme tarihi olarak belirtilen 30/07/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak belirlenmesine, borca itiraz ve takibin iptali istemi açısından davanın reddine karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayetidir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dosyasında davacı borçlunun 03/08/2021 tarihli borca itiraz dilekçesinin bulunduğu anlaşılmakla, davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi öğrenme tarihi olarak da bildirilen 03/08/2021 olup, şikayet süresindedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2019/680 ESAS - 2021/825 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; yetkilisi olduğu şirket aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, çıkartılan tebligatın usulsüz olduğunu, şirket adresi yerine kendisine ait ev adresine tebligat yapıldığını, ayrıca takibe dayanak belgenin takip talebine eklenmediğini, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, davalı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını söyleyerek takibin ve ödeme emrinin iptaline davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Dava dilekçesince özetle, ödeme emrinin 28.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 08.05.2017 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin icra takibinden 03.05.2017 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediğini,icra dairesinin yetkisiz olduğunu, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ileri sürerek borca ve faize itiraz etmiştir. Davalı taraf, iddiaların yersiz olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte senette lehtar olduğunu ancak protesto edilmediğini ve dolayısıyla alacaklının kendisini takip hakkı bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, kambiyo hukuku bakımından şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2020/5178 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, komşu, kapıcı ya da yöneticiye haber verilmediğini, davacının takipten 10/03/2021 tarihinde haberdar olduğunu, yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini bildirerek usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emri ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davacıya Tebligat Kanununu 21/2. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması istemine ilişkindir. Çeşme İcra Müdürlüğünün 2022/403 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından borçlu davacılar aleyhine 350.000,00 TL kira alacağın tahsili ve tahliye istemiyle icra takibine geçildiği, borçluların Alaçatı Mah., Kemalpaşa Cad., No:115/B, Çeşme/ İzmir adresine çıkarılan 13 örnek ödeme emrinin, TK'nın 21/1. maddesine göre 09/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 06/07/2022 tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiği, icra müdürlüğünce borca itirazın süresinde olmaması nedeniyle itirazın reddedildiği anlaşılmıştır. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır....
Hukuk Dairesinin 22/09/2022 tarih, 2022/7290 esas ve 2022/9215 karar sayılı ilamı, 01/06/2016 tarih, 2016/2498 esas ve 2016/15531 karar sayılı ilamlı). Bu durumda tebliğ memurunun, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeksizin yaptığı tebliğ işlemi TK'nın 21/1. maddesine ve Yönetmelik hükümlerine uygun olmayıp usulsüzdür. Davacı/borçlu her ne kadar dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanarak başvuru yapmış ise de, ilk derece mahkemesi kararında da isabetli olarak açıklandığı üzere, gecikmiş itirazdan bahsedilebilmesi için öncelikle usulüne uygun bir tebligatın varlığı gerekmekte olup, başvurunun usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirilerek tebliğ işlemi usulsüz olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....