İcra Müdürlüğünün 2018/14520 esas sayılı dosyasındaki meskeniyet şikayeti incelendiğinde; İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Somut olayda, borçluya İİK'nun 103. davetiyesinin 22/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 20/08/2019 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olmadığının kabulü gerekir. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde; yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmayacağının re'sen değerlendirilmesi gerektiğini beyan etmişse de, usulsüz tebliğ iddiasının şikayete bağlı olarak incelenebileceği ve dava dilekçesinde bu hususta şikayette bulunulmadığı sabit olmakla bu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Bursa 20. İcra Müdürlüğü'nün 2019/6679 E....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; Dava İİK'nın 82/12 maddesinde belirtilen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK'nun 16/1 maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Borçlunun haczi daha önce öğrendiğine yönelik bir bilgi veya belge yoksa kıymet takdiri raporunun ona tebliğ edilip edilmediğine bakılmalıdır. Kıymet takdiri raporu borçluya tebliğ edilmişse yedi günlük süre bu raporun tebliğ tarihinden itibaren başlar. ( 12.Hukuk Dairesi E.2016/5391,K. 2016/23159) Elbistan İcra Müdürlüğü'nün 2020/38 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı borçlunun eski vekiline kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun 13/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, Elbistan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/55 esas sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz davası açıldığı ve davanın reddedildiği anlaşılmıştır....
Somut olayda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmaza 29/07/2020 tarihinde haciz şerhi konulduğu, İİK 103. maddesine ilişkin davetiyenin davacıya 21/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince yasal 7 günlük süreden sonra 25/02/2021 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, davacı her ne kadar istinaf dilekçesinde 103 davetiyesi ve diğer tebligatlar tarafına ulaşmadığını beyan etmiş ise de, dava dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, usulsüz tebligata ilişkin şikayetinde 7 günlük süre içinde yapılması gerektiğinden dava tarihi itibariyle tebligattan haberdar olan davacının istinaf isteminde tebligat usulsüzlüğünü ileri sürmesi yerinde olmayıp, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1- b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, 103 davetiyesi tebliğ edilmesi nedeniyle şikayet süresinin tebliğden itibaren başlayacağını, tebligat yapılmaması halinde öğrenme tarihinin esas alınacağını, mahkemenin de gerekçeli kararda bu durumu kabul ettikten sonra aksi gerekçeyle karar vermesi nedeniyle çelişkiye düştüğünü bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/2101 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 ve Pervin Türkçü aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi olduğu, 6 örnek icra emrinin davacıya 07/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dava konusu taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı, şikayetin icra emri tebliğinden itibaren açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde ise haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle sanık hakkında verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan katılan vekilinin, suçun sübut bulduğuna, kararın gerekçesiz olduğuna, haczedilmezlik şikayeti bulunmadığına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünce 103 davetiyesinin tebliğ edilmediğini, bu nedenle taşınmazlara konulan hacizden haberi olmadığını, kıymet takdiri 02/12/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, yine icra müdürlüğünün 103 davet kağıdını kıymet takdiri öncesinde tebliğ edilip edilmediğine bakılmadan usule aykırı olarak yetkisizlik kararı verdiğini, usuli eksiklik olduğunu, yerel mahkemenin eksik ve hatalı karar verdiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğünün 2019/17055 sayılı takip dosyasından yazılan talimat sonucunda, davaya konu taşınmazın Gönen İcra Müdürlüğünün 2019/721 Talimat sayılı dosyasında kıymet takdirinin yapıldığı görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davaya konu şikayeti inceleme görev ve yetkisi 2004 sayılı İİK'nun 4....
Meskeniyet şikayeti sırasında satışın durdurulması talep edilmiş ise de mahkemesince 11/02/2015 tarihinde satışın durdurulması talebi reddedilmiştir. Meskeniyet şikayeti derdest iken uyuşmazlık konusu taşınmaz icra müdürlüğünce 07/05/2015 tarihinde yapılan 1. açık arttırmada pay değeri alacağa mahsuben 52.000,00 TL bedelle ihale edilmiştir. 14/05/2015 tarihinde meskeniyet şikayeti derdest olduğu halde bundan bahsedilmeden İzmir 3.İcra Hukuk Mahkemesinde ihalenin feshi davası açılmış, 2015/426 E - 2015/447 K sayılı18/06/2015 tarihli kararıyla ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmiştir. İhalenin feshi istemi reddedildikten sonra henüz kesinleşmeden davacı borçlunun meskeniyet şikayeti İzmir 2.İcra HM'nin 2015/45 E - 2015/409 K sayılı 28/07/2015 tarihli kararıyla kabul edilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti, İİK'nın 85. maddesine dayalı taşkın haciz şikayeti ile İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. HMK'nın 297/1- c maddesinde hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir....