İlk Derece Mahkemesince, gecikmiş itirazının ve yetki itirazının kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emrinin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazın usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, genel haciz yolu ile takipte her türlü itirazın İİK’nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, icra mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 15.11.2021 olarak düzeltilmesine, borca ve yetkiye itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. İİK'nın 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965-538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
İlk derece mahkemesi kararında; davanın usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz niteliğinde olduğu, davacıya gönderilen ödeme emri tebliğinin bilgi alınan ve haber verilen komşunun adının tebliğ mazbatasında yazılmadığından tebligatın TK'nın 21. maddesi ile yönetmeliğin 30 ve 35. maddelerine aykırı olduğu, davacının bildirdiği öğrenme tarihinin aksini gösterir delil bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, tebliğ tarihinin 29/10/2019 olarak düzeltilmesine, itirazların ise takibin nevi itibariyle icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebliğin usule uygun olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı borçlu vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; "...yukarıda yapılan açıklamalar, icra dosyaları ve Mahkeme dosyaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı borçlunun ödeme emri tebliğinden sonra takibe, borca ve fer'ilerine 29/03/2016 tarihinde itiraz ettiği, ayrıca kıymet takdir raporunun da davacı asile ve davacı vekili Av.Esra Ör'e elektronik tebligat ile tebliğ edildiği anlaşılmakla davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin süreden reddine karar vermek gerektiği..." gerekçesi ile "davacının şikayetinin süreden reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemenin süreden ret kararının hatalı olduğunu, müvekkili hakkındaki icra takibinin 31/03/2016 tarihinde başlatıldığını, ancak borçlu vekili Av....
Diğer taraftan, borçluların başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise; takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması zorunludur. İcra dosyaları kapsamındaki belgelerden davacıların ödeme emrinin 17.07.2020 tarihinde tebliğ edildiğinden bahisle borca itiraz dilekçeleri sundukları asıl ve birleşen davanın da 21.10.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibine karşı borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebliğ şikayeti yanında borca da itirazda bulunduğu halde mahkemece bu konuda bir inceleme yapılmadığı görülmektedir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, borca ve faize itiraz ile hacizlerin kaldırılması talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu dilekçesinde; Bakırköy 9....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazda da bulunduğu, mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ıttılanın 07.03.2016 tarihi olarark tespitine, borca itiraza ilişkin istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde, borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur...
İcra takip dosyasında borçlunun ....08.2009 tarihinde icra dairesine sunduğu ödeme emrine itiraz dilekçesi alacaklı/davacıya tebliğ edilmediği gibi borçlunun icra hukuk mahkemesinde ödeme emrine itirazının süresinde olduğuna ve ödeme emrinin kendisine tebliğinin usulsüz olduğuna dair şikayeti üzerine ödeme emrine itirazın süresinde olduğuna ve ....08.2009 tarihinde yapılan borca itirazın geçerli olduğuna dair .../... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı da 28.01.2010 tarihinde verilmiş ve 09.02.2010 tarihinde kesinleşmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi'nin itirazın süresinde olup olup olmadığına dair vereceği karar alacaklının açacağı itirazın iptali davasının esasını teşkil edecek, itirazın süresinde olmadığı İcra Hukuk Mahkemesince kabul edildiği takdirde ortada süresinde yapılmış bir borca itiraz olmayacağından itirazın iptali davası açmanın da gereği olmayacaktır....
, tebligatın usulsüz olduğunu belirterek İİK.nın 65.maddesine göre gecikmeli yaptıkları itirazın kabulüne, itirazın süresinde yapılmış sayılmasına, borca ve ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....