Davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, davacının usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz istemi ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği tespit edilmiş ancak ödeme emrinin tebliğinden sonra 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, buna ilişkin usulsüzlük iddiasının bulunmadığı, bu haliyle borçlunun ödeme emrinin usulsüzlüğünü en geç 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 04/11/2019 tarihinde öğrendiği, bu tarihten sonra süresinde şikayet yoluna başvurmadığı gerekçesiyle süre aşımından talebin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
Alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine, yasal 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra borçlunun itiraz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren hak düşürücü süre olan altı ay içerisinde icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunabilir. Altı aylık hak düşürücü süre borçlunun itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren başlar. O halde; Bölge Adliye Mahkemesince, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık sürenin, itirazın alacaklı tarafa tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlayacağını hükme bağlayan İİK'nun 68/1. ve 269. maddesinin emredici hükmü gözardı edilmek ve borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti üzerine kurulan hükümdeki ıttıla tarihi sürenin başlangıcına esas alınmak suretiyle davanın süre aşımından reddi isabetsiz olup borçlunun diğer istinaf nedenleri incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması cihetine gidilmiştir....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ- KARAR : DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2017/23596 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, takipten 10/06/2021 tarihinde haberdar olduklarını, takip dosyasında ''İstanbul ili, Sancaktepe ilçesi,.....8085 ada ,27 parsel ,20 nolu'' bağımsız bölümün kıymet takdirinin yapıldığını, kıymet takdir raporunun da usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, takdir edilen değerin de taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğunu, alacaklı tarafından aynı alacağa ilişkin olarak Anadolu 8....
ın, şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle borçlu şirket adına usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın kabulü istemiyle icra mahkemesine başvurması mümkün değildir. O halde, mahkemece, istemin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Ayrıca kabule göre de, TK'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmesi gerekirken ödeme emrinin iptaline karar verilmesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kredi borçlusu ve ipotekli taşınmaz maliki aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, ipotekli taşınmaz malikinin örnek 6 icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra emrinde ve takip talebinde bulunması gereken unsurların bir kısmının bulunmadığını, kat ihtarının kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle: İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2019/17012 Esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine başlatılan takipten müvekkillerinin 30/05/2019 tarihi itibari ile haberdar olduğunu, tebligatın daimi çalışanı Rukiye İlbas imzasına tebliğ edildiğini ve tebligatın usulsüz olduğunu tebliğ edilen şahsın müvekkilli ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığından bahisle müvekkilinin icra dosyasını öğrenme tarihi olan 30/05/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 20/02/2020 gün, 2019/790 E 2020/325 K sayılı kararla "Şikayetin KABULÜ ile İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 2019/17012 Esas sayılı icra takibinde davacı/borçlunun ödeme emri tebliğ tarihinin muhatabın öğrenme tarihi olan 30/05/2019 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, " karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...
İcra Müdürlüğünün 2020/362 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğunu beyan etmiş, dosyaya örneği sunulan Marmaris İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/211 Esas, 2021/404 Karar sayılı 10/08/2021 tarihli kararı ile şikayetin reddine karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, bu dava dosyasının getirtilip incelenmesi, ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti eldeki davanın sonucuna etki edeceğinden usulsüz tebligat şikayeti sonucunun bekletici mesele yapılması, davanın ödeme iddialarının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir. Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir....
Bu halde takip dosyasında usulsüzlüğü ileri sürülen icra emrinin borçlu vekiline 19/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki başvurunun ise 18/01/2021 tarihinde yapıldığı gözetildiğinde mahkemece yapılacak iş, öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin 2021/37 esas sayılı dosyada yapılan yargılamanın sonucunu beklemek ve o dosyada verilecek kararın kesinleşmesine göre, eldeki davadaki zamanaşımı itirazı başvurusunun İİK'nın 33/1. maddesine göre süresinde açılıp açılmadığı değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre karar vermek şeklinde olmalıydı. Bu nedenle eldeki başvuruda usulsüz tebliğ şikayeti olmadığı halde, talep aşılarak tebligat usulsüzlüğüne yönelik değerlendirme yapılması yerinde olmadığı gibi, henüz zamanaşımı itirazı başvurunun süresinde olup olmadığı kesinlik kazanmadan zamanaşımı itirazının esasına ilişkin değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi de yerinde olmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı borçlu aleyhine, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde sair itiraz ve şikayetlerin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, borca , yetkiye ve imzaya itiraz istemleri ileri sürülmüş, mahkemece belirtilen bu hususlardan, usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....