Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2018/11463 Esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte yetkiye, borca, faize, ferilerine itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usul ve yasaya uygun olarak yapıldığı, yetkiye ve borca itirazın yasal süre içerisinde ileri sürülmediğinden davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda; istinafa konu usulsüz tebligat şikayeti dışında, davacı borçluya aynı icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin bulunduğu, ilgili şikayetin Bakırköy 9. İcra Mahkemesi'nin 2019/691 Esas sayılı dosyasında incelenerek şikayetin reddine karar verildiği, kararın davacı borçlu tarafından istinaf edildiği, dosyanın istinaf aşamasında olduğu anlaşılmıştır....

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte yetki itirazı ile sair itirazlara ilişkindir. Gaziosmanpaşa 2. İcra Dairesi 2018/20232 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı görülmektedir. HMK.'nun 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davalı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinde: "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." hükmü öngörülmüştür....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayette bulunulduğunu, rapordan 05.03.3021 tarihinde haberdar olduklarını, mahkemeden bu hususta talepte bulunulduğunu, tebliğin usulsüz olduğunu, bu durumda öğrenilen tarihe göre davanın süresinde açıldığını, ilk derece mahkemesince usulsüz yapılan tebligatın tarihi esas alınmak suretiyle haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ve meskeniyet şikayeti bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. Mehmet Ender Çelik'e usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılan meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra dosyasında borçlunun vekili Av....

Maddesi, usulsüz tebligat şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte açılmış imzaya ve aynı alacağa dayalı olarak alacaklı tarafından başka bir takip yapıldığı iddiasına dayalı mükerrer takip şikayetine ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesinde 19/04/2019 tarihinde 2019/174 Esasına kayden açılmış, Mahkemece 26/09/2019 tarihli duruşmada usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin davacıya tebliğ tarihinin 16/04/2019 olarak düzeltilmesine, davacının imzaya ve borca itirazlarının tefrik edilerek yeni esasa kaydına karar verildiği, tefrik edilen davanın 2019/491 Esasına kaydedildiği, tensip zaptı hazırlanarak davacı vekiline önceki tensip tutanağı da eklenmek suretiyle duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği, davacı asile imza örneklerinin alınacağını bildirir ihtaratlı davetiye çıkarılmadığı, davacı vekilinin 19/12/2019 tarihinde yapılacak duruşmaya belgesini de ekleyerek mazeret dilekçesi sunduğu, İlk Derece Mahkemesince davacı asilin imza örneklerini vermek üzere duruşmaya...

talep etmiş, mahkemece; borçlu tarafından, 103 davetiyesinin tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğine dair ayrı bir şikayet davası açıldığı ve tebliğ tarihinin düzeltildiği iddia ve ispat olunmadığından bahisle 103 davet kağıdı tebliğ tarihine göre şikayetin süreden reddine karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı borçluya icra takibinde yapılan TK 21/2 mernis tebligatının usul ve yasaya uygun olduğu, buna göre davacının tebliğ - ıttıla tarihinin 11/09/2015 günü olup, sair Yetki İtirazı, Zaman Aşımı İtirazı ve Kambiyo Şikayeti için iş bu dava tarihi olan 05/10/2018 günü itibarıyla takipten itibaren yasal 5 günlük sürenin de geçmiş olduğu belirtilerek, usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile bu meyanda yasal süresinde ikame olunmayan yetki itirazı, kambiyo şikayeti ve zamanaşımı itirazlarının da reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibine dayanak senette Erdemli mahkemelerinin ve icra dairesinin yetkili olduğunun belirtildiğini, belirtilmemiş olsa bile düzenlendiği yer mahkemesinin yetkili olduğunu, ödeme emrinin müvekkiline TK.nun 21/2....

    nun hiç bir vekalet görevi olmadığını, bu avukata verilen yetki belgesinde iki dosya için yetki verildiğini, icra dosyası için yetki verilmediğini, icra dosyasında bir keşif tutanağı olmadığını, dosyanın bilirkişiye 03.12.2020'de teslim edildiğini, bilirkişinin eve geldiğinin öğrenilmesi üzerine derhal şikayettte bulunulduğunu, keşif tutanağı olsa bile haczin o gün öğrenildiğine dair dosyada bilgi olmadığını, icra emri tebligat usulsüzlüğü ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına ilişkin şikayetinin bulunmadığı gerekçesinin de hatalı olduğunu, çünkü şikayet dilekçesinde "vekaletnamede tek yetkili avukat olmasına rağmen bir başka avukata icra emri tebliği ile takibin kesinleştirilmesi de dayanaksızdır" ifadesinin olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, doğru vekile icra emri tebliğ edilmeden takibin usulsüz olarak kesinleştirildiği şikayeti ile meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2....

      Borçluya ödeme emri 18.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğine, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti yerinde olmadığına, davanın 02.04.2021 tarihinde açılmış olmasına göre Mahkemece davacının imzaya itirazının süre yönünden reddi kararı usulüne uygundur. Ancak, anılan yasal düzenleme uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti de 5 günlük süreye tabi olduğu halde bu şikayetin de süre aşımından reddi gerekirken esasa yönelik inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince Mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının imzaya itirazı ile senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin süre yönünden reddine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesince ise, şikayetin kıymet takdirine yönelik olmayıp kıymet takdiri tebliğ işlemine yönelik olduğu, kıymet takdiri Denizli 1. İcra müdürlüğünün 2019/27 talimat sayılı dosyasından yapılmış ise de kıymet takdiri tebliğ işleminin Bakırköy 6.İcra Müdürlüğünün 2016/18242 esas sayılı dosyasından yapıldığı, İİK'nun 4. maddesine göre usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin yargılamanın usulsüz tebliğ işlemini yapan Bakırköy 6. İcra dairesinin bağlı bulunduğu Bakırköy 10. İcra Hukuk Mahkemesinin yetki alanına girdiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

        UYAP Entegrasyonu