Denilerek ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle gecikmiş itiraz dışındaki tüm şikayet ve itirazların esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 353- 1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/13697 esas sayılı dosyasında borçlu sıfatı ile kendileri haklarında genel haciz yolu ile takip yapıldığını, takipten önceki temlik nedeniyle borçlu sıfatları bulunmadıklarını ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinde bulunduğu, mahkemece usulsüz tebliğ işlemi şikayeti hakkında değerlendirme yapılmadığı, takip tarihi itibariyle alacağın temlik edilmiş olması nedeniyle Türk Ekonomi Bankası AŞ.'nin borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.Borçlunun yukarıda detaylı olarak açıklanan bu itirazı, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, imzaya, borca ve ferilerine yönelik tüm itirazların hak düşürücü süre geçmekle usulden reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2020/3658 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı T2 tarafından borçlu davacı T1 ve dava dışı borçlu Umut Gürsoy aleyhine 08.07.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 14.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davacının 04.09.2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu, icra müdürlüğünce verilen karar ile ödeme emrinin 14.07.2020 tarihinde tebliğ edilmesi gerekçesi ile davacı borçlunun borca itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....
İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 09.08.2011, kıymet takdiri raporunun da 06.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 103 haciz davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ve kıymet takdirinin tebliği üzerine oğlunun bildirmesi neticesinde takipten ve hacizden haberdar olduğunu belirterek icra mahkemesine 09.09.2011 tarihinde başvurarak borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlu tarafından en geç borca itiraz ettiği 09.09.2011 tarihinde haczin öğrenildiği, buna karşın İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra 13.03.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece; meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Evrak Merkez Mahallesi muhtarlığına teslim edildi 2 no'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı haber vermek üzere komşusu Ahmet Çınar'a bilgi verildi." şerhi ile tebliğ edildiği, söz konusu tebliğ işleminin T.K. 21/1 maddesi hükümlerine uygun bir şekilde yapıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair mahkeme kararı doğru olmuştur. 2- Yetkiye ve faize ilişkin itirazlar yönünden Dairemizce yapılan incelemede, İİK'nın 168/5 maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda yetkiye ve borca itirazların ödeme emri tebliğini müteakip 5 günlük yasal sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. İtiraza konu ödeme emri davacı borçluya 11/03/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Eldeki davada itiraz tarihi 15/02/2021 tarihlidir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usule uygun olduğunu, kaldı ki davacının 02/03/2022 tarihinde uyap üzerinden ödeme emrini incelediğini, gecikmiş itirazın süresinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK 65. maddesine göre borçlunun gecikmiş itirazda bulunabilmesi için, öncelikle borçluya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması ve borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebi ile süresi içerisinde borca itiraz edememiş olması gerekir. Ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edilmiş olması halinde, HMK 33/1 maddesinde belirtilen hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralından hareketle şikayet dilekçesinde istemin gecikmiş itiraz olarak yazılması durumunda dahi istemin resen usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir....
malları ile banka hesaplarına haciz tatbik edildiğini, bu nedenlerle tebligatın tebliğ tarihinin düzeltilmesini, hacizlerin fekkine, borca, faize ve faiz oranlarına itiraz edildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir....
borca itirazın süreden reddine ilişkin kararın yerinde olmadığı, gecikmiş itiraz yönünden değerlendirme yapıldığında; İİK'nun 65. maddesine göre borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevrilme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebileceğinin öngörüldüğü, aynı maddenin 2. fıkrasında ise borçlunun maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde mazeretini gösterir deliller ile birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye mecbur olduğu düzenlenmiş olup, somut olayda dava dilekçesinde herhangi bir mani sebebi ortaya konulmadığı gibi buna ilişkin delillerin de gösterilmediği, bu şekilde gecikmiş itiraz koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, gecikmiş itirazın reddine şeklinde karar verilmesi gerekirken itirazın borca itiraz olarak kabul edilmesi doğru bulunmamıştır....
Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde, takipten diğer borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 29/07/2020 tarihinde haberdar olduklarını, 04/08/2020 tarihinde de takip dosyasına borca itiraz dilekçesi verdiğini belirttiği, takip dosyasının incelenmesinde de, davacı vekili tarafından imzalı 04/08/2020 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının en geç 04/08/2020 tarihinde takipten haberdar olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süreden sonra, 22/09/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....