WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nın 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemiş, istinaf dilekçesinde ise davanın süresiz şikayet olduğu için süresinde olduğunu belirtmiştir. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmaza ilişkin olarak borçluya 103 davetiyesinin 25/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davetiyenin haczedilen taşınmaza ilişkin olduğu, borçlunun 17/12/2020 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmakla süresinden sonra yapılan şikayette İlk Derece Mahkemesince şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi isabetlidir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 30/06/2015 tarih, 2015/15169 Esas - 2015/18431 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sari itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüşler, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiş, kabul edilen öğrenme tarihine göre süresinde olduğu anlaşılan diğer itiraz ve şikayetler hakkında ise hüküm kurulmamıştır.Tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilip Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligat tarihi düzeltildiğine göre, düzeltilen tebliğ tarihine göre borçluların sair itiraz ve...

    Somut olayda davacı borçlu vekilince sunulan şikayet dilekçesinde takipten 27/12/2019 tarihinde haberdar olunduğu belirtilmiş, yine icra dosyası kapsamında 27/12/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile ilamsız takibe karşı takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu dikkate alındığında davacının hakkında yapılan takipten en geç 27/12/2019 tarihinde haberdar olduğu, buna göre şikayetin 27/12/2019 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiğinden, şikayetin son günü 03/01/2020 tarihi olmasına rağmen şikayet başvurusunun 09/01/2020 tarihinde yapıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

    ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin, tebligat mazbatasında tebliğin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapılacağına dair bir şerh bulunmadığından usulsüz olduğunu, tebligattan 04.01.2021 tarihinde haberdar olduğunu, takip talebinde borcun sebebi olarak kefalete dayanılmasına rağmen takibe bir belge eklenmediğini ve bu durumun İİK'nın 58/5. maddesine aykırı olduğunu, bir kefalet sözleşmesi bulunması halinde ise böyle bir sözleşmeye imza atmadığını ileri sürerek, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu ve 13.6.2014 tarihli borç senedinde borçlunun kefil olarak imzası bulunduğunu ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III....

      Dolayısıyla borçlu asile yapılan tebliğ ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal süre işlemeye başlamaz. Bu itibarla kıymet takdiri raporunun vekil yerine borçlu asile gönderilmesi yasaya aykırıdır. Öte yandan borçlu asile gönderilen kıymet takdiri raporu tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığı gibi, mahkeme gerekçesinde geçen aynı Mahkeme'nin 2013/471 esas 2014/214 karar sayılı dosyasında görülen kıymet takdiri itiraz davasında, meskeniyet şikayetine konu yapılan taşınmaz ile ilgili yapılmış bir itiraz ve şikayete konu taşınmaza ilişkin haczin öğrenildiği yönünde bilgi bulunmadığı, aksine 23.10.2013 tarihli şikayet konusu olmayan diğer taşınmazlara ilişkin alınan kıymet takdiri raporuna itiraz edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkeme gerekçesi bu yönüyle de doğru bulunmamıştır....

        Somut olayda: dava dilekçesinde meskeniyet şikayeti ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, 103 davetiyesi gönderilmediğine ilişkin iddialar ileri sürülmüştür. Mahkemece, davacının usulsüz tebliğ şikayeti hakkında HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 bendi gereğince kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, Mahkemece öncelikle davacıların usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirildikten sonra, geçerli bir haciz olup olmadığı da değerlendirilmek suretiyle davacıların meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine oy çokluğu ile karar vermek gerekmiştir....

        nun 170/1. maddesi ve aynı kanunun 168/1-4 ve 168/1-5. maddesi uyarınca, imzaya itirazın ve kesinleşmeden önceki dönemdeki zamanaşımı iddiasının, ödeme emrinin tebliğ tarihinden veya tebliğin usulsüz olması halinde ise, usulsüz tebliğin muhatap tarafından muttali olunduğu tarihten itibaren beş günlük yasal süre içerisinde, icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Somut olayda ise, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere borçlu tarafa yapılan örnek 10 ekli ödeme emriği tebliği usulsüzdür. Bu halde ise TK.'nun 32. maddesi uyarınca usulsüz tebliğin muttali olunduğu tarihin tebliğ tarihi sayılacağından icra takibine ilişkin itiraz süresi tespit edilen bu tarihten itibaren başlar. Takip dosyasının incelenmesinde ise, 15.11.2012 tarihinde talimat icra dairesince haciz yapıldığı ve haciz esnasında hazır bulunan borçlunun haciz tarihinde ödeme emri tebligatını öğrendiği borçlu tarafından icra mahkemesine başvuru tarihinin ise 22.11.2012 tarihinde yapıldığı görülmektedir....

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya borca itiraz ve İİK'nun 82. maddesine dayanan meskeniyet şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin usulsüz olduğunu, takipten 23/11/2015 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazda bulunmuş, mahkemece; başvuru, usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirilerek şikayetin kabulü ile ıttıla tarihinin 23/11/2015 olarak tespitine karar verilmiştir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası, İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde icra mahkemesine başvurulması gerekir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğunu, TK'nın 32. maddesi uyarınca bu şikayetin takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini, davanın İİK'nın 16. maddesinde belirtilen 7 günlük sürede açılmadığından ve takibe de itiraz edilmediğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu