yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Ceyda Coşkun İpektepe tarafından 10/09/2019 tarihli borca itiraz dilekçesi verildiği, icra müdürlüğünün 12/09/2019 tarihli kararı ile takip borçlusunun T1 Ltd. Şti." şirketi olması nedeniyle itirazın reddine karar verildiği, bunun üzerine takip borçlusu şirket vekili Av. T2 tarafından 31/01/2019 tarihli dilekçe ve ekindeki ticaret sicil belgeleri ile borca itiraz edildiği, icra müdürlüğünce 01/11/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, aynı vekil tarafından İzmir 12. İTM'nin 2019/151 Esas, 2019/48 Karar sayılı dosyası ile usulsüz ödeme emri tebliğ işleminin şikayeti ile borca itiraz davası açıldığı, mahkemece davacı vekilinin talebi doğrultusunda davadan sonra takibin durdurulması karar verildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği, yine 12....
DELİLLER: Afyonkarahisar İcra Dairesinin 2020/12496 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan ödeme emri tebliğ tarihin düzeltilmesine, aldırılan bilirkişi raporlarına göre de senetteki keşideci imzanın davacı borçlu el ürünü olduğu anlaşıldığından davacının imzaya itirazın reddine, tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, raporun kesin kanaat içermediği, ATK'dan yeniden rapor alınması gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlere özgü takip de takip borçlusu tarafından açılan imzaya itiraz davasına ilişkindir....
Dava dilekçesinde davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığından, tebliğ tarihinin düzeltilmesi, bu talep kabul edilmediği takdirde gecikmiş itirazın kabulü ile imzaya ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması istenilmiş olup, ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmesine rağmen, takip dosyasında davacıya yapılan tebliğin öğrenme tarihinin 23/06/2022 tarihi olarak tespitine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. Usulsüz tebliğ şikayetinin ve gecikmiş itirazın doğuracağı hukuki sonuçlar farklı olup, gecikmiş itirazın, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olması halinde değerlendirilmesi mümkün olduğundan, bu hali ile, hüküm fıkrası kendi içinde çelişki içerdiği gibi, kurulan hüküm infaza da olanaklı değildir. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı HMK'nın 297. maddesinde belirtilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2020 NUMARASI : 2019/489 ESAS - 2020/848 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2007/1458 E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza itirazında bulunduğu, Mahkemece, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, imza itirazının süreden reddine ve takip durdurulmuş olduğundan borçlu aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedildiği...
Kanunu'na aykırı bir şekilde tebliğ edilmiş olup icra dosyasında ise ödeme emrinin tebliğ edildiğine ilişkin resmi ve geçerli bir evrak bulunmaksızın müvekkili aleyhine haciz uygulanması usul ve yasaya aykırı olduğunu ayrıca takibe konu edilen çekler üzerinde yer alan müvekkili isim ve kaşesi üzerine atılan imzaların müvekkili şirket yetkilisi Talat Engin'e ait olmadığını ileri sürerek, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile usulsüz tebligatın ve müvekkil aleyhine uygulanan haciz işlemlerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına, takibe konu çekte müvekkili şirket yetkililerine ait imza bulunmadığından davanın kabulüne karar verilerek müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesini, davalı aleyhine alacağın yüzde 20’si oranında tazminata ve alacağın yüzde 10’u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçluların, usulsüz tebliğ şikayeti, dayanak belge şikayeti, kambiyo vasfına ilişkin şikayet, imzaya itiraz ve bononun protesto edilmediğine ilişkin şikayet şeklinde itirazlarının bulunduğu görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayetidir. Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 06/05/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davacı T1'a 09/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlular vekili tarafından 28/05/2019 tarihinde borca itiraz dilekçesi ibraz edilmiştir. İİK 16.maddeye göre usulsüz tebliğ şikayeti ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekir Borçlular vekili tarafından 28/05/2019 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi ibraz edilmekle bu tarihte icra dosyasından haberdar olduğu anlaşılmakla dava 7 günlük süre geçtikten sonra 19/06/2019 tarihinde açılması sebebiyle mahkemece davanın süreden reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Somut olayda, davacı - borçluya ödeme emrinin 14/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bunun yanında davacı - borçluya 103 davetiyesinin 14/07/2020 tarihinde, kıymet takdir raporunun 28/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin ve kıymet takdir raporunun tebliğ işlemlerine ilişkin usulsüzlük iddiasında bulunulmadığı, bu durumda davacı - borçlunun takipten ve tebligattan en geç 14/07/2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir. Sonuç olarak takipten ve tebligattan haberdar olunduğu 14/07/2020 tarihi itibariyle ve bu öğrenme tarihine göre dava dilekçesinde 103 davetiyesinin ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası da bulunmadığından, usulsüz tebliğ şikayetine yönelik ve takip talebinde alacaklının adresinin yazılı olmamasına yönelik şikayete ilişkin olarak 18/03/2021 tarihinde açılan davanın İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçtikten sonra olduğu sabittir....