Tebliğ evrakında posta görevlisince muhatap yerine kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran onsekiz yaşından aşağı olmadığı ve ehliyetli olduğu hususu tebligat mazbatasına şerh düşülmediği anlaşılmakla yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu görülmektedir. Öte yandan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Takip dosyası arasında bulunan ve borçlular tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verilen 19.03.2015 tarihli mirasın reddi talebine ilişkin dilekçe içeriği incelendiğinde, haklarında bonoya istinaden ....İcra Müdürlüğü'nün 2015-662 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını beyan ettikleri görülmekte olup, borçlunun 01.04.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun bu haliyle, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonra olduğu görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce, davanın icra takibinde yapılan kıymet takdirine itiraz niteliğinde olduğu, davacının bununla birlikte kıymet takdiri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürdüğü, kıymet takdirine itiraz davasına bakan mahkemece raporun usulsüz tebliğ edildiği iddiasını da inceleyerek bu iddiayı yerinde görür ise itirazın esası yönünden inceleme yapması gerektiği, itiraza konu kıymet takdir raporunun Mersin 3. İcra Dairesi’nin 2020/40 Talimat sayılı dosyası üzerinden aldırıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Mersin 1....
Yukarıda yapılan değerlendirmeler neticesinde, ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle, 27/12/2019 tarihli itiraz dilekçesi doğrultusunda takibin durdurulmasına ve maaş haczinin kaldırılmasına ilişkin taleplerin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne ve hacizlerin kaldırılmasına dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup söz konusu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Hukuk Dairesinin 17.11.2008 tarih 2008/10215-15762 sayılı bozma kararında özetle: “usulsüz tebligatın varlığı tespit edilmiş ise de, Tebligat Yasasının 32. maddesinde yer alan, "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." hükmü çerçevesinde, davacının tebliğ konusunu öğrenme gününün tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Davacı, ... Kadastro Mahkemesine verdiği 20.07.2007 tarihli dilekçede, kararın kendisine tebliğ edilmediğini, tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, tebliğ konusu kararı haricen öğrendiğini beyan etmiştir. Bu durumda, davacının usulsüz olduğunu iddia ettiği, tebligat ve konusunu en geç 20.07.2007 tarihinde öğrenmiş olduğundan Tebligat Yasasının 32. maddesine göre tebliğ tarihinin 20.07.2007 olarak kabul edilmesi gerekirken, tebligatın iptaline karar verilerek, kararın yeniden tebliğe çıkarılmasının hukuki dayanağı bulunmamaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/402 Esas sayılı dosyasıyla vekil marifetiyle itiraz edildiğini, itirazdan sonra müvekkiline yeniden icra emri tebliğ edildiğini, bu tebligatın 24.06.2019 tarihinde muhtara tebliğ edildiğini, vekil marifetiyle takibe itiraz edildiği halde asıla yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, ayrıca borçlunun mernis adresine çıkarılıp dönen bir tebligat bulunmadığını, tebliğ memurunun müvekkilinin neden adreste olmadığını araştırmadığı gibi en yakın komşununa haber verilmediğini, ayrıca kapıya haber kağıdının yapıştırılmadığını, usulsüz tebliğden 31.01.2020 tarihinde haberdar olunduğunu, ipoteğin faizsiz ve süreli olarak kurulduğunu, faiz talebinin yasal dayanağının bulunmadığını, faize ve oranına itiraz ettiklerini, müvekkilinin alacaklıya borcunun bulunmadığını, alacaklı tarafından alınan kiraların ipotek borcundan mahsubunun gerektiğini ileri sürerek usulsüz tebliğ edilen icra emrinin iptaline, geçerli borç ilişkisi bulunmadığından takibin iptaline, takip öncesi faiz yönünden...
T2 17/10/2017 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden aynı tarihte harçlandırılmış vekaletnamesini sunduğu anlaşılmış olup, bu halde borçlunun en geç 17/10/2017 tarihinde takipten ve dolayısı ile ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, 24/11/2017 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayeti süresinde olmadığı, bu nedenle icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi karar vermek gerektiği(İstanbul BAM 23. H.D nin 03/10/2019 tarih 2018/2783 esas, 2019/1861 karar sayılı emsal ilamı), usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmekle davacı borçlunun yetkiye borca ve imzaya yönelik itirazların da süresi geçmiş olmakla bu itirazların da süre yönünden reddine dair karar vermek gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin ve imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda; davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının 25.08.2020 tarihinde icra müdürlüğünce oluşturulduğu ve 27.08.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, alacaklının talebi bulunmadan 26.08.2020 tarihinde düzenlenen ödeme emrinin borçluya 31.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07.09.2020 tarihinde borca itiraz ettiği, alacaklının talebi bulunmadan gönderilen ödeme emrinin borçluya yeni itiraz hakkı vermeyeceği, borçlunun ilk ödeme emri tebligatına göre süresinden sonra itirazda bulunduğu, davalı ilk tebliğ edilen ödeme emri mazbatasının usulsüz düzenlendiğine ve usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin süresinde şikayette bulunmadığı, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK.353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün usulsüz tebligatı inceleme yetkisi olmadığından dolayı itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere 30.10.2020 tarihinde taleplerinin reddine karar verdiğini, söz konusu icra dosyasına taraflarınca 28.10.2020 tarihinde vekalet sunulmuş olup yine aynı tarihte vekalet harcı yatırıldığını, 18.11.2020 tarih ve saat diliminden sonra icra dosyası içeriğinden bilgi sahibi oluklarını, usulsüz tebligat ve usulsüz tebligata bağlı diğer itirazlarının icra müdürlüğünce itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere reddedildiğinin 18.11.2020 tarihinde öğrenildiğini, 7 günlük şikayet süresinin bu tarihten başlatılması gerektiğini, müvekkiline ödeme emrinin Tebligat Kanunun 21. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, Bakırköy 11....
Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2020/454 ESAS 2020/523 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligata İlişkin Şİkayet ve Borca İtiraz KARAR : Mersin 1....