Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır. Avukat tarafından takip edilen işlerde, avukatın bürosunda yapılacak tebligatlar, resmî çalışma gün ve saatleri içinde yapılır. Kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icabetmedikçe bu mümessillere yapılır." hükmünü içermektedir. Şikayete konu sıra cetvelinde, şikayet olunan.... vekilinin ismi ve adresi yazılı olup, sıra cetveline yapılan şikayet sıra cetvelinin devamı niteliğinde olduğundan gerekçeli kararın....tebliği gerekirken, şikayet olunan asıla tebliği usulsüz olmuştur....

    Mahkemece, taşınmazların haczedildiğine dair 103 davetiyesinin borçluya 16/07/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen şikayetin İİK'nın 16. maddesi gereğince yasal 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 18/12/2014 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda; 103 davetiyesinin borçlu asile " muhatabın işte olduğunu beyan eden, muhatapla birlikte sakin ehil ve reşit kardeşi...'e tebliğ edilmiştir" şerhi ile 16.07.2014 tarihinde, kıymet takdir raporunun ise 03.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine meskeniyet iddiasına konu 8453 ada, 25 parsel, 3 numaralı bağımsız bölüm 05.11.2013 tarihinde haczedilmiş ve borçluya 06.12.2013 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmiştir. Borçlu tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulmuş, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15.04.2014 tarih, 2013/1548 E. - 2014/426 K. sayılı kararıyla istem kabul edilerek tebliğ tarihi 06.12.2013 olarak düzeltilmiştir....

        DAVA Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, 31.05.2019 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ mazbatasında şirketin daimi çalışanı ... imzasına tebliğ edildiğinin yazılı olduğunu, tebligatı alan ...'nin şirketi temsile yetkili olmadığını ayrıca adı geçenin şirketin çalışanı da olmadığını, usulsüz tebliğ işlemi nedeniyle takibin tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 19.03.2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı duruşmalarda alınan beyanında şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu 31.05.2019 tarihli tebligatın "aynı adreste daimi çalışanı ... imzasına tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ edildiği, dosya içine alınan ......

          Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E.-1991/344 K.). Öte yandan, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda; borçluya 21.07.2014 tarihinde usulüne uygun olarak 103 davetiyesi tebliğ edildiği, bu öğrenme tarihine göre 26.11.2014 tarihinde 7 günlük şikayet süresi geçirildikten sonra mahkemeye başvurulduğu anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddi gerekir iken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takip sonrası zamanaşımı itirazı ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet olup,emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Somut olayda borçlu, şikayet dilekçesinde ve icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde 17/04/2019 tarihinde yapılan kıymet takdir raporu tebliği ile usulsüz tebliği öğrendiğini beyan ettiğine göre, 25/02/2020 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, anılan maddede öngörülen yasal süreden sonradır. Bu durumda mahkemece ödeme emri usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin istemin süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli ise de; Kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takipte takip sonrası zamanaşımı iddiası İİK'nun 33/a ve 71. maddeleri uyarınca borçlu tarafından süresiz olarak her zaman icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılabilir....

            Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. İİK'nın 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre de açıkça şikayet dilekçesinde ileri sürülmesi kaydı ile borçluya satış ilanı tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilmektedir....

            Temyiz Sebepleri Alacaklı, istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek, tebligatı teslim alan şahıs ile posta memurunun tanık olarak dinlenilmeden karar verilmesinin usulsüz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu'nun 32, 16; Tebligat Yönetmeliği'nin 25 3....

              İcra Müdürlüğünün 2019/43926 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını müvekkilinin icra takibinden 24/05/2022 tarihinde sigortalı olarak çalıştığı şirkete maaş haciz müzekkeresi gönderildiğinde haberi olduğunu, müvekkiline karşı hukuka aykırı olarak sahte senetten kaynaklı olarak başlatılan icra takibinin de usulsüz olarak müvekkilinin annesine yapıldığını, müvekkilinin tebligatın gönderildiği adreste ikamet etmediğini, uzun yıllardır yurt dışında olduğunu, sahte senetle icra takibi yapanların kötü niyetli olarak usulsüz tebliğ yaptırıp takibi bir şekilde kesinleştirip, müvekkilini mağdur ettiğini, tebliğ mazbatasında gerekli hususların araştırılmadığını, gerekli şerhlerin düşülmediğini, yapılan tebligatın usulsüz olarak yapıldığını ve usulsüz tebligata ilişkin olarak yapılan haciz işlemlerinin geçerli olmadığını, müvekkilinin alacaklı olarak gözüken T3 tanımadığını, icra takibine konu senetteki kaşe ve imzanın kötüniyetli olarak uydurulduğunu, kaşe üzerindeki imzanın da müvekkiline...

              Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte, öğrenme tarihinin 13/10/2020 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Ancak beyan edilen öğrenme tarihinin aksi yazılı delille kanıtlanabilir. Takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak 7 günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK'nın 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur....

              UYAP Entegrasyonu