Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yapıştırılıp isim yazılarak haber verilen kişinin açıkça belli olmaması nedeniyle davacıya yapılan 21/08/2019 tarihli tebligat usulsüz olarak tebliğ edilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

Mahkemece, talep istihkak iddiası olarak nitelendirilerek davacıya nispi harç yatırması için muhtıra tebliğ edilmiş, süresi içerisinde nispi harcın ikmal edilmemesi nedeniyle açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun madde 33 gereğince, maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. Somut olayda, icra dosyasına yansıyan bilgi ve belgelerden; davaya konu senetler üzerine fiili haciz uygulanmadığı gibi öncesinde senetlere ilişkin verilmiş bir haciz kararı da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, İcra Mahkemesine başvuran davacı ...’nun icra kasasına alınan senetlerin iadesi isteminin muhafaza işlemini şikayet olarak nitelendirilip uyuşmazlığın bu yönde incelenip karara bağlanması gerekirken hukuki nitelendirmede hataya düşülerek talebin istihkak olarak değerlendirilmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

    CEVAP Alacaklı; tebligatın usulüne uygun olduğunu, kamera görüntüleri içerisinde yer aldığı iddia olunan tebliğ memurunun dava konusu tebliğ işlemini gerçekleştiren memur olduğu yahut dava dışı başkaca tebliğ işlemine yönelik kamera kayıtları olup olmadığı hususunun müphem olduğunu, alacak dolayısıyla husumetli konumda olup aynı alacağa yönelik borçlu aleyhine dolandırıcılık suçundan kaynaklı savcılık şikayetinin bulunduğunu, tebligatı husumet gerekçesiyle tebliğden imtina etmesinin hayatın olağan akışına uygunluk gösterdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

      Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Eldeki başvuru usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak 7 günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK'nın 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; İstanbul 14....

      ve usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulüne, öğrenme tarihi olan 15.02.2020 tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına ve itirazlarının kabulüne karar verilerek talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet niteliğindedir. 7201 sayılı Kanunu'nun "Tebliğ İmkansızlığı ve Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 21/2. maddesi ''Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.'' hükmünü, "Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü" başlıklı 32.maddesi de; ''Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.'' hükmünü içermektedir....

      yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin nitelendirmesinin hatalı olduğunu, mahkemenin uyuşmazlığın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet mahiyetinde olduğundan bahisle inceleme ve değerlendirme yaptığını ancak, şikayete konu hususun usulsüz tebliğ olmayıp tebliğ yokluğu olduğunu, ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun olarak veya usulsüz olarak tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir tebliğ belgesine rastlanmadığını, müvekkili adına gönderilen tebligatlar tebliğ edilemeyince alacaklı vekilince müvekkilinin mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereği ödeme emri gönderilmesinin talep edildiğini ancak müvekkili adına çıkarılmış bir ödeme emri tebligatının olmadığını, 10.04.2018 tarihinden sonra müvekkili adına çıkarılan tebligatın kıymet takdirine ilişkin olduğunu, icra takibinin henüz kesinleşmediğini, usulsüz bir şekilde kesinleştirilen takibe dayalı olarak yapılan müteakip işlemlerin tamamının geçersiz ve yok hükmünde olduğunu...

      ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; tebligat gönderilen adresin borçlunun mernis adresi olmaması nedeniyle ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 15.10.2021 tarihinde haberdar olduğunu, takip konusu senetlerdeki imzaların borçluya ait olmadığını ve borca da itirazı bulunduğunu ileri sürerek, takibin iptali ile takip konusu alacak üzerinden en az % 20 oranında tazminata hükmedilmesini ve uygulanan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun ve takibin kesinleşmesi üzerine uygulanan hacizlerin de yerinde olduğunu, takip konusu senetlerdeki imzaların borçluya ait olduğunu ileri sürerek şikayet ve itirazların reddi ile borçlu aleyhine en az % 20 oranında tazminata ve % 10 oranında para cezasına hükmedilmesini istemiştir. III....

        UYAP Entegrasyonu