Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligatın usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, borçluya gönderilen kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu gözetilerek ... yönünden şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...
Bölge Adliye Mahkemesince; usulsüz tebligata dair şikayet ilamında tebligatın usulsüzlüğünün tespit edildiği ancak usulsüz tebligatın ıttıla tarihinin görülen tahliye dosyasında 04.04.2017 tarihinde tebliğ edilen dava dilekçesi ile duruşma gününü bildiren davetiye ile öğrenildiğinin tespit edilip hükme bağlandığı, böylece borçlunun temerrüt başlangıç tarihinin 04.04.2017 olduğu, yasada öngörülen 30 günlük ödeme süresi beklenilmeden davanın 23.03.2017 tarihinde açıldığı ve temerrüdün oluşmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine, Bölge Adliyesi Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalının ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürerek, usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediği, mahkemece şikayetin reddedildiği, karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12....
Öte yandan TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere "...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....
İİK.nun 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine yönelik şikayet, usulsüz tebligata muttali olunan tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabilir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, her iki icra dosyasından da birinci haciz ihbarnameleri 23.10.2012 tarihinde, ikinci haciz ihbarnameleri 24.12.2012 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnameleri 05.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi 12/04/2022 olarak belirtilmiştir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, gerekçeli kararı tebliğ almadan savunmalarını yapmalarının mümkün olmadığını belirterek, istinaf kanun yoluna başvuru süresinin korunmasını istemiş, gerekçeli kararın 07/12/2020 tarihinde tebliğine rağmen, yasal süresi içinde ayrıntılı istinaf başvuru dilekçesi verilmemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Davacıların, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacılar, 17/09/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiğinden, takipten bu tarihte haberdar oldukları anlaşılmaktadır....
süresinde icra dairesine yapılması gerektiği, yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı kaldıki davacının usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin reddine karar verilmiş olmakla diğer şikayet ve itirazları değerlendirilmeksizin davanın reddine" karar verilmiştir....
Sayılı dosyasından feragat edeceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili protokol gereği ipotek tesisi işlemini gerçekleştirdiği halde davalının icra dosyasından feragat etmediğini, tek bir alacak sebebiyle hem 34. İcra Müdürlüğü dosyasından hem de davaya konu ipotekli takipte işlemler yapıldığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibin mükerrer olduğunu, mahkemece usulsüz tebliğ yönünden karar verildiğini, mükerrerlik iddialarının dikkate alınmadığını beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde, limitin aşıldığı yönündeki şikayetler dışında tüm şikayetler, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. İpotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayetler ise, İİK'nun 16. maddesinin 2. fıkrası uyarınca süreye tâbi değildir....
HD'nin 2022/ 2022/478 E 2022/679 Karar sayılı kararında aynen " Ayrıca, davacı borçlu tarafından, ödeme emrine UYAP Vatandaş Portal ekranı, evrak işlem kütüğünden 14/07/2021 tarihinde görüldüğü, tebligat usulsüz dahi olsa, TK'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ ve tebliğe esas işlemden muttali olduğu anlaşılmakla, bu hale göre de işbu davanın yasal 7 günlük süreden sonra 29/07/2021 tarihinde açıldığı " şeklinde karar verilmiştir. Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: hesap kat ihtarının yurt dışı adresi bulunan şikayetçiye TK'nun 25/a maddesine göre tebliğ edilmemesi ve yurt içindeki adrese gönderilen hesap kat ihtarının bizzat muhataba tebliğ edilmeme sebebinin mazbataya yazılmaması nedeniyle usulsüz olduğu, alacağın şikayetçi yönünden muaccel hale gelmediği, satış ilanının Paris Başkonsolosluğu aracılığıyla tebliğ edildiği, şikayetçi tarafından satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunun ileri sürülmediği, bu durumda diğer şikayetlerin yasal 7 günlük sürede yapılmadığı gerekçesiyle icra emrinin iptaline, diğer usulsüz tebligat şikayetlerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....