Diğer taraftan, ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Borçlu vekili, her ne kadar, müvekkiline yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüş ise de, borçluya ödeme emrinin 25.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise 01.04.2016 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, ödeme emri tebliğinin usulsüz olmadığı kabul edilse dahi, borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede ödeme emrinin iptalini talep ettiğinden, şikayetin esasının incelenmesi gerekirken, İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca istemin 5 günlük süreden sonra yapıldığından bahisle reddine karar verilmesi de doğru değildir....
Öte yandan, İİK'nun 269. maddesinde; takibin adi kiralara veya hasılat kiralarına ilişkin olması halinde borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden (yada usulsüz tebligat nedeniyle takipten haberdar olduğu tarihten) itibaren 7 gün içinde, itiraz nedenlerini 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmesi ile (usulsüz tebligat nedeniyle geç yapılmış itirazlarda icra mahkemesine yapmış olduğu usulsüz tebligat şikayetinin kabulü halinde) icra takibinin durdurulmasına karar verileceği düzenlenmiş olup, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile birlikte icra takibinin durdurulmasına da karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Ne var ki takip dosyasının incelenmesinde, usulsüz tebliğ edildiğini iddia ettiği ödeme emrinin 28.10.2014 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekili tarafından 05.11.2014 havale tarihli olarak icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile borca ve imzaya itirazlarını bildirdiği görülmüş olmakla, şikayetçi borçlunun aynı tarihte icra takibi ve ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, 04.12.2014 tarihinde yapılan şikayet, İİK’nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekirken işin esasına girilerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebligat tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetsizdir....
Takipli iflas davası açılabilmesi için iflas ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması gerekir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise ödeme emri borçlunun usulsüz tebligatı öğrenmiş olduğu tarihte tebliğ edilmiş sayılır. Somut olayda, davalı şirket adına çıkartılan iflas ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu iddiası ile Van İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/92 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen kararın istinaf aşamasında olduğu ve kararın henüz kesinlemediği, tebligatın usulsüz olduğunun kabul edilmesi halinde davalı şirketin usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin davadan sonra 11/02/2020 olduğundan davadan önce usulsüz tebliğ nedeniyle kesinleşmemiş icra takibine dayalı olarak iflas davası açılamayacağı (Yargıtay 23....
Takipli iflas davası açılabilmesi için iflas ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması gerekir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise ödeme emri borçlunun usulsüz tebligatı öğrenmiş olduğu tarihte tebliğ edilmiş sayılır. Somut olayda, davalı şirket adına çıkartılan iflas ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu iddiası ile Van İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/92 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen kararın istinaf aşamasında olduğu ve kararın henüz kesinlemediği, tebligatın usulsüz olduğunun kabul edilmesi halinde davalı şirketin usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin davadan sonra 11/02/2020 olduğundan davadan önce usulsüz tebliğ nedeniyle kesinleşmemiş icra takibine dayalı olarak iflas davası açılamayacağı (Yargıtay 23....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ evrakının borçlu ile ilgili bulunmayan adrese ve şirket çalışanı olmayan kişiye usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebliği tarihinin iptali ile öğrenme tarihinin 16.03.2021 olarak düzeltilmesini talep etmiştir. II....
İcra Müdürlüğünün 2019/1604 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte önce müvekkiline icra emri gönderildiğini, şikayetleri üzerine İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/731 Esas sayılı dosyasından verilen kararla icra emrinin iptaline karar verildiğini, bu kararın istinaf aşamasında olduğunu ve kesinleşmediğini, buna rağmen davalı alacaklı vekilinin icra dosyasından müvekkiline ödeme emri gönderilmesini talep ettiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğ zarfında "Ödeme icra emri" yazdığını, icra emrinin iptali davasında müvekkili vekille temsil edilmesine rağmen ödeme emrinin vekil yerine asıla gönderilmesinin de usulsüz olduğunu, ayrıca takibe konu taşınmaz Yığılca'da olduğundan Yığılca İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu beyanla ödeme emrinin iptaline, yetkiye itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesi vermemiştir. III....
Davacıya gönderilen ilk ödeme emrinin 22/07/2015 tarihinde davacının mernis adresine işte olduğu gerekçesiyle tebliğ edilmiş ise de tebliğ tarihi itibariyle davacının Türkmenistan cezaevinde bulunduğu bir vekil veya temsilcisinin bulunmadığı, yukarıda yazılı yasal mevzuat uyarınca yabancı ülkede bulunan davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğu ayrıca davacıya gönderilen yeni ödeme emri ile yenileme emrinin de yine o tarihte cezaevinde bulunması ve ilk tebligatın usulsüz olması nedeniyle TK 35 maddesine göre, yapılan tebligat usulsüzdür....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün tespitine, ödeme emri tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 06.07.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçilmiş, borçlunun adresine ödeme emri gönderilmiş olup muhatabın adreste bulunmaması sebebiyle tebligat usulüne uygun olarak Teb.K....