Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Maçka İcra Müdürlüğünün 2016/58 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip uyarınca gönderilen ödeme emrinin usule uygun şekilde tebliğ edilmediğini, müvekkilinin tebliğ işleminden 20.01.2022 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 20.01.2022 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin ve satışın durdurulması ile ihalenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde, müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesinin talep edildiği, ayrıca Karaman İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu iddia edilerek yetki itirazında bulunulduğu, yine takip konusu senedin kambiyo vasfında olmadığı iddiasında bulunulduğu, ayrıca senedin teminat senedi olduğu iddiasında bulunulduğu, her ne kadar ilk derece mahkemesince yapılan araştırma neticesinde davacının ödeme emri tebliğ edilen adreste oturmadığının tespit edilmesi üzerine ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin karar yerinde ise de, takibe dayanak senet incelendiğinde, senedin tanzim yerinin tanzim tarihi altında Konya olarak gösterildiği, bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo takiplerinde ayrıca ödeme yeri kararlaştırılmamış ise tanzim yeri ödeme yeri olarak kabul edileceğinden ve ödeme yerindeki icra müdürlüğü de yetkili olduğundan Konya icra müdürlüğünün...

İlk derece mahkemesi dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takipte ödeme emri düzenlendiği, davacı tarafa örnek 13 ödeme emri tebliğ edilmiş olduğu, işbu ödeme emrine ilişkin itirazın 7 gün içerisinde icra müdürlüğüne yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Alacaklının, kira alacağına dayalı olarak kiracı ve müteselsil kefile karşı başlattığı genel haciz yoluyla ilamsız takipte müteselsil kefil borçlu vekili, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, yenileme emrinin de tebliğ edilmediğini ileri sürmüş, hacizlerin kaldırılmasını istemiş, ayrıca borca itirazda bulunmuştur. İlamsız takipte borca itirazların ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 7 günlük süre içerisinde icra dairesine sunulması gerekir....

İcra Ceza Mahkemesi'nin 2018/533 esas sayılı dosyasında takibe konu 3 adet çek bakımından karşılıksız çek suçundan cezalandırılması talebinde bulunulduğu, ceza dosyasına sunulan şikayet dilekçesinde çeklerin tahsili amacıyla başlatılan takibe ilişkin takip dosya numarası ve icra dairesinin gösterildiği, ancak ceza davası şikayet tarihi itibariyle takip dosyasından borçluya henüz bir ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu, borçluya usulsüzlüğü ileri sürülen tebligatın daha sonra 24/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla bu tarihten önce ceza dava dosyası ile takipten haberdar olduğunun kabul edilmesi durumunda dahi, henüz usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından usulsüz tebliğ işleminden haberdar olduğu söylenemez. Ödeme emri tebliğinden önce de borca ve imzaya itiraz süresi başlamaz. Borçlu ancak bir tebliğ işleminden sonra usulsüz tebliği şikayet konusu yapabilir....

DAVA Şikayetçi borçlu vekili isteminde; alacaklı tarafından ilamsız takip başlatıldığının haricen öğrenildiğini, taraflarına yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu beyanla şikayetlerinin kabulü ile 28.03.2016 tarihli ödeme emri tebligatı ve buna bağlı işlemlerin iptali ile usulsüz tebliğden haberdar olunan 09.11.2021 tarihinin ödeme emri tebligatının yapıldığı tarih olarak kabul edilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vermiş olduğu cevap dilekçesi ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şikayetin reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçi borçlu tarafa icra dosyasında gönderilen ödeme emri tebliğinin yasadaki şartları taşımadığı nedenle usulsüz olduğu anlaşılmasına rağmen, ... 6....

    Mahkeme; davacıya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ döndüğü, davacının mernis adresine TK'nın 21/2.maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, 23/01/2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu, bu nedenlerle davacı tarafın usulsüz tebliğe ilişkin isteminin reddine, dava 17/12/2018 tarihinde açıldığından imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraza yönelik istemler yönünden de süre yönünden reddine karar vermiştir....

    Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatm usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E. - 91/344 K. sayılı karan). Somut olayda: Şikayete konu takip dosyasının incelenmesinde; şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 12.09.2019 tarihinde "Borç Muhtırası" tebliğ edildiği görülmektedir. Şikayetçinin ise borç muhtırasına yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayeti olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 12.09.2019 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla şikayetçinin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair 04.01.2021 tarihinde mahkememize yaptığı başvuru 7 günlük sürede değildir....

    Şikayetçi 28.01.2016 tarihinde tebliğ işleminden haberdar olduğunu belirttiğine göre 28.01.2016 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve belirttiği tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 28.01.2016 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilerek, zaman aşımı itirazı yönünden işin esasının incelenmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması ve zamanaşımı itirazının süreden reddi isabetsizdir....

      Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince; şikayetin bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun, .... İcra Müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine 10.11.2014 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğu görülmektedir. Bu durumda borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini 10.11.2014 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden 31.12.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir....

        Borçlu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu da iddia ettiğine göre, mahkemece, öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp, anılan şikayetin yerinde görülmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilerek borçlunun diğer itirazlarının incelenmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek, ödeme emri teblgatının usulsüz olup olmadığı ve buna ilişkin şikayetin süresi içinde yapılıp yapılmadığı saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu