ile ödeme emri tebliğ tarihinin 02/12/2019 tarihi olarak kabul edilmesine, bu tarihten önce yapılan işlemlerin ve hacizlerin kaldırılmasına, yetkiye, borca, faize itirazların kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Dolayısıyla, davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, usulsüz tebliğ şikayeti yerinde değildir. İİK'nın 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde, belge aslı veya örneğinin takip talebine ve ayrıca aynı kanunun 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine eklenmesi gerekmektedir. Takibin ilamsız olması bu duruma etkili değildir. Bu hükme uyulmaması halinde borçlunun İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içinde şikayet hakkı bulunmaktadır. Şikayetin yasal süresinde olup olmadığı Mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir....
Somut olayda, 15.04.2014 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri üzerine borçluların, takip dayanağı senet aslının icra dosyasına sunulmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz ettiği, . İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/506-523 sayılı kararı ile senet aslının icra müdürlüğü kasasında olmadığından ödeme emrinin iptaline, sair itirazların incelenme dışı bırakılmasına şeklinde karar verildiği ve bu karar üzerine icra müdürlüğünce yeni ödeme emri hazırlanarak şikayetçi borçlulardan ...'a 12.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ... adına çıkan tebligatın ise iade edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 58-61. maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlular süresinde imzaya ve borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçluların borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki; İcra Hukuk Mahkemesi 2014/506-523 sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair itirazlar da incelenmemiştir....
Trabzon İcra Müdürlüğünün 2022/35 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; borçlu vekilince usulsüz tebligat şikayeti gereği takibin durdurulmuş olması nedeniyle, dosyamızdan alacaklıya ödenen miktarın iadesi için muhtıra gönderilmesini ve bekleyen tahsilatların kendilerine iadesini talep etmiş olduğu Trabzon İcra Müdürlüğünce ilgili talep hakkında, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2014/9415 Esas,2014/12051 Karar sayılı ve 2016/3551Esas ve 2016/17359 Karar sayılı kararları ile "İİK'nın 361. madde hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olması gerekmektedir. Haczin sonradan kaldırılmış olması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmaz. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması işlemi İİK'nın 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun, ödeme emri tebliği işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 13.10.2020 tarihi olarak düzeltilmesine, bu tarihten önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda; tebliğ mazbatası incelendiğinde, ödeme emrinin; "Gösterilen adrese gidildi. Dağıtım esnasında muhataba ulaşılamadı. Bu sebepten dolayı site yönetimine soruldu. İte yönetimi muhatabın bu adreste ikamet ettiğini tevziat saatleri içerisinde adres dışında olduğunu, sözlü beyan etti. İsim ve imzadan imtina etti. Tebligat kanunun 21. Maddesi gereğince 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılarak site yönetimine haber verildi. 21....
Maddesine göre araştırılma yapılması gerekmediği ve tebligatın usulüne uygun olduğunu ileri sürmüşse de davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde tebligat yapılacak adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan bahisle TK 21/2 maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edilmesi hususu açıkça şerh düşülmediğinden, bu nedenle ödeme emri borçluya usulsüz tebliğ edildiğinden ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ- KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlular vekili dava ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2020/325 E. Sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkiller hakkında takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, müvekkillerin takipten 23/01/2020 tarihinde haberdar olduğunu, takip kesinleşmediğinden alacaklı vekilinin 22/01/2020 tarihli haciz talebi üzerine müdürlükçe verilen 23/01/2020 tarihli kararın iptali ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 19/01/2021 gün, 2020/99 E, 2021/51 K. sayılı kararla; "Davacıların usulsüz tebligat şikayetlerinin KABULÜ ile davacı borçlunun TK 32.Maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/01/2020 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE" karar verilmiştir....
Örneğin borçlu genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz olduğunu şikâyet (İİK m. 16/1) yoluyla icra mahkemesinde ileri sürebilir. Ödeme emri, icra dairesinin bir icra takip işlemi olduğu gibi, ödeme emrinin tebliği de icra dairesinin bir icra işlemidir. İcra işlemlerine karşı şikâyet yoluyla icra mahkemesine başvurulabilecektir. İcra dairesinin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne karar verme yetkisi yoktur (Muşul, s. 596-598). 26. Usulsüz tebligat “geçersiz” tebligat anlamına gelmez. Usulüne aykırı yapılmış tebligat mutlaka geçersiz değildir. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddesi muhatabın öğrenmiş olması hâlinde tebligatı geçerli saymaktadır. Ancak temelde tebligat usulsüz olduğundan yani mevzuatta öngörülen yöntem izlenmeden yapıldığından bu noktada muhatabın öğrendiğini bildirdiği tarih, tebliğ tarihi sayılmaktadır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasında ödeme emri asıl borçluya çıkarılmış ise de icra dosyasından herhangi bir haciz işlemi yapılmadan 18/03/2021 tarihindeki talepleri üzerine borçlu vekiline icra emrinin 07/04/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından elektronik tebligat olarak çıkartıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Şikayet eden vekilince icra emrinin asile yapıldığı vekile tebliğ edilmediği yönündeki şikayeti dikkate alındığında takip dayanağı ilamda borçlunun vekilinin adının dosya içerisinde yer aldığı anlaşılmış ancak bu durumda icra emirlerinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp vekile de icra emrinin sonradan tebliği ile eksik tebliğ işleminin tamamlanması ile yetinmek gerekeceğinden davacının davasının usulsüz tebligat şikayeti yönünden reddine, icra emrinin vekile tebliği suretiyle takibin devamına" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
/02/2022 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline icra dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligat nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/02/2022 tarihi olarak kabulü ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....