"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile beraber takip dayanağı bonoların protesto edilmediğini de ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, ödeme emrinin, borçluya tebliğ tarihinin 05.8.2015 olarak düzeltilmesine ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emri ile 103 davetiyesinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, her iki tebligatın da beyanı alınan komşuların isimleri tespit edilip imzaları alınmadan yapıldığını, takip dosyasında TK'nun 10/2 maddesi göz ardı edilerek davacının ikametgah adresine tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan TK'nun 21/2 maddesine tebligat yapıldığını, tebligatın bu yönüyle de usulsüz olduğunu, tebligatı alan muhtarın davacıyı zamanında haberdar etmediğini, usulsüz tebliğ halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olduğunu, tebligat işlemleri kamu düzenine ilişkin olduğundan usulsüzlüğün re'sen dikkate alınması gerektiğini, aksi halde hukuki dinlenilme ve adil yargılanma haklarının ihlalinin söz konusu olacağını, davacının bir kısmı boş olarak belgenin davalı tarafından doldurularak takibe konu edildiğini, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 17/02/2020 olarak düzeltilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına...
Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir. Somut olayda, ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat evrakında sadece adresin başında “mernis adresi” ibaresinin yazılı olduğu, bu şerh dışında “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK'nun 21/2.maddesi uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhat” bulunmadığı, arkadaki şerhe göre de T.K'nun 21/2.maddesi gereğince yapılan tebligatın bu hali ile usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin tebligatın usulüne uygun olduğu yönündeki gerekçesi yerinde değildir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK'nun 168/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince; ''İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.'' Somut olayda, borçlu adına çıkarılan şikayete konu ödeme emri tebliğ evraklarında, ''10 örnek ödeme emri... Bono sureti vardır'' şerhinin bulunduğu görülmektedir. Bu durumda takip dayanağı bono suretinin ödeme emri ekinde borçluya gönderildiğinin kabulü gerekir. Yine işbu takip dosyası nedeniyle tarafları aynı İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/225 esas 15/02/2013 tarihli başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunulması üzerine mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile takibe konu senet emre havale olmaksızın tanzim edildiğinden kambiyo senedi vasfında olmadığı belirtilerek takibin iptaline dair verilen kararın; Yargıtay 12....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE İcra dosyasının incelenmesinde; davacı hakkında bir adet bonoya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı ve örnek 7 nolu ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin borçluya tebligat kanunu 21/2 maddeye göre mernis adresine gönderildiği ve tebliğ edildiği, borçlunun icra dosyasına 01/07/20109 tarihinde başvurarak borca yönelik itirazları sunduğu anlaşılmaktadır. Borçlu dava dilekçesiyle de sabit olduğu üzere öncelikle ödeme emrinin iptalini talep etmiş aksi takdirde usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulünü istemiştir. Mahkeme usulsüz tebliğe yönelik şikayeti kabul etmemiş ancak ödeme emrinin iptaline yönelik şikayeti örnek 7 ile takip başlatılmasına rağmen ödeme emri tebligat parçasında örnek 10 yazılı olduğundan bahisle kabul etmiştir. Ödeme emrinin tebliğ edildiği adres mernis adresi olup bu yönde yanlar arasında bir tartışma olmadığı gibi uyap kayıtları ile de bu husus teyit edilmektedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri ve 103 davet kâğıdını içeren tebligatların usulsüz olarak tebliğ edildiğini, 103 davet kâğıdının tebliğinin de usulsüz olduğunu iddia ederek ıttıla tarihinin ona göre düzeltilmesini talep ettiklerini, ödeme emri tebliğlerinin usulsüzlüğünün yerel mahkemece de tespit edildiğini ancak 103 davet kâğıdının usulsüz tebliğinin dikkate alınmadığını, usulsüz 103 davet kâğıdı tebliği dikkate alınmadığı için süre aşımı neden gösterilerek takibin iptali taleplerinin de reddedildiğini, takipte alacaklı olarak gözüken kişiler yetkili hamil olmadıklarından takip yapma ehliyetleri bulunmadığını, mahkemece hatalı süre aşımı tespiti ile borcun olmadığı yönündeki iddiaların da değerlendirilmediğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, usulsüz tebligat ve ödeme emri ile takibin iptali talebi ile ilgili şikayete ilişkindir....
Hukuk Dairesinin 01/03/2017 tarih 2016/25092 esas 2017/2941 karar) Mahkemece, ödeme emrinin tebliğine ilişkin ilk iade edilen tebligat parçası bulunmadığından TK'nın 21/2 maddesi uyarınca tebligat çıkartılma şartları oluşmadığından yapılan tebligatın usulsüz olduğu kabul edilerek, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetlidir. Somut olayda; mahkemece, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak şikayette bulunduğu, şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 05/10/2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğine göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir....
Mahkemece;"2004 sayılı iik'nın 17. maddesi gereğince şikayetin kısmen kabulü ile davacıya ödeme emri ve dayanak belgeyi içeren tebligatın usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2019/118683 esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinde davacı borçluya örnek 10 nolu ödeme emri ve dayanak belgelerin tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 24/12/2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali, ödeme emrinin yeniden tebliği, takibin durdurulması, hacizlerin kaldırılması ve borca itiraz taleplerinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/333 KARAR NO : 2021/2358 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2020/104 ESAS, 2020/512 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/104 Esas, 2020/512 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 17....
UYAP üzerinden yapılan incelemede, davacının aynı takip ve talimat dosyasından çıkartılan icra emri, kıymet takdiri raporu ve satış ilanının usulsüz tebliği şikayeti ile birlikte kıymet tadirine itirazına ilişkin olarak daha önce 30/01/2017 tarihinde İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/137 esas sayılı dosyasında dava açtığı, Mahkeme'nin 07/11/2017 tarih, 2017/1237 karar sayılı kararı ile "1- İcra emrinin usulsüz tebliği ile kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti bu tebligatları çıkaran İstanbul Anadolu 10....