Anılan husus, kesin yetki kuralı olup, mahkemece re'sen uygulanmalıdır. Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Somut olayda, Adana 11....
O halde mahkemece, öncelikle borçlu vasisinin usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse, istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının araştırılması ve şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, Gerekçeli Karar başlığında; “Davacı” olarak,... vasisi, bir başka ifadeyle...’in yasal temsilcisi olduğu belirtilmeksizin ... ismine yer verilmesi doğru bulunmamış, ancak mahkemesince düzeltilebilecek bir husus olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır....
Davacılara 13/10/2021 ve 12/10/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup mahkememizde yetki itirazı ve kambiyo şikayetlerini 15/10/2021 tarihinde yapmışlardır. Dava süresindedir. HMK 19/2 maddesi gereğince yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeye; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davacılar tarafından ticari faaliyetlerini Ordu il sınırı içinde yürüttüklerinden İstanbul Adliyesinde başlatılan takibin yetkisiz olduğu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını belirtmiş olup ancak yetkili icra Müdürlüğü seçimini açıkça yapmamış olup yetki itirazı geçersizdir. Bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. (İstanbul 22. HD. 2019/2693E, 2020/1494K) Bir bonoda şayet iki ayrı (birbirinden farklı) vade tarihi bulunuyor ise, o bono hukuken kambiyo senedi vasfını yitirir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2019/109 ESAS, 2019/926 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Yetki İtirazı KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 13....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2021/3637 E. sayılı dosyasından ödeme emri tebliğ edildiğini, süresi içinde yetki itirazında bulunulduğunu ve yetkili icra müdürlüğünün Ankara İcra Müdürlükleri olduğunun bildirildiğini, Bursa 3.İcra Müdürlüğünün alacaklı vekilinin kanuna ve usule aykırı 03/05/2021 tarihli talebini kabul ederek dosyayı İstanbul Anadolu tevzi bürosuna gönderdiğini, ilamsız takiplerde yetkili icra müdürlüğünün borçlunun ikametgah adresindeki icra müdürlüğü olduğunu belirterek müdürlüğün dosyanın İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi işleminin iptaline, yetki itirazının haklı olduğu kabul edilerek dosyanın yetkili Ankara İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır. Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde, İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi, talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde icra emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti ve icra dairesinin yetkisine itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili, alacaklı banka vekilinin Bayburt İcra Dairesinin 2020/153 Esas sayılı icra takip dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatmış olduğu icra takibinde, icra emrinin tebliğine ilişkin tebligatın usulüne uygun olmadığını ve icra dairesinin yetkili olmadığını, yetkili icra dairesinin Karşıyaka İcra Dairesi olduğu gerekçesiyle yetki itirazında bulunmuştur....
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava konusu ödeme emri 2003/2 ila 2005/3, 2005/4 ila 2006/7 ve 2006/8 ila 2008/11 dönemlerine ilişkin damga vergisi için düzenlenmiştir. Mahkemece ödeme emrine konu kurum alacağının itirazi kayıtla ödenmiş olduğundan davanın konusuz kalmadığı kabulü isebetli ise de davanın kabulü gerekçesi yerinde değildir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2022 NUMARASI : 2022/288 ESAS- 2022/504 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2022/6152 E.sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında takip başlatıldığını, takipte Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olmadığını, takip dayanağı bonolarda İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, HMK 17. maddesi gözetildiğinde kararlaştırılan yetki şartı nedeni ile takibin İstanbul icra dairelerinde yapılması gerektiğini beyanla, yetki itirazlarının kabulü ile takibe konu alacak için İstanbul icra müdürlüklerinin yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda borçluya çıkarılan ödeme emri davetiyesine ''adreste muhatabın kendisine tebliğ edildi'' şerhi verilerek 09.08.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve tebligat tarihinin altına imza atıldığı, davetiyenin üzerine kaşe ile dağıtıcının isim ve sicilinin basıldığı, tebligatın bizzat yapıldığı belirtilen borçlunun isminin yazılarak imzasının alındığı, şikayetçinin sadece tebligatta kendisine ait olduğu belirtilen imzayı kabul etmediği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/9. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/ğ maddesinde dağıtıcın imzasını isim ve sicilinin bulunduğu bölüme atacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Dağıtıcının imzasını isim ve sicilinin bulunduğu haneye atması bir teamül olsa da, tebliğ şerhi bulunan hanedeki imzanın sadece dağıtıcı tarafından atılmasının da bir teamül olduğu ve şikayete konu tebligatta yasanın aradığı koşul yerine gelmiş olduğu için farklı yorum aşırı şekilcilik olur ve hak kaybına neden olur....