Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, TBK.nun 386 vd.ile 470 vd.maddelerinde düzenlenen, bağımsız tüketim ödüncü veya inşaat sözleşmesine bağlı tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili konusundaki icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin işbu davanın mutlak ticari dava olmadığı aşikârdır. Öte yandan, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin son yıllardaki içtihatları (15.HD'nin 2017/360 E 2018/3222 K sayılı içtihadı vs.) ve bu doğrultuda tesis edilen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 03.06.2020 gün 2018/32 E. - 2020/448 K.sayılı kararına göre, yapı kooperatifinin tacir niteliğini taşımadığı, dolayısıyla her iki tarafın tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi şartının olayda gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Bu anlamda dava, nisbî ticari dava olarak da nitelendirilemez. Görev, kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında mahkemece re'sen dikkate alınır....

    Bendindeki "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında (Özel Borç İlişkileri -Akdin Muhtelif Nev’ileri) yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların (satış sözleşmesi : taşınır ve taşınmaz satışı, ödünç sözleşmeleri : ariyet (kullanım ödüncü)-karz-ödünç (tüketim ödüncü), ölünceye kadar bakma sözleşmesi,vedia (saklama) sözleşmesi,hizmet sözleşmesi,kefalet sözleşmesi, vekalet sözleşmesi)" istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerekmektedir. Bu nedenle dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.27/04/2021 ...... Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacı vekilinin dava dilekçesinde, davacının 21/02/2019 tarihinde Gönültaş İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacı tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklı icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından itiraz edildiği, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, iddia konusu kredi sözleşmesi celp edilmiş olup yapılan incelemede kredinin genel kredi sözleşmesi olduğu, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir....

      HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davalının davacıya 40.840 TL. borcu olduğu iddiasına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklandığı ve TBK m.392 maddesi hükmü gereğince, ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir ödeme günü ihbar süresi belirlenmemiş veya istenildiği zaman muaccel olacağı kararlaştırılmış ise ödünç alanın ilk istemden başlayarak 6 hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü olmadığı, yasada aranan bu şartın muacceliyet/istenebilirlik şartı olduğu ancak davacının icra takip tarihinden önceki 6 haftalık sürede bu istemi yapmış olduğuna ilişkin her hangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de somut olayda uygulama yeri bulunmayan TBK.'nun 392. maddesi hükmü gözetilerek karar verilmesi doğru olmamıştır....

      Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2020/461 Esas - 2021/588 Karar DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/10/2021 Tarih ve 2020/461E.2021/588 K. sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, elektrik (mesken) abone sözleşmesinden kaynaklanan elektrik tüketim borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 28.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Tüketim ödüncü 6098 sayılı TBK'nın 386. maddesinde; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. 6098 sayılı TBK'nın 555. vd. maddelerinde havale düzenlenmiş olup, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, havale kural olarak bir borcun ödenmesi için yapılır. Bu karinenin aksini yani havalenin borç ödemek dışında yapıldığı havale yapanın kanıtlaması gerekir....

          Dava, tüketim ödüncü sözleşmesine dayanılarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dosya arasında bulunan hesap hareketleri çıktısında gönderilen paraya ilişkin açıklama kısmına "borç bedeli" yazıldığı görülmektedir. Tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında havale ile gönderilen paranın borç olarak verildiği hususunda ispat yükü davacıya aittir. Dekontta yazan "borç ibaresi" ifadesi kesin olarak borç verme anlamını taşımadığına göre davacının borç para verme iddiası sübut bulmamıştır. Ancak davacı yemin deliline dayandığından, mahkemece davacıya yemin delili hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu