Asıl davada, kiracı, kira sözleşmesinden kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuş, karşı davada ise kiraya veren sözleşmenin iptalini istemiştir. Bu durumda, asıl ve karşı davada HUMK 8/II maddesinin uygulanmayacağı, genel ilkeler uyarınca dava değerinin gözetilmesi gerektiği açıktır. Dava tarihine göre asıl davada, dava değerinin Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırının üzerinde olmasına göre Mahkeme görevlidir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle gerekçeli karar başlığında dava türünün ‘Sözleşmenin Feshi Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi’ yazılması gerekirken ‘Suya El Atmanın Önlenmesi’ şeklinde yazılmasının mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 32,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Dava, davacı ... ve davalı arasında imzalanan satış sözleşmesinin feshi nedeniyle elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın çözümünde sözleşmenin irdelenmesi gerektiğinden temyiz incelemesi 13. Hukuk Dairesine aittir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay ( 13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "dava sözleşmenin feshi nedeniyle açılan elatmanın önlenmesi davasıdır. Taraflar arasında 04/04/2008 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi yapılmıştır. Bu gayrimenkul satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmamış olduğundan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olarak kabul edilmelidir. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi karşılıklı borç doğuran bir akittir. Düzenlenen bu sözleşmede tarafların borçlarının neler olacağı açık bir şekilde belirtilmiştir. Bu durumda sözleşmedeki edimlerin yerine getirilmemesi halinde diğer taraf BK'nun 96 ve 106 hükümlerine uygun olarak haklarını kullanabilecektir. İnşaii bir hak niteliğinde olan fesih hakkı ise, mucerret karşı tarafa tebliğ olunacak ve tek taraflı irade beyan ile hukuki sonuç doğuran haklardandır. Her hakta olduğu gibi fesih hakkının da yasaya, sözleşmeye ve iyi niyet kuralarına uygun kullanılması zorunludur. Sözleşmenin feshi geriye dönük etkili olur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/05/2019 NUMARASI : 2018/167 ESAS, 2019/306 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi elatmanın önlenmesi davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile idareleri arasında 27/11/2008 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme konusunun konut teslim tutanağı ile davalıya teslim edildiğini, davalının sözleşme hükümlerine uymayıp sözleşme gereği ödemesi gereken taksit miktarlarını ödemediğinden kendisine aracı banka aracılığıyla Ziraat Bankası Ilıca Erzurum Şubesi aracılığıyla Erzurum 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/05/2019 NUMARASI : 2018/167 ESAS, 2019/306 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi elatmanın önlenmesi davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile idareleri arasında 27/11/2008 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme konusunun konut teslim tutanağı ile davalıya teslim edildiğini, davalının sözleşme hükümlerine uymayıp sözleşme gereği ödemesi gereken taksit miktarlarını ödemediğinden kendisine aracı banka aracılığıyla Ziraat Bankası Ilıca Erzurum Şubesi aracılığıyla Erzurum 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Sonlaandırılması sebebiyle Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiğini, fakat davalının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek , sözleşmenin feshi ve taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, duruşmalara katılmamış, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece dava konusu bağımsız bölümün boş olması sebebiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında taşınmaz satışına ilişkin yapılan sözleşmeye aykırı hareket edildiği iddiasına dayalı olarak yapılan fesih ve satışa konu taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde hem sözleşmenin feshi hem de taşınmaza el atmanın önlenmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.11.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescili, birleşen dava sözleşmenin feshi, elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 24.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 23.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
önlenmesi ile taşınmazların tesliminden feshi ihbara kadar geçen süre için feshi ihbardan itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte 2141,67TL'nin davalıdan tahsilini, feshi ihbardan dava tarihine kadar geçen süre için dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizinin ilavesiyle 821,70TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. 2.CEVAP 2.1.Dava dilekçesi, davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. 3....