Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : İSTEM: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Mehmet Özen'in mirasçısı olduklarını, davalı bankanın miras bırakanına tüketici kredisi verildiği, kredi işlemi sırasında banka tarafından kendisine hayat sigortası yapıldığı, Mehmet Özen'in 05/11/2018 tarihinde vefat ettiği, 71 yaşında vefat ettiği, müvekkillerinin babasına kefil olmadığını ancak Söke İcra Müdürlüğü'nün 2020/1313 esas sayılı icra dosyasında babaları ile birlikte borçlu gösterildikleri, banka tarafından hayat sigortası yapıldığı ve primini peşin olarak aldığı, müvekkillerin babası vefat ettiğinde bankaya ve sigorta şirketine bildirdikleri Söke İcra Müdürlüğü'nün 2020/1313 esas sayılı icra dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine icra takibinin iptaline, kötü niyetli olarak icra takibi yapan alacaklı aleyhine %20'den aşağıya olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/1-k maddesinde "tüketici", ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesinde ise “tüketici işlemi”, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1245 KARAR NO : 2023/815 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İZMİR 4.TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : İzmir 4.Tüketici Mahkemesi'nin 30/06/2021 Tarih ve 2021/93 Esas, 2021/428 K. sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile 08.06.2017 başlangıç tarihli 16.09.2017 Gayrimenkul Pazarlama Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince İstanbul ili, Maltepe ilçesi, Başıbüyük Mahallesi, 15679 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın satışı konusunda anlaştıklarını, sözleşme bedeli üzerinden %6 komisyon talep edildiğini, davacı/satıcının sadece Kaçmaz Emlak vasıtasıyla taşınmazı pazarlamak mükellefiyeti altında olduğunu, davacının, müvekkilinin gösterdiği, bulduğu alıcıya taşınmazın tasarrufu için gelmediğini ve müvekkilini devredışı bırakarak satış yaptığını, bu nedenle %6 komisyon oranının tamamından sorumlu olduğunu, bu nedenle toplam 53.400,00- TL komisyon bedeli üzerinden icra takibi yapıldığını, davacının İstanbul Anadolu 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1062 Esas sayılı dava dosyasında açtığı tebligatın iptali davasının mahkemece reddedildiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir....

    Davacı taraf ise tacir değildir ve dava dilekçesi ekinde sunduğu devre mülk sözleşmesi nedeni ile teminat olarak verildiğini ileri sürürek iş bu menfi tespit davasını açtığı anlaşılmakla , bu hali ile dava konusu bononun 6502 Sayılı TKHK’nun md 4/5.bendindeki tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle alınan kıymetli evrak niteliğinde olacağı ve bu durumda da davalı hamile karşı da ileri sürülebileceğinden davaya bakma görevi aynı Yasanın 73.maddesi uyarınca tüketici mahkemelerine ait olduğundan mahkememiz görevsizdir. Mahkememiz görevsiz olduğundan bu nedenle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

      Anılan yasa hükümleri gereği, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Elektrik A.Ş vekili Nedret Demirsoy aleyhine açtığı itrazın iptali davasında alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı abonenin haksız olarak itiraz ettiği ileri sürülerek itirazın iptali ile %40 tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre menfi tesbit davasının reddine, birleştirilen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne takibin 4.576.901.600.TL asıl alacak 228.845.080.TL tüketim vergisi, 864.034.402.TL KDV olmak üzere toplam 5.670.781.082.TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, hükmolunan miktarın %40'ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacıları vekili, davalı aynı zamanda birleşen davanın davacısı ......

          Mahkemece, davacılar tarafından dava konusu senetle ilgili Uşak İcra Hukuk Mahkemesinde açılan takibin iptali davasının reddedildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, bu dava dosyasında iddia edilen hususların o davada da ileri sürüldüğü ancak mahkemece ve Yargıtay'ca yerinde görülmediği, davacı ...'in eksik işlerin tahsili amacıyla açtığı alacak davasının bu davayı etkiler bir yönü bulunmadığından ilgili dava dosyasının beklenmesine gerek görülmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

            Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenici davalı şirketin sözleşme ile satın alınan bağımsız bölmülerin tapu kayıtlarının iptali ile tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının yüklenici şirketten iki adet bağımsız bölüm satın aldığı, taşınmaz tapusunun verilmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa'nın 3/c. maddesindeki hükümle; "konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların" da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı aynı Yasanın 23.maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıklara Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır....

              UYAP Entegrasyonu