Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile imzaladıkları 07.01.2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince İstanbul ili, Esenyurt ilçesinde bulunan 051 konum no.lu daireyi davalıdan satın aldığını, davalının sözleşme ile yükümlendiği edimleri yerine getirmediğini ileri sürerek, davalının elinde bulunan 65.424,00 TL bedelli senetler yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş; 31.12.2014 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, feragat nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. (Emsal Y. 15. H.D.'nin 30.11.2017 T. 2016/4453 E. 2017/4217 K. sayılı ilamı) Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, .......
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; tüketici kredisinden kaynaklanan tüketici tarafından bankaya karşı ikame edilen menfi tespit istemine ilişkindir. HMK'nun 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nun 19/2.maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. 6502 sayılı TKHK'nın 73/5. maddesine göre, tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir. İİK'nun 72/son maddesine göre, menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ile davalı vek.Av.... 'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
nun 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin düzenleme ilamsız takip bölümünde yer almaktadır.Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 28.11.2011 tarih 2011/12985- 18922 E:K sayılı ilamda da kısmen açıklandığı üzere ilamlı takipte icranın geri bırakılması için İcra Mahkemesine başvurmamış olan borçlu, borcunu icra dairesine ödemek zorundadır. Fakat borçlu, hükmün verildiği tarihten sonraki dönemde borcun itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış olduğu için borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kaldığı iddiasında ise İİK.nun 72.maddesi gereğince istirdat davası açarak paranın iadesini isteyebilir (İİK.md.33/4). Her ne kadar İİK.nun 33/4.maddesinde sadece istirdat davası açabileceği belirtilmiş ise de bundan menfi tespit davası da açabileceği sonucunu çıkarmak gerekir. Zira İİK.nun 41.maddesindeki genel yollama 72.maddenin tümünü de kapsar. Menfi tespit davası, bir eda davası olan istirdat davasının öncüsüdür....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit (istirdat) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı şirket davalı şirketin tutmuş olduğu kaçak tespit tutanağı sonucu düzenlenmiş olan 171.323,00 TL tutarlı ek tahakkuk nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle bu davayı açmıştır. Davalı vekili, yürürlükteki Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Perakende Satış Sözleşmesinin hükümlerine uygun olarak kaçak tespit tutanağının anılan miktarlı kaçak ve ek tahakkuk faturasının düzenlendiğini ileri sürmüş, açılan davanın reddini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/357 KARAR NO : 2022/267 DAVA : İSTİRDAT (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN) DAVA TARİHİ : 09/06/2021 KARAR TARİHİ : 22/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının----- adresinde ---- faaliyet gösterirken ---- bakiye alacağı--- sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlu süresinde itiraz etmediği için takibin kesinleştiği, borçlu -----bu takip aleyhine vekilleri --- menfi tespit davası açtığı, açılan---- dosya ile görülüp karar bağlandığı, dava reddedilmiş olup takibin devamına karar verildiği, borçlu vekili tarafından bu ilam için İstinaf Mahkemesine başvurduğu, dosyanın ------ ile görülmekte olup karar verilmediği, davalılar ....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı aleyhine açtığı menfi tespit davası sırasında haciz baskısı altında davalı şirkete ödenen 2.070.00 YTL’nin istirdatına karar verildiğini, ancak söz konusu davada faiz isteminin unutulduğunu, bu nedenle faiz yönünden hüküm kurulmadığını iddia ederek davalıdan istirdatına karar verilen 2.070.00 YTL’nin 17.07.2002-13.11.2006 dönemi için değişen oranlarda hesaplanan avans faizi alacak toplamı 3.852.00 YTL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, dava konusunun faiz alacağı olduğunu, davacı tarafından açılan davanın İstanbul 4....
Maddesi uyarınca menfi tespit davası açtığı beyan edilmiştir. Daha sonra davacı tarafından sunulan 08/06/2022 tarihli dilekçe ile mahkememizde menfi tespit davası olarak açılan davanın cebri icra tehdidi altında .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasına 60.000,00 TL ödeme yapıldığından bahisle ödeme tarihi olan 23/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte istirdatına, bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerekir. Bu tür davada, davacı sıfatı takip borçlusuna aittir. Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile; davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Çünkü, burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. Borcu ödemiş olan 3.kişi, yani davacı takip alacaklısına karşı istirdat davası da açamaz. Tüm bu bilgiler ışığında .... İcra Müdürlüğü'nün ......