Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/993 E.sayılı dosyası ile aynı faturalar için menfi davası açmış isede, menfi tespit davasının 30.000,00 TL'lik kısmının dava ilk açıldığı andan itibaren 2004 sayılı İİK m. 72'ye göre istirdat davasına dönüştü,bu davada ise davacının davalıya 24.12.2020 tarihinde yaptığı 30.000,00 TL'nin istirdatına ilişkin olup davacı aynı talebini ikinci kez mahkememiz dosyasından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 500,00 TL olarak talep ettiği,aynı konuya ilişkin olarak açılmış bir menfi tespit ve istidat davası varken tekrar istirdat davası açılamayacağı gerekçesiyle; "Davalının derdestlik itirazının kabulü ile, davanın 6100 sayılı HMK madde 114/1-ı ve 115'e göre usulden reddine" karar vermiştir....

    Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu senetteki imzanın davacı borçlunun eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacının davadan sonra icra dosyasına 495,00 TL ödeme yaptığı, ödenen miktar üzerinden davaya istirdat davası olarak devam edildiği, bunun yanında davacının manevi tazminat talebinin kısmen haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul,kısmen reddine, davacının takibe konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra tehdidi altında ödenen 495,00 TL'nin davalıdan istirdatına, 1.500,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davanın temelini oluşturan ...9268 Esas sayılı icra dosyasında 02/12/2009 tarihli haciz sırasında ''10.634,03 TL'yi 04/12/2009 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum.'' şeklinde beyanda bulunmuştur....

      aleyhine açılan istirdat davasının reddine karar verildiği, alacaklı ... tarafından 17.559,75 TL asıl alacak, ve tüm davalarda lehine hükmedilen vekalet ücreti ile menfi tespit davasındaki yargılama gideri ve bunların işlemiş faizinin tahsili amacıyla toplam 62.492,89 TL için takip başlatıldığı, borçlunun ise şikayetinde ilamın kesinleşmemesi nedeniyle asıl dava da hükmedilen ve takibe konulan 6.130,24 TL vekalet ücreti ve 99,98 TL yargılama giderinin, birleşen 2005/570 Esas sayılı dosyanın menfi tespit davasından dönüşen istirdat davası olması nedeniyle hükmedilen 3.000,00 TL vekalet ücreti ile bu alacak kalemlerine işletilen 130,57 TL faiz olmak üzere toplam 9.364,57 TL'nin iptalini istediği anlaşılmaktadır....

        Maddesi uyarınca menfi tespit davası açtığı beyan edilmiştir. Daha sonra davacı tarafından sunulan 08/06/2022 tarihli dilekçe ile mahkememizde menfi tespit davası olarak açılan davanın cebri icra tehdidi altında .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasına 60.000,00 TL ödeme yapıldığından bahisle ödeme tarihi olan 23/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte istirdatına, bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerekir. Bu tür davada, davacı sıfatı takip borçlusuna aittir. Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile; davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Çünkü, burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. Borcu ödemiş olan 3.kişi, yani davacı takip alacaklısına karşı istirdat davası da açamaz. Tüm bu bilgiler ışığında .... İcra Müdürlüğü'nün ......

          Nasıl ki alacak davasına davalı açısından bu bir menfi tespit talebidir diyemiyorsak; menfi tespit davasında da davalı açısından bu bir alacak davasıdır nitelendirmesi yapamayız. Bir hukuki durumun savunulması ile dava edilmesi birbirinden farklı kavramlardır.Bu nedenle menfi tespit davaları zorunlu arabuluculuğa tabi davalar değildir. Farklı yargı kararlarının oluşması üzereni de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 13.02.2020 tarih ve 2020/ 85- 454 Karar sayılı kararında menfi tespit davaları özelinde arabuluculuğa tabi olmadığı yönde karar verildiği bilinmektedir. Ancak eldeki davada ödenen paranın istirdadı istemi de bulunmaktadır. Menfi tespit ve istirdat davası birlikte açılmıştır. Talep tek bir hukuki gerekçeye dayalı olmakla tefriki de mümkün olmayan taleplerdir. Zira istem gerekçesi tektir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin bölge bayisi olarak çalıştıklarını, 725.491 TL siparişe karşılık gelen malların tamamının teslim olunmadığı için 107.916 TL tutarındaki çeklerin bedelsiz kaldığını, davalının buna rağmen çekleri bankaya ibraz ederek icra takibine başladığını iddia ederek 107.916 TL tutarındaki çekler ile borçlu olmadıklarının tespitini, %40 haksız takip tazminatı ile 20.000 TL manevi tazminatın tahsilini, çekler karşılığı ödenen 23.728 TL’nin istirdadını talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin davada Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk ve İstanbul 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, toplu konut idaresinden satın alınan konut için ortak gider aidatları ödendiği halde fazla tahsilat yapıldığı iddiasıyla borçlu olmadığının ve bu ödeme nedeniyle davalıların sebebsiz zenginleştiklerinin tespiti ile ödenen bedelin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, uyuşmazlığın konut alımından kaynaklanmadığı, apartman ortak giderlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Tüketici Mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 sayılı Kanundan kaynaklanmaktadır....

              Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72/6.maddesi uyarınca istirdat davası olarak devam edilir); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku, Ankara, 2017, s. 146)....

              Davacı vekili, 29/03/2013 tarihli dilekçesi ile karşı tarafa toplamda 16.670,40 TL ödeme yaptıklarını, bu nedenle menfi tespit olarak açılmış bulunan davanın istirdat davası olarak devam etmesini talep etmiştir Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, zira davacının haciz ihbarnamelerini öğrenme tarihinin icra mahkemesince 21/12/2012 tarihi olarak tespit edildiğini savunarak davanın reddi ile % 20 oranında tazminat istemiştir. Mahkemece, haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulüne uygun olmadığının kabulü halinde dahi, davacı .....'...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu