Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, davacının açmış olduğu menfi tespit davasının dava şartı arabuluculuk kapsamında olup davacı tarafın dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığını belirterek davanın usulden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın 16/02/2021 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle arabulucuğun dava şartı olduğu, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna dair dosyada herhangi bir tutanak yer almadığını, menfi tespit davalarının konusunun, bir miktar para alacağının ve gerektiğinde tazminatın ödenmesine ya da ödenmemesine ilişkin olması hasebiyle diğer eda davaları gibi neticeleri olduğu gerekçesiyle davanın 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun madde 73/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2/son cümle ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/2 ve 115/2 uyarınca arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan kapıdan satış suretiyle 06.06.2012 tarihinde satın aldığı kitap setini almaktan vazgeçtiğini, caydığını bildirmek için davalıyı 2-7 gün içinde defalarda aradığını ancak ulaşamadığını ileri sürerek, cayma hakkını 7 gün içinde kullanmış sayılmasına, sözleşmenin feshine ve senetlerin hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir. Davalı, cayma hakkının süresinde beyan edilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davacı ... ile satıcı şirket olan ... Tur. İnş. Org. San. ve Tic. Ltd. Şt. arasında... İnş. Tur. Tic. San....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tüketicinin açtığı menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 28/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince, davanın devre mülk satış sözleşmesinin iptali talebinden ibaret olduğu, devre mülk satış sözleşmelerinin 4077 sayılı Tüketici Koruma Kanunun 2. maddesi kapsamı dışında kaldığı, sözleşmenin usûlünce kurulmamış olduğu iddiası ile davacının tüketici sıfatı kazanmadığı, sözleşmenin 6100 sayılı HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca davanın aynına ilişkin olup taşınmazın bulunduğu yer genel görevli mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine kararı verilmiştir. ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali , menfi tespit ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul 7. Tüketici ve Yalova 3....

              Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalı tarafa yapılan nakit ödeme ve verilen senetlerin, davalı tarafın edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle nakit ödemenin iadesi gerektiği, senetlerin bedelsiz kaldıklarından bahisle nakit ödemesi iadesi ile senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....

                T2 davalı aleyhine açtığı Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davanın menfi tespit davası olup arabuluculuk sistemi dahilinde olan bir dava türü olmadığını, yerel mahkemece talepleri menfi tespite ilişkin olmasına rağmen arabuluculuk sitemine dahil olduğu gerekçesi ile dava şartı yokluğundan dolayı reddedildiğini, dava şartlarına aykırı karar verildiğini bildirerek verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF TALEBİNE KARŞI VERİLEN CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının davayı açmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna dair beyanda bulunmadığını, dosya içerisinde de arabuluculuğa başvuruya ilişkin belgenin bulunmadığını bu sebeple davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde usule aykırı bir durum olmadığını, davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, İcra İflas Kanun 72....

                İcra Müdürlüğü'nün 2013/5618 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemi ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, dosyanın sistem üzerinden incelenmesinde, davacının savunma yolu ile kefaletten kaynaklı borçlu olmadığına yönelik herhangi bir iddiada da bulunmadığı görülmüştür. Menfi tespit davasının itirazın iptali davasının sonuçlanması ve kesinleşmesinden sonra açılmış olması nedeniyle, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece de bu hususun re'sen dikkate alınması zorunludur....

                Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803)....

                UYAP Entegrasyonu