Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....

    Tüketici Mahkemesi ise, davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın devre mülk sözleşmesinden kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder....

      Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalının devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıyla bir miktar alacağın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Tüketici Mahkemesi ise, davacının devre mülkleri yatırım amaçlı edindiği, bu nedenle uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiştir....

        Mahkemece, taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin 12.maddesine göre yıllık aidat bedelinin ödenmemesi durumunda devre tatil hakkından yararlanılamayacağının kararlaştırılmış olup, davacının talep edilen 800 Euro aidat bedelini ödemediği için devre tatil hakkından yararlandırılmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yukarıda da kısaca özetlendiği gibi, dava, devre tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesine dayanılarak davalı tarafından belirlenen yıllık aidat bedelinin fahiş olup olmadığı ve davacının usulüne uygun temerrüdü düşürülüp düşürülmediği ve yine, taraflar arasındaki sözleşmenin 12.maddesindeki kararlaştırmanın haksız şart olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır....

          Tüketici Mahkemesi, davanın hisseli gayrımenkul satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve davanın tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince ise, davacının tüketici, davalının ise satıcı ve taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut uyuşmazlıkta, taraflarca 25/8/2012 tarihli hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesi ile davacı tarafça 200,00....

            KARAR Davacı, "Club Prestige Devre Tatil Sözleşmesi" adı altında davalıyla devre mülk sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereğince; 3202 Nolu Dairede 52. haftada tatil hakkını kullanacağının kararlaştırıldığını, 150 Euro peşinat verdikten sonra 4.700,00 Euroluk 33 adet senet karşılığında toplam 4.850,00 Euro ödeme yaptığını, hiçbir zaman sözleşmede belirtilen dairede ve dönemde tatil hakkını kullanmadığını, sözleşmeyi iptal etmek istediğinde bunun mümkün olmadığını, isterse tatil hakkının 3. kişilere devir edebileceklerini bunun da başka bir Şirket aracılığı ile mümkün olabileceğinin söylendiğini, Geo adlı bu şirkete 29/01/2007 tarihli satış yetkisi verdiğini, şirketin "2. el promosyon bedeli" adı altında 650,00 TL tahsilat yaptığını, satışın hemen yapılacağının taahhüt edilmesine rağmen yapılmadığını, davalının bakım aidatlarının tahsiline yönelik aleyhine İstanbul 4....

              Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uygulamada özellikle taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu devre mülk sözleşmelerinde ortaya çıkan uyuşmazlıklar konusunda yeterli açıklıkta bulunmamaktadır....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesine dayanılarak davacı tarafından belirlenen yıllık aidat bedelinin fahiş olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 6/B maddesinde devret tatilin tanımı yapılmış olup, 13.6.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Devre Tatil Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik’in 5.maddesinde de, devre tatil sözleşmelerinde yazılması zorunlu olan hususlar açıkta belirtilmiştir. Anılan Yönetmeliğin 5/h maddesinde; “sözleşme konusu hakkın kullanılması karşılığı olarak tüketici tarafından ödenecek bedel, ortak tesislerin ve hizmetlerin kullanımı için ödenecek bedel, vergi, harç gibi zorunlu yasal giderler ve genel idari masrafların ne şekilde hesaplanacağına ilişkin açıklamalar”ın sözleşmede yazılı olarak yer alması gerektiği hüküm altına alınmıştır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... A.Ş ile...Ltd. Şti avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...Ş ile 20.12.1994 tarihli, 31.12.2020 yılına kadar devam eden, devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, halen tesislerin diğer davalı ... A.Ş tarafından işletildiğini, 2004 yılına kadar tatil hakkını kullandığını ancak, 2004 yılından itibaren devre tatil hakkının kullandırılmadığını öne sürerek, sözleşme sonuna kadar hak sahibi olduğunun tespitine, muarazanın men'ine, tatil hakkını kullanamadığından 2.560 TL. maddi ve 5000 TL manevi tazminatın reeskont faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

                  Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu