, tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2....
yönelik olduğu ve davaya konu aracın 03/05/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda perte ayrıldığı ve o tarihte düzenlenen ekspertiz raporuna göre değişmesi gereken parçaların; aracın motor kaputu, sağ ön çamurluk, arka sağ çamurluk, ön sol çamurluk, tavan sacı, arka bagaj kapısı ve direkler olduğu, dolayısıyla "değişen parça yoktur" ibaresinin doğru olma ihtimalinin mümkün olmadığı, "temizlik boyası" ibaresinin ise aracın sanki isteğe bağlı boyanmış gibi algı yaratmak amacıyla yazıldığı, dolayısıyla davaya konu aracın ilanında yer alan özelliklerinden birden fazlasını taşımadığı, bu sebeple 6502 sayılı yasanın 8/2 maddesinde düzenlenen ayıplı mal olarak kabulünde zorunluluk bulunduğu, tüketicinin de ayıplı maldan dolayı sözleşmeden dönme seçeneğini kullanmakta haklı olduğu," gerekçesiyle Davanın kabulüne, taraflar arasında düzenlenen 28/07/2019 tarihli satış sözleşmesinin iptaline, davaya konu aracın davalıya iadesine, araç bedeli olarak ödenen 42.000,00 TL'nin aracın davalıya...
Sayılı ilamı) davalı yanın davacı müvekkilin ayıplı eşyaları olağan kullanımı aşacak düzeyde kullanmış olduğu iddiasında, davacı tüketicinin makul kullanımı aşan kullanımı olup olmadığı hususunda %25 yıpranma oranı tespit edilmiş ve bu yerel mahkemece makul kullanımı aşan bir oran olarak kabul edilmediğini, tüm bu nedenlerle, davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddi ile usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
Somut uyuşmazlık incelendiğinde; davacı tüketicinin, davalı satıcıdan 17/09/2020 tarihli fatura ile; koltuk takımı, yemek masası takımı ve yatak odası takımı satın alarak toplam 29.000,00 TL ürün bedelini ödediği, davacı tüketicinin satın almış olduğu ürünlerden yatak odası takımı ve masa takımındaki ayıplar nedeniyle davalı satıcıya yasal süresi içerisinde ihbarda bulunduğu, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu ürünlerin ayıplı olduğunun sabit olduğu, davacı tüketicinin davaya konu ürünleri evlenmesi nedeniyle birlikte satın aldığı, ayıplı ürünlerin bir kısmındaki ayıpların niteliği ve davacı tüketicinin ürünleri ayıplı haliyle kullanabileceği, bedel iadesi talebinin orantısızlık ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle ayıp oranında bedelden indirime karar verildiği, davacı tüketicinin ayıplı olduğu sabit sayılan mobilyaları bedelden indirim yapılmak suretiyle ayıplı haliyle kullanmaya zorlanamayacağı, bu nedenle ayıplı olduğu sabit...
Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Öte yandan, 14/6/2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ......
Somut olayda; mahkemece dava konusu ürünler üzerinde yaptırılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporunda dava konusu ürünlerin imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun , ayıpların kullanım hatasından kaynaklanmadığının tespit edildiği kaldı ki 16/03/2019 tarihli teslim tutanağında da teslim edilen ürünlerdeki eksik ve ayıplı hususların yazıldığı anlaşılmakla; dava konusu ürünlerdeki ayıbın önemi ve mahiyeti de gözetildiğinde mahkemece davacı tüketicinin seçimlik haklarından bedel iadesi hakkını kullanmakta haklı görülmesi ve satış bedelinin davacıya iadesi yönündeki mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmış....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, ayıplı ürün teslimi nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerine ilişkindir....
Sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
Bu ürünlere, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır." şeklindeki yasal düzenlemeye göre dava konusu taşınmazın fiili teslim ve tapu tescil tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 10/1. maddesi hükmü uyarınca teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların teslim tarihinde var olduğunun kabul edileceği açıkça belirtilmiştir. 6502 sayılı Kanun'un 11.maddesinde ayıplı mal nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
Sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 8.maddesinde ayıplı mal şu şekilde tanımlanmıştır: "(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir." 6502 Sayılı yasanın "ispat yükü" başlıklı 10.maddesine göre; "(1) Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir....