Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 1. maddesinde Kanunun amacı; “...ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir” şeklinde belirtilmiştir....
Davalı tarafça yapılmış süresinde usûlüne uygun bir yetki itirazı da olmadığından mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 6100 sayılı HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca, davalının, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi genel yetkili mahkemedir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 73. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesinin beşinci fıkrasında “Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir” denilmekte ise de bu kural 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Tüketici Mahkemesi, tüketici davaları tüketicinin yerleşim yerlerindeki tüketici mahkemesinde açılabileceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ... 7. Tüketici Mahkemesince ise 6502 sayılı Kanunun 73/5. maddesinde yer alan "tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir.'' hükmü kesin yetki kuralı olmayıp, genel yetki kuralı yanında tüketici davalıya seçimlik hak tanımakta olup, davacı ... bu hakkını kullanmamıştır....
Davalı tarafça yapılmış süresinde usulüne uygun bir yetki itirazı da olmadığından mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 6100 sayılı HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca, davalının, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi genel yetkili mahkemedir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 73. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesinin beşinci fıkrasında “Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir” denilmekte ise de bu kural 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
İddia şekline göre ; davacının konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesi ile "konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar" da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır. Aynı yasanın 23. maddesi uyarınca tüketicinin korunması hakkındaki yasa uygulamasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekir. Açıklanan bu olgu karşısında, mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi yok ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi yerine Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 2.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
O halde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında ve yukarıda açıklanan çözüm çerçevesinde tüketicinin satın aldığı mal veya yararlandığı hizmet nedeniyle zarara uğrayan üçüncü kişiler, zararlarını tüketicinin akdettiği sözleşmeye dayanarak sözleşme ve 2009/12631-2010/2398 ayıp hükümlerine göre (md. 4 ve 4/A), satıcı ve yasada sayılan diğer kişilerden, dürüstlük kuralının yarattığı özen ve koruma yükümleri nedeniyle talep edebilirler. Tüketiciler, ayıplı malın-hizmetin neden olduğu zararlardan dolayı haklarını talep ederken zararı, hizmetin-malın ayıbını ve ayıp ile zarar arasındaki illiyet bağını (MK 6. Ve Bakanlığın ayıplı mal-hizmetlerle ilgili Yönetmeliğin ilgili hükümlerine göre ispat etmesi gerekir. Zevkliler, Aydı Tüketicinin Korunması Hukuku, ... 2004) 140 ve 141....
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. 2011/15209-2011/21655 Ayrıca 14.06.2003 tarih ve 25138 s. Resmi Gazetede yayımlanan ... Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14/a maddesine göre; "Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın; a-Tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen ... süresi içerisinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen ... süresi içinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanmamayı sürekli kılması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir. Satıcı, tüketicinin bu Yönetmeliğin 13 ve 14. maddelerinde belirlenen taleplerini reddedemez. Tüketicinin bu taleplerine karşı satıcı, bayii, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur."...
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ayrıca 14.06.2003 tarih ve 25138 s. Resmi Gazetede yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14/a maddesine göre; "Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın; a-Tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanmamayı sürekli kılması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir. Satıcı, tüketicinin bu Yönetmeliğin 13 ve 14. maddelerinde belirlenen taleplerini reddedemez. Tüketicinin bu taleplerine karşı satıcı, bayii, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur."...
Tüketicinin satın almış olduğu üründeki ayıbı 1 ay içerisinde ihbar edip ayıbın giderilmesini istemesi ve satıcı tarafından ayıbın giderilememesi durumunda tüketicinin malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini veya bedel iadesini istemesi yasal hakkıdır. 4077 sayılı yasanın 4.maddesini tüketicinin bedel iadesini isteyebilmesi için ... süresi içerisinde sık sık arızalanması maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamirinin mümkün olmaması gerektiği şeklinde yorumlamak yasayı tüketici aleyhine yanlış yorumlamak olur ve tüketicinin mağduriyetine yol açar. Bilirkişi raporlarına ürünün ayıplı olduğunun tespit edilmesi ve tüketicinin 1 ay içerisinde ayıp ihbarında bulunması göz ardı edilerek davacının davasının kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21,15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 19.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesince ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve ../......