Sorgun Tatil Köyündeki E 43/45 no’lu suit daireyi her yılın 26 ve 27. haftalarında kullandığını, devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün 1.1.1999 tarihinden itibaren davalı ... şirketi tarafından kiralanması ve davalının talebi üzerine bu tarihten itibaren yıllık bakım ücretlerini davalının hesabına yatırdığını, 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını düzenli olarak kullandığını, bu tarihte ise her yıl olduğu gibi devre tatil hakkını kullanmak için tatil köyüne gittiğinde devre tatil hakkının kullandırılmadığını, başka yerde tatil yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek davalıların müdahalesinin menine, 6.500,00 YTL maddi, 3.000,00 YTl manevi tazminatın tahsilini istemiştir.Davacı 8.11.2007 tarihli Islah Dilekçesi ile Sözleşmenin feshi ile, 2004 yılı için kullanılmayan hakkının bedeli olarak 4.289,00 YTL’nin , Devre tatilin kalan 16 yıllık bedeli için 30.705,00 YTL’nin tahsilini istemiştir. Davalı, Turtes Şirketi duruşmalara katılmamış, cevap vermemiştir, davalı ......
Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil hakkı sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “Club ... ...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Asıl dava yönünden istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesi neticesinde; Davacı-karşı davalı tüketici ile devre tatil sağlayıcısı konumundaki davalı-karşı davacı şirket arasında 12/04/1991 tarihinde Bolu ili, Merkez ilçe, Ömerler köyü İkisuarası Mevkiinde kain 1406 parsel sayılı taşınmaz üzerinde C bölgedeki 60 kapı numaralı ev için toplam 9.215.500 TL bedelle Devre Tatil Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu devre tatil bedelinin 1.375.000 TL'sinin peşin olarak ödendiği, kalan 7.837.500 TL sinin 30 ayda ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 17. maddesinde öngörülen (99) yıllık devre tatil süresinin sona ermediği ve davalı şirket tarafından davacıya gönderilen ve dava dilekçesinde bahse konu 29/09/2015 tarihli davalı şirket yazısı ile davacı tüketiciden dava konusu tesisin bulunduğu tatil köyünden faydalanmaya devam edebilmeleri için devre kullanımlarına ilişkin olarak belirlenecek devre servis bedeli (DSB) ile Bolu 2....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2019/195 ESAS, 2020/370 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İSTANBUL 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 30/06/2020 tarihli ve 2019/195 Esas, 2020/370 Karar sayılı dosyasında verilen karar; Davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
KARAR Davacı, davalı ile 24.07.2005 tarihinde devre tatil sözleşmesi yapıldığını, davalının yıllık bakım aidatının ödenmediğini tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki sözleşmede, devre tatil sahiplerinin devre tatil ve ana taşınmazın genel giderlerinin karşılanması için takvim yılı içinde bakım aidatını ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, alacağın dayanağını teşkil eden 24/07/2005 tarihli devre tatil sözleşmesinin ayrılmaz parçası olduğu belirtilen yönetmelik 14. Maddede '' ödemeyi yapmayan devre tatil sahibinin devre tatilden istifade hakkı ödemezlik defi sonucu engellenir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2018 NUMARASI : 2015/1192 ESAS - 2018/202 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan|Tazminat KARAR : İstanbul 8. Tüketici Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli, 2015/1192 Esas, 2018/202 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 12.03.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu 8.411,85 Euro bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği 18.12.2013 tarihli yazıda, 16, 146, 166 parsellerin yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı belirtilmiştir....
Mahkemece; konusunda uzman bilirkişilerin katılımı ile yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarının incelenmesinde; taraflar arasında yapılan devre tatil sözleşmesinin 7. maddesi gereğince; devre tatil sahibinin dilediği an ve sebep göstermeden sözleşmeyi feshetme yetkisine sahip olduğu; sözleşmeye konu tesiste davalı tarafından yapılan mimari plan, tasarım ve konsept değişikliğinin, devre tatil kullanıcılarının kullanımından öte, spor kompleksi bazında ve turizm amaçlı ticari gelirlerin artırılmasına yönelik olması nedeni ile; yapılan bu konsept değişikliğinden devre tatil kullanıcılarının olumsuz etkileneceği; davalı tarafından, davacıdan talep edilen zorunlu yenileme payına dahil olan iş kalemleri ile masrafların önemli ölçüde turizm vasfının artırılmasına yönelik köklü yapım işleri olduğu ve bu masraflardan devre tatil kullanıcılarının sorumlu tutulamayacağı belirtilmiş olup, ayrıca; sözleşme gereğince kararlaştırılan bedelden bakiye kalan döneme tekabül eden miktarın denkleştirici...