Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının, yenileme katkı payı olarak talep edilen bedelin, 148,37 TL’lik miktarından borçlu olduğunun bakiye miktardan ise borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2010/10371-12765 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, bu dava ile, davalı şirket tarafından gönderilen 14.2.2005 tarihli yazı ile, yapılan işler gerekçe gösterilmek suretiyle, “yenileme katkı payı” adı altında ödeme yapılmasının talep edilemeyeceğini belirterek, borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise, yapılan yenileyici ve iyileştirici imalatlar nedeniyle devre tatil sahiplerinin hisselerine düşen bedeli ödemekle yükümlü olduklarını, bu nedenle davacının talebinde haklı olmadığını savunmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının, yenileme katkı payı olarak talep edilen bedelin, 708,52 TL’lik miktarından borçlu olduğunun bakiye miktardan ise borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2010/10370-12764 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, bu dava ile, davalı şirket tarafından gönderilen 14.2.2005 tarihli yazı ile, yapılan işler gerekçe gösterilmek suretiyle, “yenileme katkı payı” adı altında ödeme yapılmasının talep edilemeyeceğini belirterek, borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise, yapılan yenileyici ve iyileştirici imalatlar nedeniyle devre tatil sahiplerinin hisselerine düşen bedeli ödemekle yükümlü olduklarını, bu nedenle davacının talebinde haklı olmadığını savunmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının , yenileme katkı payı olarak talep edilen bedelin, 113,00 TL’lik miktarından borçlu olduğunun bakiye miktardan ise borçlu olmadığının 2010/10362-12760 Tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, bu dava ile, davalı şirket tarafından gönderilen 14.2.2005 tarihli yazı ile, yapılan işler gerekçe gösterilmek suretiyle, “yenileme katkı payı” adı altında ödeme yapılmasının talep edilemeyeceğini belirterek, borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise, yapılan yenileyici ve iyileştirici imalatlar nedeniyle devre tatil sahiplerinin hisselerine düşen bedeli ödemekle yükümlü olduklarını, bu nedenle davacının talebinde haklı olmadığını savunmuştur...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2021 NUMARASI : 2021/112 ESAS - 2021/184 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
Mahkemece; sözleşmenin Devre Tatil Sözleşmesi niteliğinde olduğu, Devre Tatil Sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 4077 sayılı Kanunun 6/B ve 23.maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmesi; en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla taşınmazın kullanım hakkının devri veya devri taahhüdünü içeren sözleşme olarak tanımlanmıştır. Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir....
Mahkemece; tapuya mülk kullanım sözleşmesi adı altında şerh edilen sözleşmenin Devre Tatil sözleşmesi niteliğinde olduğu, Devre Tatil sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 4077 sayılı Kanunun 6/B ve 23.maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmesi; en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla taşınmazın kullanım hakkının devri veya devri taahhüdünü içeren sözleşme olarak tanımlanmıştır. Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk satışından kaynaklanan sözleşmenin,icra takibini itirazın iptaline yöneliktir. İlk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabul ve kısmen reddi T7 yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Termal Saray T5 Aş yönünden açılan davanın kabulü ile, bu davalının Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2018/8789 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 10.565,00.-TL yönünden iptaline takibe bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2023 NUMARASI : 2022/996 E - 2023/319 K DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı Royal Doğa arasında TM01- 1923A ve TM01- 1923AA numaralı Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmelere istinaden müvekkili tarafından davalı şirketlere toplamda 11.600- TL ödeme yapıldığını, sözleşme kapsamında devri saat edilen hissenin devrinin yapılmadığını, davaya konu sözleşmenin 2. Maddesinde tapu devrini tapu maliki T3 davalının yapacağının belirtildiğini, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu ve müteselsilen sorumlu olduklarını, sözleşme kapsamında müvekkilinden senetler alındığını, davalının müvekkili aleyhine İstanbul 12....
Somut olayda davacı vekilince Devre Mülk Satış Sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı halde sözleşmenin feshi, rezervasyon bedeli ve cayma tazminatı talep edildiği, davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilince sözleşme gereği satış bedelinin tamamını ödediğini, sözleşme kaynaklı tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, bu haliyle davalının bedelini ödediği devre mülkün tapusunu almamasının dürüstlük kuralıyla bağdaşmayacağı, öyle ki bedeli ödenen taşınmazın tapuda devrinin öncelikle tüketici tarafından talep edilmesinin beklenmesinin doğru olacağı, bu hususta Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 26/01/2022 tarih ve 2022/33- 103 E....