Maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 12.03.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu 8.411,85 Euro bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği 18.12.2013 tarihli yazıda, 16, 146, 166 parsellerin yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı belirtilmiştir....
Mahkemece; konusunda uzman bilirkişilerin katılımı ile yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarının incelenmesinde; taraflar arasında yapılan devre tatil sözleşmesinin 7. maddesi gereğince; devre tatil sahibinin dilediği an ve sebep göstermeden sözleşmeyi feshetme yetkisine sahip olduğu; sözleşmeye konu tesiste davalı tarafından yapılan mimari plan, tasarım ve konsept değişikliğinin, devre tatil kullanıcılarının kullanımından öte, spor kompleksi bazında ve turizm amaçlı ticari gelirlerin artırılmasına yönelik olması nedeni ile; yapılan bu konsept değişikliğinden devre tatil kullanıcılarının olumsuz etkileneceği; davalı tarafından, davacıdan talep edilen zorunlu yenileme payına dahil olan iş kalemleri ile masrafların önemli ölçüde turizm vasfının artırılmasına yönelik köklü yapım işleri olduğu ve bu masraflardan devre tatil kullanıcılarının sorumlu tutulamayacağı belirtilmiş olup, ayrıca; sözleşme gereğince kararlaştırılan bedelden bakiye kalan döneme tekabül eden miktarın denkleştirici...
Tatil Köyündeki E 96 no’lu studio daireyi her yılın 33. haftasında kullandığını, devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün 1.11.1999 tarihinden itibaren davalı ... şirketi tarafından kiralanması ve davalının talebi üzerine bu tarihten itibaren yıllık bakım ücretlerini davalının hesabına yatırdığını, 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını düzenli olarak kullandığını, bu tarihte ise her yıl olduğu gibi devre tatil hakkını kullanmak için tatil köyüne gittiğinde devre tatil hakkının kullandırılmadığını, başka yerde tatil yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek davalıların müdahalesinin menine, 4.757.00 YTL maddi, 15.000,00 YTl manevi tazminatın tahsilini istemiştir. Davacı 26.12.2005 tarihli Islah Dilekçesi ile Sözleşmenin feshi ile, maddi ve manevi zararlarının tahsilini istemiştir. Davalı ... Şirketi davanın reddini dilemiştir, davalı ... Şirketi ise , davacı ile dava dışı ... A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ......
arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile müvekkili tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Tüketici Mahkemesi ve... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerektiği ve taşınmazın aynına bağlı hak olmadığı, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Ltd.Şti arasındaki ihtilaf nedeniyle açılan dava sonunda devre mülklerin yıkımına karar verildiğini, artık teslimin imkansız olduğunu, davalıların sözleşme konusu devre mülkün teslim edilmemesi nedeniyle uğradığı zararlardan sorumlu olması gerektiğini ileri sürerek ödediği 3850 DM satış bedeli,fazla hakları saklı munzam zarar toplamı 1000,00 YTL nin tahsilini istemiştir Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabülüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu 2007/2630-8822 kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....
Devre tatil sözleşmelerinde; tesis işletmecisi ve yatırımcısı bu sözleşme ile tatilciye belli dönemlerde tesisten yararlanma , kullanma, konaklama, kiralama hakkını belli bir bedel karşılığı tanımakta, devre tatilci de, başlangıçta peşin yada kısa süreli taksitle sözleşme bedelini ödemekte ayrıca her yıl tesisin bakım ve işletme bedeli olarak da bir bedel ödemektedir. Davaya konu tesiste davalı tarafından yaptırılan büyük çaplı yenileme ve iyileştirmeler nedeni ile belirlenen yenileme katkı bedelleri ile sözleşmenin 10. Maddesi gereğince devrecilerin ödemesi gereken devre servis bedelleri için devre sahipleri tarafından açılan menfi tesbit istekli davalarda; yıllar itibariyle tesbit edilen yenileme katkı bedelleri ile devre servis bedelleri dairemiz incelenmesinden de geçerek kesinleşmiştir....
Sorgun Tatil Köyündeki E 89 no’lu daireyi her yılın 26 ve 35. haftalarında kullandığını, devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün 1.1.1999 tarihinden itibaren davalı ... şirketi tarafından kiralanması ve davalının talebi üzerine bu tarihten itibaren yıllık bakım ücretlerini davalının hesabına yatırdığını, 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını düzenli olarak kullandığını, bu tarihte ise her yıl olduğu gibi devre tatil hakkını kullanmak için hazırlıklara başladıklarını ancak devre tatil hakkının kullandırılmadığını, başka yerde tatil yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek davalıların müdahalesinin menine, 4.000,00 YTL maddi, 5.000,00 YTL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.Davacılar 7.12.2006 tarihli Islah Dilekçesi ile Sözleşmenin feshi ile, 2004 yılı için kullanılmayan hakkının bedeli olarak 3.459,00 YTL’nin Devre tatilin kalan 16 yıllık bedeli için 30.975,00 YTL’nin tahsilini istemiştir. Davalı, ......
Dava, devre tatil sözleşmesi kapsamında ödenmeyen senetlerin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında 07.07.2013 tarihinde ... 10 yıllık devre tatil sözleşmesi imzalandığı ve davalı tarafça da cayma hakkının kullanılmaması nedeniyle sözleşmenin yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 8. maddesinde sözleşmeden dönme hiçbir objektif koşula bağlanmamış olup tüketicinin iradesine bağlanmıştır. Tüketici süresi içinde sözleşmeden caymazsa sözleşme başlangıcından itibaren hüküm doğurur....