Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi ve ...7.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi(devre mülk )satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icar takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, resmi şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının tüketici tanımına girdiği ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise kapıdan satış yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur....

      Hal böyle olunca; mahkemece, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 16.11.2011 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız...

          Davacı, davalı şirketin elemanlarınca hediye tatil kazandınız denilerek davalı şirketin tesisinde bulunmadan ve tesisi hiç görmeden devre tatil sözleşmesini imzaladığını,ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek,sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış,davalı şirket ise tesisin kullanıma hazır olduğunun davacıya telefon ile bildirildiğini ve cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur.Mahkemece,davacının davalı şirketten almış olduğu devre tatil için imzalanan sözleşme gereğince kendisine tahsil edilen devre tatilin hazır edildiğinin bildirilmesinden itibaren bir yıllık yasal süre geçtikten sonra sözleşmeden cayma yoluna gittiğini,sözleşmeden caymanın haksız olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “... kapıdan satış,işyeri,fuar,panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2.Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla )ve ... 3....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 3. Tüketici ve Yalova 2....

                KARAR Davacı, davalı elamanlarının tanıtımı ile devre tatil sözleşmesi imzalandığını, ancak vaad edilenlerin gerçek olmadığını anladığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalıya duruşma gününün tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, tensiple, mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkin olup, davacı tüketicidir. Her ne kadar HMK.daki genel kurala göre davanın davalının ikametgahı mahkemesinde açılacağı kabul edilmiş ise de, 4077 sayılı kanunun 23.maddesinin üçüncü fıkrasında Tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği kabul edilmiştir. Kaldı ki, davalı yetki itirazında bulunmamıştır....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2022 NUMARASI : 2021/990 ESAS - 2022/466 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 31.03.2013 tarihinde devre tatil sözleşmesi düzenlendiğini ve sözleşme kapsamında davacının davalıya toplam 6.950,00 TL ödeme yaptığını, sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce verilmesi gereken ön bilgilendirme formunun ve sözleşme sırasında verilmesi gereken cayma formunun davacıya verilmediğini, bu sebeple sözleşmenin geçersiz olduğunu, tatil hakkını da kullanmaya başlamayan davacının cayma hakkı doğrultusunda Beyoğlu 3....

                  Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 20.6.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin yapı kullanım izninin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil 2010/16429-2011/10428 sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu