arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile müvekkili tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar ... Turizm ve ... Ltd. Şti. avukatınca duruşmalı davalı ...Ş ve davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat ... ile davacı vekili avukat Dide Yanıkoğlu'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...Ş ile 29.5.1998 tarihli, 2027 yılına kadar süreli, devre tatil sözleşmesi imzaladığını, halen tesislerin diğer davalı ... A.Ş tarafından işletildiğini, diğer davalı ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... İşlt. A.Ş avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ...Ş. ile 30.10.1996 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmesi gereğince 31.12.2026 tarihine kadar devre tatil hakkını ve ... tatil köyündeki B27-28 nolu suit daireyi her yılın 38.haftasında kullanmak üzere satın aldığını devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün davalı satıcı ... A.Ş’den davalı ... A.Ş’nin mülkiyetine geçtiğini, bu davalının da diğer davalılar ... A.Ş ve bünyesinde kurulan ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Taraflar arasında akdedilen sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmadığını, akdedilen sözleşme bir karma sözleşme olduğunu, sahibine ayni hak da tanıyan bir devre tatil sözleşmesi olduğu, -Davacının sözleşmedeki haklarını fiilen kullanma olanağı bulunup bulunmadığını tespit etmek için birtakım varsayımlara olmadığını, sözleşme hükümlerine bakmak gerektiğini, -Sözleşmenin 5....
A.Ş. avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... gelmiş davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklamalası dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket ile 24.7.1995 tarihinde devre tatil sözleşmesi yaptıklarını, davalının sözleşmeye aykırı davranarak, adlarına tahsis edilen odaları 3.kişilere kullandırdığını, faydalanması gereken dönemde faydalanamadığını, şimdilik maddi ve manevi zararlarının toplamı olan 10.000,00 YTL'nin faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
konusu tesisin bulunduğu tatil köyünden faydalanmaya devam edebilmesi için devre kullanımlarına ilişkin olarak belirlenecek devre servis bedeli (DSB) ile Bolu 2....
Mahkemece; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı - karşı davacı T3 vekili tarafından istinaf edilmiştir. 1- Asıl dava yönünden istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesi neticesinde; Davacı tüketici ile devre tatil sağlayıcısı konumundaki davalı şirket arasında 09/08/1990 tarihinde, Bolu ili, Merkez İlçe, Ömerler Köyü, İkisuarası mevkiinde kain, 1406 parsel sayılı taşınmaz üzerinde (B) bölgesindeki (52) kapı numaralı eve ait 19/05- 26/05 dönemini kapsayan (39) devre nolu ve aynı yer aynı tarihli (A) bölgesindeki (27) kapı numaralı eve ait 22/10- 29/10 dönemini kapsayan (13) devre nolu devreye ilişkin olarak 3.000,00'er TL bedelli Devre Tatil Sözleşmesileri'nin imzalandığı; sözleşmenin 17. maddesinde öngörülen (99) yıllık devre tatil süresinin henüz sona ermediği; ancak, davalı şirket tarafından, davacıya gönderilen ve dava dilekçesinde bahse konu 29/09/2015 tarihli davalı şirket yazısı ile davacı tüketiciden dava konusu tesisin bulunduğu tatil...
Sayılı dosyanın dördüncü celsesinde (yemin için açılan celse) davalı şirketin yönetici ve temsilcisi Süleyman Tunç'un "Bu metni okudum ancak yemini eda etmeyeceğim çünkü devre mülkün bedelini davacı taraf ödemiştir....
Mahkemece, 11/11/2012 tarihli 21432 nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile aynı tarihli 21450 nolu hisseli gayri menkul satış sözleşmelerinin iptaline ve 34.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 sayılı kanunun 3. Maddesine göre tatil amaçlı satışların yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak her alıcının tüketici olarak kabulü mümkün değildir. Yasanın lafzından da anlaşıldığı üzere, tüketici olarak kabul edilmenin ilk koşulu, ticari veya mesleki olmayan bir amaçla hareket edilmiş olmasıdır. Böyle olunca, bir malı olduğu gibi ya da işleyerek bir başkasına satanlar, çıkar karşılığı devretmek üzere satın alanlar, yine bir mal veya hizmeti mesleki veya ticari amaçlarla satın alanlar tüketici sayılamayacaklardır. Burada mal herhangi bir şekilde ticari hayata geri dönmektedir....
A.Ş tarafından işletildiğini, 2004 yılındaki devre tatil haklarını kullanmak için tesise gittiklerinde içeri alınmadıklarını, bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, 2020 yılına kadar dava konusu tesiste devre tatil hakkı sahibi olduklarının tesbitine, bu konudaki muarazanın giderilmesine, 2004 yılı devre tatil haklarının kullandırılmamasından doğan zararları nedeniyle de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.000.000.000 TL maddi ve 5.000.000.000 TL de manevi tazminatın zarar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....