"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı,hediye tatil verileceği söylenerek ... Otelde yapılan tanıtıma katıldığını,devre tatil satın alma düşüncesi olmadığı halde davalı ile Ilgaz ... Resort için 10.2.2009 tarihli sözleşme ile 2048 yılına kadar kullanmak üzere devre tatil satın aldığını ancak basında duyduğu dolandırıcılık haberleri üzerine ayrıca aidatlara da zam yapılması nedeniyle cayma hakkını 9.1.2012 tarihinde kullandığını ayrıca devre tatil hakkını kullanmadığını bildirerek sözleşmenin iptali ile 14.000 TL satış bedeli ile 450 Dolar aidat bedelinin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Tüketici ve İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın Devremülk Pay Vaadi Sözleşmesinden kaynaklandığı ve davanın bu haliyle tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, devre mülk sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Gayrimenkul Satış Sözleşmesi” uyarınca sahip olduğu devremülk hakkının tapuya tescili ile başka yerde tatil yapmak zorunda kalması nedeniyle uğramış olduğu zararın tazminini istediğinden o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması kanundan kaynaklanan bir zorunluluktur. Açıklanan bu olgu karşısında, mahkemece, ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise, davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi yerine davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalı şirketin daveti ile hiçbir şekilde devre mülkü görmeden ve kontrol etmeden devre mülk sözleşmesi imzaladığını, akabinde tapu devrinin yapıldığını, davalı şirket ile yapılan devre mülk sözlemesinin kapıdan satış sözleşmesi niteliğinde olduğunu, tüketici tarafından ilk kullanımından itibaren cayma hakkının kullanabileceğini, devre mülk satışlarında cayma süresinin sözleşme imza tarihinde başlamadığını, sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacağını, devre tatil satışlarının birçok kişinin katıldığı gezileri ile sağlandığını, bu gezilerde alınan gayrimenkullerin geri alınacağı, bu satışların yatırım amaçlı olabileceğinin söylendiğini, bu bilgilendirme ile katılımcıların yanıltıldığını, müvekkil ile davalı şirketin imzalamış olduğu sözleşmenin adi yazılı sözleşme niteliğinde olduğunu, resmi şekilde yapılmadığını, geçersiz olduğunu beyan ederek sözleşmenin iptaline, müvekkil...
Somut uyuşmazlıkta davacı haricen düzenlenen ve resmi şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmesine dayanmaktadır. Ancak mülkiyetin devrini içeren devre mülk sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye dayanılarak açılan davanın Tüketici Mahkemesinde değil genel mahkemede görülmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri istenip toplanmalı hasıl olarcak sonuca uygun hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,12.7.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini, kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak 2004 yılında tatil haklarının kullandırılmadığını, öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan dönem için 3000 TL. Maddi ve 10.000 TL. Manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2020/106 2020/281 DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : TEKİRDAĞ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 26/11/2020 tarihli ve 2020/106 Esas, 2020/281 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı devre sahibi, Tüketici Hakem Heyetine 21.4.2006 tarihli şikayeti ile, davacı şirket tarafından gönderilen 14.2.2005 tarihli yazı ile, yapılan işler gerekçe gösterilmek suretiyle, “yenileme katkı payı” adı altında ödeme yapılmasının talep edilemeyeceğini belirterek, borçlu olmadığının tespitini istemiş, davacı ise, yapılan yenileyici ve iyileştirici imalatlar nedeniyle devre tatil sahiplerinin hisselerine düşen bedeli ödemekle yükümlü olduklarını, bu nedenle şikayetçinin talebinde haklı olmadığını savunmuş, Tüketici Hakem Heyeti de 30.5.2006 tarihli kararı ile yeni yapı ve imalatlardan tüketicinin sorumlu tutulmayacağına karar vermiş...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2019/302 ESAS - 2020/287 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : YALOVA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİnin 30/09/2020 tarihli, 2019/302 Esas, 2020/287 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalı şirket arasında imzalanan SO01- 0410, SO01- 0410A, SO01- 0410AA ve SO01- 0410AAA numaralı sözleşmeler gereği davalı tarafın üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin aldatıldığını,devre tatil sözleşmesine ön bilgilendirme formu içermesi gereken zorunlu unsurları taşımadığını, bu sebeple geçerli bir sözleşme olmadığına, sözleşmelerin geçersizliğine müvekkiline devredilen tapunun iptaline ve davalı şirkete ödediği bütün bedellerin iadesini talep etmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2021 NUMARASI : 2020/534 ESAS - 2021/126 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında devre mülk devir sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme uyarınca müvekkilinin sözleşmenin imzalandığı gün davalıya toplam 15.300,00 TL ödeme yaptığını, sözleşmenin imzalandığı gün davalının müvekkilinden peşin olarak para aldığını ve müvekkilini borç altına sokacak sözleşmeler ve senetler imzalattığını, davalının bu şekilde müvekkilinin cayma hakkını elinden aldığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu, ayrıca sözleşmenin müvekkili aleyhine dengesizliğe sebep olacak şekilde hazırlandığını ve müvekkili ile müzakere edilmeden tek taraflı olarak davalının menfaatleri doğrultusunda düzenlenmiş bir sözleşme olduğunu, müvekkilinin tapuyu almasına rağmen davaya konu devremülkten faydalanamadığını, söz konusu tesisin bitirme tarihinin üzerinden...