Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıktaki devre tatil sözleşmesi karma nitelikli olup taraflar arasındaki ilişki 4077 sayılı yasa kapsamında kalmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese de yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; tatil hakkı kazandığından bahisle davet edildiği davalı şirkete ait işyerindeki satış merkezinde, davalı şirket elemanlarının yoğun baskıları sonucunda 20/12/2003 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, cayma belgesinin verilmediğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu, yapı kullanım izninin de bulunmadığının anlaşıldığını ileri sürerek; sözleşmenin iptali ile ödediği 4.850 Euronun faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

        Tüketici Mahkemesi ve ... 21. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinin 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

          Mahkemece, 2009 yılına kadar tatil bedelleri belirlenip karar verildiği halde, 2010 yılı için davalı tarafça davacıya gönderilen 21.4.2010 tarihli ihtarla sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği bu nedenle 2010 yılı tatil bedeline hükmedilemeyeceği açıklanmıştır. Davaya konu devre tatil işletmesinin davalı ...'a devredilmesinden sonra, sözleşmenin davalı ... tarafından benimsendiği, 2004 yılına kadar tatil hakkının sorunsuz kullandırıldığı, 2004 yılından itibaren de davacının dönem sonuna kadar tatil hakkına sahip olduğunun tesbitine karar verilip kesinleştiği dolayısıyla davacının bu tesisten yararlanma hakkının mevcut olduğunun kabulü zorunludur. Davalının tesisi beş yıldızlı otel haline getirmiş olması, ifanın imkansız hale gelmesine neden olamayacağından, sözleşmeye bağlılık ilkesi gereğince dönem sonuna kadar devre tatil sistemi ile davacıya tatil hakkını kullandırması ya da aksi halde tatil bedeline hükmedilmesi gerekir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki davada, Ankara 13. Tüketici ve Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi nedeniyle, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Ankara 13. Tüketici Mahkemesince, davaya bakma yetkisinin, tapulu devre mülkün bulunduğu .... ilçesinin adli yönden bağlı olduğu Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ise, davalının yerleşim yerinin "...../...." olduğu, davacı tüketicinin adresinin ise Beypazarı olmadığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir....

              TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/413 ESAS - 2021/701 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

              TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2023 NUMARASI : 2022/788 2023/74 DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : T6 Tüketici Mahkemesinin 2022/788 Esas, 2023/74 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

              Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada tüketici mahkemelerinin görevli olmadığını, davacının cayma hakkının bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin devre tatil değil, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olup, Kat Mülkiyeti Kanun'una tabi olduğunu, tapuda pay devrini içeren sözleşmenin adi şekilde yapılmasının geçersiz olup, taşınmazın tapusunun verilmesi ile sözleşmenin geçerli hale geldiğini, müvekkilinin sözleşmenin kendisine yüklediği tüm edimleri yerine getirdiğini, sözleşmede de davacının taşınmazı kullanacağı dönem ve kişi sayısının belli olduğunu, fakat belli bir daire ya da blokta kullandırılacağına ilişkin bir taahhüdün bulunmadığını, sözleşmede belirtilen nitelikte odada tatilini yapabileceğini, hisseli gayrimenkul ve devre tatil satışlarında hisse, sadece üyeleri değişim sistemine dahil etmek ve bir hafta tatil kullandırmak amacıyla olduğunu, taşınmazın tamamlanmış ve faaliyette olduğunu, cayma hakkının söz konusu olduğu devre tatili sözleşmelerinde dahi mümkün...

              Sayılı dosyanın dördüncü celsesinde (yemin için açılan celse) davalı şirketin yönetici ve temsilcisi Süleyman Tunç'un "Bu metni okudum ancak yemini eda etmeyeceğim çünkü devre mülkün bedelini davacı taraf ödemiştir....

              UYAP Entegrasyonu