Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı devre sahibi, Tüketici Hakem Heyetine 21.4.2006 tarihli şikayeti ile, davacı şirket tarafından gönderilen 14.2.2005 tarihli yazı ile, yapılan işler gerekçe gösterilmek suretiyle, “yenileme katkı payı” adı altında ödeme yapılmasının talep edilemeyeceğini belirterek, borçlu olmadığının tespitini istemiş, davacı ise, yapılan yenileyici ve iyileştirici imalatlar nedeniyle devre tatil sahiplerinin hisselerine düşen bedeli ödemekle yükümlü olduklarını, bu nedenle şikayetçinin talebinde haklı olmadığını savunmuş, Tüketici Hakem Heyeti de 30.5.2006 tarihli kararı ile yeni yapı ve imalatlardan tüketicinin sorumlu tutulmayacağına karar vermiş...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Eskişehir Tüketici ve Yalova 4....

      Tatil Sitesinde I bölgesinde bulunan 2.tip 386 nolu evin 15. döneminde devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalı tarafından gönderilen 14.2.2005 tarihli yazı ile, yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000 TL. tutarında harcama yapıldığını, bu miktarın yenileme katkı payı adı altında devre sahiplerinin hisselerine düşen tutarlarda ödemeleri gerektiğinin bildirildiğini, oysa ki sözleşmenin 10. maddesinin c fıkrası gereğince, devre sahipleri olarak ödemekle yükümlü oldukları miktarın, işletme servis bedellerinden ibaret olduğunu ve bu bedeli de ödediğini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların devre sahiplerinden talep edilemeyeceğini, bu talebin 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine ve hakkaniyet ilkelerine de aykırı olduğunu ileri sürerek, davalının talep ettiği 746,25 TL....

        Davacı, devre tatil sözleşmesine konu olan hizmetten yararlanamadığını ileri sürerek cayma hakkına dayalı olarak sözleşmenin feshi, bedel iadesi talebinde bulunmuş, mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Somut dosyada, taraflar arasında kararlaştırılan sözleşmenin muayene ve tecrübe etmeye dayalı bir sözleşme olduğu, bu haliyle cayma hakkının başlamasının ancak satılan devre tatilin muayene ve tecrübe edilmesi ile mümkün olacağı, muayene ve tecrübe edilmediği müddetçe cayma hakkının askıda kalacağı ve davacının süreye bağlı olmaksızın sözleşmeden cayma hakkına sahip olduğu, davalı tarafın davacının söz konusu devre tatili tecrübe ettiğini ya da kullandığını ispatlayamadığı anlaşılmakla davacının cayma hakkının geçerli olduğu ve sözleşmenin davacının talebi gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken mahkemece aksi yönde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Somut uyuşmazlıkta davalı şirket (satıcı) ile davacı (alıcı) arasında davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Kanunun 6/B maddesi kapsamında düzenlenen devre tatil sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Diğer davalı ...'ne ilişkin davanın da diğer davalıya tebaen özel mahkeme niteliğindeki Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

          Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından düzenlenen resmi tapu senedi ile kurulması gerektiğini, satış anında yasal şartlara uyulmadığından dolayı tarafına imzalattırılan sözleşmenin devre tatil kapsamında olduğunu, firma tarafından 14 günlük cayma süresi dolmadan tarafına Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesine konu mal veya hizmet karşılığında imzalattırılan dört adet Sözleşme tutarı Sözleşmelerin imzalandığı tarihlerde kullanmakta olduğu kredi kartından ve banka hesabından alınarak 6502 Sayılı Yasa'nın 50.maddesine ve Resmi Gazetede yayımlanan Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'ne aykırı davranıldığını, satıcı firma tarafından düzenlenen her dört sözleşme de tüketici ile müzakere edilmeden ve tüketicinin içeriğine etki edemediği şartı önceden hazırlanmış standart sözleşme olduğunu, sözleşmede tüketici aleyhine haksız şartların mevcut olduğunu, Devre Tatil'e konu taşınmaz hakkında herhangi bir ön bilgi ve belge verilmediğinden dolayı tesisin şu andaki fiili durumu...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2019/302 ESAS - 2020/287 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Yalova 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/09/2020 tarihli, 2019/302 Esas, 2020/287 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalı şirket arasında imzalanan SO01- 0410, SO01- 0410A, SO01- 0410AA ve SO01- 0410AAA numaralı sözleşmeler gereği davalı tarafın üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin aldatıldığını,devre tatil sözleşmesine ön bilgilendirme formu içermesi gereken zorunlu unsurları taşımadığını, bu sebeple geçerli bir sözleşme olmadığına, sözleşmelerin geçersizliğine müvekkiline devredilen tapunun iptaline ve davalı şirkete ödediği bütün bedellerin iadesini talep etmiştir....

          yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

            Turizm İşletmeleri A.Ş, tesisin diğer davalı tarafından kira sözleşmesine istinaden işletildiğini, bilahere üst hakkının devralındığını, kendilerinin Sorumluluğu kalmadığını, kaldı ki devre tatil sözleşmesini dava dışı EDT şirketi namına imzaladıkları için kendilerine husumet düşmeyeceğini savunmuş, diğer davalı ... AŞ devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, daha önce kira sözleşmesine istinaden devre tatil hakkını kullandırdığını, 2012/19790-30115 üst hakkını devralarak burada tesisi inşaa ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2021/589 ESAS - 2022/239 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 21/12/2010 tarihli 80532 numaralı 6.700,00- TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin 25/12/2010 tarihinde 5.000,00- TL, daha sonra 08/01/2011 tarihinde 400,00- TL olmak üzere toplam 5.400,00- TL ödeme yaptığını, devre mülkün süresinde teslim edilmediğini ayrıca devre mülk için geç kalınan her ay için 250,00- TL cezai şartın da ödenmediğini beyanla şimdilik 40.000,00- TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu