HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1846 KARAR NO : 2021/2134 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TARİHİ : 21/03/2019 NUMARASI : 2018/683 ESAS 2019/279 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kay KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Afyonkarahisar Asliye 2....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2018 NUMARASI : 2017/1706 ESAS - 2018/706 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinin 24/09/2018 tarihli, 2017/1706 Esas, 2018/706 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir. Nitekim ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile imzaladıkları devre tatil sözleşmesi gereğince, Manavgat İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde D bölgesinde bulunan evin 2. Ve 10....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sözleşmenin ve senetlerin iptalini talep hakkının bulunup bulunmadığı, tüketici mahkemelerinin görevli olup olmadığı hususlarındadır. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin devre mülk sözleşmesi niteliğinde olması davacının 6502 sayılı Kanun'un 3/1- k maddesi gereğince tüketici sıfatını taşıması, davalıların da aynı Kanun'un 3/1- ı-i maddeleri uyarınca satıcı-sağlayıcı olması nedeniyle, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanun'un ''Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri'' başlıklı 50.maddesi aşağıdaki gibidir: (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez....
Asliye Ticaret ile Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 9. maddesine göre eklenen 6/B maddesinde Devre Tatil Sözleşmeleri de Tüketici Yasası kapsamında düzenlenmiş, aynı yasanın 23. maddesinde bu yasanın uygulanmasından ... uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesi görevi kapsamında olduğu belirlenmiştir. Açıklanan yasa hükmü kapsamında taraflar arasındaki DEVRE TATİL sözleşmesinin iptali istendiği anlaşılmakla, davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/11/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ltd.Şti. hakkındaki davada Tüketici Mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine, diğer davalıların kötüniyetli oldukları isbatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı devre tatil sözleşmesinin feshi nedeniyle bedelsiz kalan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tesbiti ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Mahkemenin de 2006/13382 2007/1887 kabulünde olduğu gibi; davacı ile davalı ... Ltd.Şti arasında düzenlenen devre tatil sözleşmesi ve fesihname 4077 sayılı yasa kapsamında olup, bu sözleşmelerden doğan ihtilafları incelemek Tüketici Mahkemesinin görevindedir....
Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, tatil hakkını kullandığını , kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “devre tatil sözleşmesinin feshi ve ödemelerin iadesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20/12/2012 gün ve 2012/203 E., 2012/954 K. sayılı karar davacı (tüketici) vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13....
ile dava dışı Nom Mühendislik şirketi arasında akdedilen devre tatil sözleşmesinin bedelinin 48 adet senetle, diğer bir deyişle 48 taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığını ve taksitler karşılığı olarak ilgili dava dışı şirketçe, müvekkilinden kıymetli evrak niteliğinde senetler alındığını, ancak söz konusu senetlerin kanunen nama yazılı olarak düzenlenmesi emredildiği halde emre yazılı olarak düzenlendiğinin görüleceğini, kanun koyucunun, tüketici sözleşmelerinde, tüketicinin satıcı ve satıcıdan senedi devralan 3. kişi karşısında zarar görmemesi,savunmasız kalmaması ve tüketicinin mağdur edilmemesi ve tüketici ile satıcı arasındaki ilişkinin esasen ticari bir iş niteliğinde değilde tüketici işi niteliğinde olması sebebiyle tüketiciyi koruma amacı güttüğünü, taksitli devre tatil sözleşmesi kapsamında dava dışı şirket tarafından müvekkilinden alınan ve davacı banka uhdesinde bulunan 21 adet senedin, nama yazılı olarak düzenlenmemiş olması, emre yazılı olarak düzenlenmiş olması ve 4077...