İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında kurulan devre mülk sözleşmesinin iptali ile, davacı tarafından davalı tarafa sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olup, 634 sayılı Yasa'nın 57 vd. maddelerindeki yasal düzenlemeler dikkate alındığında, sözleşmenin içeriği itibarı ile, devre mülk satışına ilişkin bulunduğu ve akdedildiği ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa md. 3/h maddesinde mal kavramı içine tatil amaçlı mallar da girdiğinden, devre mülk hakkı da tıpkı devre tatil hakkı gibi tüketici işlemlerinin konusu haline geldiğinden, işbu dava yönünden tüketici mahkemelerinin görevli olması nedeniyle, davalı vekilinin göreve ilişkin istinaf itirazlarının yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki davada.... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. ..3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. .... 2....
Devre mülk sözleşmesi gereğince sözleşmeye konu taşınmaz hissesinin tüketici adına tapuda devrin yapılmış olması ve tüketici tarafından sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesinin istendiği hallerde sözleşmenin iptaline karar verilmesinin doğal sonucu olarak sözleşme konusu taşınmaz hissesinin tüketici adına olan tapusunun iptali ile davalı satıcı adına tesciline karar verilmesi gerektiğinden dava konusu talep, taşınmazın aynına ilişkin olmakla 6100 Sayılı HMK'nun 12/1 maddesi uyarınca kesin yetki kuralının uygulanması gerektiği kabul edilmektedir....
Tüketici Mahkemesi ve ..... 21. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen tutarın iadesi istemine ilişkindir. Tüketici mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin resmî şekil şartlarına uyulmadığı için geçersiz olduğu, 4077 sayılı Kanunun uygulanma olanağının bulunmadığı, davanın bu haliyle tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye hukuk mahkemesi tarafından ise, devre mülk satış sözleşmesinin resmî şekilde düzenlenmesinin gerekli olmadığı, şekil şartlarına uyulup uyulmadığının tüketici mahkemesince tartışılması gerektiği, uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) ve ... 2....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirket arasında ve davacı arasında 05/02/2016 tarihli, SA-16011 sözleşme nolu ''devre mülk satış vaadi sözleşmesi'' başlıklı devre mülk sözleşmesi imzalandığını, Sakarya ili Taraklı ilçesi, Yukarıçay Mevkii, 30- 31. Adanın 3168 parsellerinde kayıtlı bulunan arsa üzerine inşa edilecek bağımsız bölümlerden Yakut Evler E Blok 2....
Hukuk Dairesinin 25 2019/6787 Esas-2020/326 Karar Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 25/06/2020 Tarihli 2020/1718 Esas , 2020/2138 Karar Sayılı İlamı ve özellikle Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2020/10763 Esas 2020/11565 Karar, 2020/10764 Esas, 2020/11558 karar ve 2020/10765 esas 2020/11560 karar sayılı ilamları gereğince) mahkemelerinin yetkisizliğine, görevli mahkemenin İskenderun 1.Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) yetkili olduğunu belirterek kararın kesinleşmesi üzerine dosyayı merci tayini talebi ile Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; Dava, devre mülk satış vaadi sözleşmesi ve eklerinin iptali, davalı tarafa verilen bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve yapılan ödemelerin iadesi istemlerine ilişkindir. Davacı, 28/12/2014 tarihli Devre Mülk Satış Sözleşmesinin eki yapılan 3 sayfalık 4 maddelik 31/08/2019 tarihli İD sözleşme nolu 2....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada Ankara 5.Tüketici ve Yalova 1....
Yasanın 60. madde hükmüne göre de ana taşınmaz mal ile bağımsız bölümlerin ve müstakil yapıların tapu kütüklerinin beyanlar hanesine bağımsız bölüm veya yapı üzerine devre mülk hakkı kurulduğu işaret edilir ve düzenlenecek tapu senedinde de bu husus belirtilir. Ancak bir irtifak hakkı özelliği göstermesinden dolayı devre mülk hakkının kurulması için Türk Medeni Kanununun 780. maddesince tapu kütüğüne tescil şarttır. Anılan Yasanın 781. maddesi gereğince de irtifak hakkının kurulması için yapılan sözleşmenin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmesine bağlıdır. Somut olayda, davacının dayandığı 20.06.1992 günlü devre mülk sözleşmesi adi yazılıdır. Geçersiz olan bu sözleşmeye dayanılarak devre mülk hakkının tapu siciline tescili istenemeyeceğinden, davacının tescil talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur....